A Milli takımımız için asıl hedef Galler maçıydı…Euro 2024’ü garantilemiştik garantilemeye ama ayağımıza kadar gelen “Grup Birinciliği” fırsatını tepmeden Almanya için çekilecek kurada 1’inci olmasa bile 2’nci torbada yer almaktı gayemiz.
Bu hedefler doğrultusunda Vincenzo Montella, bizim gibi toparlanma süreci başlatan Almanya maçında rotasyonlu bir kadro ile çıkma düşüncesindeydi. Bu nedenle Hırvatistan ve Letonya maçında kadroya dahil olup da sahada göremediği isimlere, daha çok gençlere şans tanımak istedi .
Almanya maçı doğrusu pek de istediğimiz şekilde başlamadı. 5.dakikada savunma yerleşimindeki hatalarımız nedeniyle erken gelen gol ve 10 dakika süren artçı şoktan sonra Sani’nin kaçırdığı pozisyonda bizim için kırılma noktası oldu.
Bundan sonra sahada bambaşka bir takım vardı. Hücum presle başlayan baskıyla Almanya’ya sahayı dar ettik. 37’de Ferdi Kadıoğlu ve 45+2’de genç Kenan Yıldız’ın füzeleri güzel futbolumuzu süsleyerek geriye düştüğümüz ilk yarıyı 2-1 önde kapamayı başardık. Tabi futbolcularımızın sergilediği oyun Berlin Olimpiyat stadında çoğunlukta olan taraftarımızın coşkusunu da artırdı.
Ancak ikinci yarıdaki erken gol şokundan yine seyircinin muhteşem desteği çıkmayı başardık. Salih Özcan’ın direkten dönen şutu ve Alpay’ın kurtarışları bizim için galibiyet habercileriydi. Nitekim 71’de kazandığımız penaltıyı Yusuf Sarı gole çevirdi.
Galibiyeti getiren gollerin Ferdi, Kenan ve Yusuf açısından milli formayla ilk olmaları da bir ayrı anlam taşırken kötüsü olmayan Millilerimizden bir adım öne çıkanların hakkını verelim. Her hocanın kadrosunda görmeyi istediği Ferdi Kadıoğlu, çok genç olmasına karşın tecrübesizliğini müthiş futbol anlayışı ve cesur tavrı ile bertaraf eden Kenan Yıldız, her maçta üzerine koyan Abdülkerim Bardakçı ve MANU’nun geliştirdiği kaleci Altay’ın müthiş özgüveni ve başarılı müdahaleleriyle maçın yıldızlarıydı.
Bu maç bizi, “gerçekten rotasyonlu halimiz buysa tam kadromuz nasıl oynar” gibi tatlı hayallere daldırmadı değil.
Her iki takımın teknik direktörlerin göreve geliş açısından bir kader birliği yaşamışlıkları var. Hem Almanya hem de Türkiye için teknik kan değişimi Japonya ile yapılan hazırlık maçları etken oldu. Kötü gidiş için kurtarıcı rolüne soyunan Nagelsmann ve Montella. Son iki maçlarında buna son verdiler. Almanya maçı bize gösterdi ki İtalyanın Türk Milli takımına dokunuşu daha başarılı… Takımın havasını değiştiren, sevgi tohumları eken Montella erken hasat almayı başarmış gibi. Bunda 2 yıllık Türkiye deneyiminin büyük katkısı var. Sadece milli maçlar için kısıtlı sürelerde bir araya gelen futbolcuları tam anlamıyla bir kulüp takımı havasına sokmuş, davranışları ve konuşmalarıyla da futbolcularının gönlünü kazanmış.
Şimdi millilerimizin önünde son maç kaldı. Galler’de çıkacak sonuç grup birincisini belirleyecek. Aslında her şey elimizde. Kendi kaderimizi kendimiz belirleyeceğiz. Üstelik, çok kızdığımız Ermenistan, Galleri’n ilk 2 umutlarını bitirirken bize de sadece bir puanla grup birincisi olma yolunu açtı.
Hadi büyük avantaj için son 90 dakika kaldı. Almanya maçındaki gibi oynarsak Galler önümüzde duramaz. Ama biliyoruz ki top yuvarlaktır ve hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz.
TSYD Ankara Kupasında zafer Ankaragücü'nün
Ankaragücü, Gençlerbirliği'ni 2-0 yenerek UBK İnşaat 56. TSYD Ankara Kupasında zafere ulaştı.
Türkiye'nin en uzun soluklu futbol turnuvası olma özelliği taşıyan Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Ankara kupası, Ankaragücü ile Gençlerbirliği’nin katılımıyla tam 56. kez düzenlendi.
Sürdürülmesi; günümüze kadar görev yapan tüm TSYD Ankara Başkan ve yöneticilerinin fedakârlığı ve azimle çalışmaları sayesinde sağlanan turnuvanın bu yılki bir diğer özelliği de Cumhuriyetimizin 100.yılına denk gelmesi ve oynayan iki ekibin de asırlık çınarlar olmasıydı.
Bu nedenle uzun yıllar TSYD’nin hem Ankara Şubesinde hem de Genel Merkezinde Asbaşkanlık olmak üzere yöneticilik yapmış biri olarak, turnuvanın bir kez daha sekteye uğramaması için inanılmaz bir çalışma içinde olan başta Ankara Başkanımız Murat Tarhan ile yönetimine şükranlarımı sunuyorum.
Kupayı üst üste 2, toplamda ise 18. kez müzesine götürerek Gençlerbirliği'yle TSYD Ankara Kupası sayılarını eşitleyen Ankaragücü’nü de kutluyorum. Turnuvaya katılım konusunda hiçbir zaman sorun çıkarmayan Gençlerbirliği’ne de sonsuz teşekkürler.