Her ne kadar en büyük coşkuyu halen futbolda yaşasak da itiraf etmeliyim ki şükürler olsun yavaş yavaş voleybol ülkesi olduğumuzu kabul etmeye başladık. Filenin Sultanları, namağlup takımımızla halen gurur duyduğumu belirtmeliyim. Çok güzelsiniz kızlar!

Gelelim milli takımımıza, Çek Cumhuriyeti'ni mağlup ederek yükselişe geçen takımımız bu hafta salı günü Avusturya ile maça çıkacak. Geçtiğimiz skorlar ne yazık ki tarafımızca çok kötüydü umarım bu maçta farklı sonuçlar elde etmeyi başarabiliriz.

Bir yandan da mizahta bir dünya markası olduğumuz için Çekyalı oyuncuların pozisyonları sebebi ile ilgili pek çok şaka malzemesi çıkarıldı. En ufak bir temasta kendisini yere atanlar, durmadan hakemin gözünün içine bakanlar bizlere kendi ligimizde de bazı takımları hatırlattı :) İşte mesela mesela meselaaaaa futbol sanki böyle oynanmamalı değil mi? Çıkarılan kart sayısı adeta UNO'daki kart sayısını geçti, bir ara bana da oturduğum yerde sarı kart çıkaracaklar diye çok tedirgin oldum :)

Maçtaki performans analizini yapanlar ve Avusturya maçının stratejisini anlatanlarda şu yorum çok hakim: "Avusturya'nın antrenörü tek bir kalıba bağlı kalmayan, dizilimleri takımlara göre değiştiren bir yapıya sahip." Alternatiflerin değerini bilen ve oldukça yeniliğe açık birisi olduğunu belirtmeliyim. Bu sebepten tek stratejiyle güm bam güm halledilebilecek bir maç kesinlikle olmayacak. Umuyoruz ki bu matematiğin farkında bir tavır benimseriz...