PTT emeklisi Yaşar Suat Akdere ve eşi Ayşe Akdere, örnek bir davranış sergileyerek buldukları cep telefonu ve cüzdanı, kayıp sahibi Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer’e teslim etti. Konuyla ilgili Başkent Gazetesi’ne konuşan Yaşar Suat Akdere, “Ben yıllarca bu devlete, vatandaşa hizmet ettim. Bir PTT emekçisiydim ve yıllarca orada gişede para aldım ve para üstü verdim, inanın emekli olana kadar bir vatandaşın bir kuruşu geçmemiştir bana, ben haram lokma yemedim, yemem de. Haram lokmanın acısının daha fazla çıkacağını bilirim. Benim yaptığım her vatandaşın zaten yapması gereken bir tavır. Aslına bakarsanız burada büyütülecek bir durum yok” diye konuştu.

Akdere, daha önce de birçok kez cüzdan bulduğunu anlatarak, “Benim burada yaptığım davranış herkesin yapması gereken aslında sıradan bir tavır. Bulduğum üçüncü cüzdan. Hepsini de sahiplerine teslim ettim. Sahiplerine teslim ettiğimde ve onların sevinçlerini gördüğümde duyduğum mutluluk, vicdan huzuru ölçülemez, anlatılamaz.” ifadelerinde bulundu.

Yaşar Akdere’nin eşi Ayşe Akdere ise,  “Biz görevimizi yaptık. Rıza bey ile bundan sonra abi kardeş gibi olduk, bu bahaneyle ve tanışmış olduk bir abi kazandık, bunun için de çok mutluyuz” dedi.

R1-3

Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer ise, “Toplumsal olarak maalesef ki dejenerasyonun arttığı bu dönemde dürüst tavır gösteren insan sayısı az olsa da var.  Akdere Ailesi, bu davranışları ile hepimize iyi insanlar olduğunu tekrar hatırlattı ve büyük bir kahramanlık örneği göstererek bana neredeyse hayatımı geri verdiler. Çünkü hem cüzdanımı hem telefonumu kaybetmiştim, ikisinin de olmadığını anlayınca bir an şoka girdim. Neyse ki birkaç saat içinde tekrar kayıplarıma ulaştım ve yaşadığım mutluluğu anlatamam.” dedi.

Sümer, şiddetsiz bir toplum için çalışmalarının da sürdüğünü belirterek, Ankara'nın 25 ilçesinde Ankara Valiliği ile iş birliği içinde yeni bir girişime başladıklarını söyledi. Sümer, “Türkiye'nin 12 ilinde yüz yüze iletişimin, ailenin, kadının, şiddete karşı nasıl korunacağını çeşitli dallardaki uzmanlarla konuşacağız." dedi.

Sümer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gönüllü insanların giderek artarak insana, hayvana ve doğaya yönelik şiddete şiddetsiz yöntemlerle karşı çıkmaları, gönüllü kuruluşların(STK) varlığı iyi örneklerdir. Sokakta oluşan kazalarda, epilepsi ve diğer hastaların sokaklarda zor duruma düşmelerinde yurttaşların yardıma koşmaları, boşanan eşlerden, kadın veya erkeğin, hem anne ve hem de baba olmaya çalışması, sağlık için spor yürüyüşleri, beden eğitimi dersleri, gönüllülerin oluşturduğu müzik koroları, toplu resim çalışmaları, gönüllü avukat sayısının artması ve baroların bu konudaki olumlu yaklaşımları, hayvan, doğa ve çocuk dostu olanların varlığı, savaşlara, kıyımlara karşı çıkan kadınların, erkeklerin sayısının artması şiddetsiz toplumun kurulması için umutları artıran iyi örneklerdir.”

Muhabir: Zehra ŞAHİNDOKUYUCU