Adı üzerinde hazırlık maçı… Üstelik de Galler’den sonraki ilk maçımız…

Rakip Macaristan, son dönemin istim üzerindeki takımı. 13 maçtır yenilmiyor, bize karşı da 4 maçlık üstünlüğü vardı... Elemelerden de G grubundan 5 galibiyet ve 3 beraberlikle birinci çıkmış.

Millilerimiz için Haziran 14’üne kadar 4 maç planlanmış, 4’ü de güçlü, sıralamada da hepsi bizden üstte. Macaristan’dan sonra 26 Mart’ta Avusturya, 4 Haziran’da son şampiyon İtalya ve 10 Haziran’da da Polonya ile hazırlığımızı sürdüreceğiz. Anlayacağınız 23 yaş ortalamasıyla Euro 2024’ün en genç kadrosuna sahip millilerimizin test maçları çok sıkı geçecek.

Montella kafasındaki oyun planını milli takımımıza yerleştirmeye çalışıyor. Kazandığımız toplarla hızla atağa çıkmamızı öngörüyor… Kanatlardaki oyuncu tercihlerinin nedeni bu… Hakan Çalhanoğlu da yönlendirmeleri iyi yapıyor…Ancak Macaristan karşısında yakaladığımız pozisyonları sonlandıracak isimlerde sorun yaşadık. İtalyan hoca da aksayan Enes Ünal ve Orkun Kökçü’nün yerine herkesin niye ‘11’de başlamadı’ diye eleştirdiği Arda Güler ile Yusuf Yazıcı’yı devreye sokunca, ofansımıza bir canlılık, hareketlilik ve güzellik geldi… Montella’nın Arda Güler olayında vatandaşı Carlo Ancelotti’den etkilendiği, “8 aydır 20 dakika oynayan bir futbolcuyu hemen oynatıp riske etmek mantıklı mı?” şeklindeki sözlerinden apaçık anlaşılmıyor mu?

Sakatlıktan yeni dönmenin handikabını yaşayan ve kadrodaki tek santrafor olan Enes Ünal’ın durumu, A kadrosuna alınmasından sonra tek antrenmana çıkarmadan, Ümit Milli takıma gönderilen Semih Kılıçsoy’un yaşadığı travma, Montella’ya karşı bir silah olarak kullanacakların elini güçlendirdi. Elbette sahaya kimin çıkıp çıkmayacağına karar veren tek mercinin teknik heyet olduğunun bilincindeyiz. En sonunda seçiminin hesabını da verecek onlar… Ama Montella’nın santrforsuz oyun planında görünen o ki Semih gibi bir oyuncuya bayağı ihtiyacı olacağı da bir gerçek.

Bir kez daha anlaşıldı ki futbol nankör bir oyun, hatayı kaldırmıyor, geçmişte yapılanlar kolayca hafızalardan silinebiliyor. İtalyan hoca şunu aklından hiç çıkarmasın, biz kaos ortamından beslenen bir toplumuz. Kaos yoksa da oluşturmak için hiçbir fırsatı kaçırmayız. İlk yenilgisinde bile elemelerde gösterdiği müthiş koçluk performansına düzülen methiyeler hemen rafa kaldırılabiliyor. Haziran’da Almanya’ya götüreceği sadece 20 kişilik kadro açıklandığı zamana kendisini hazırlamasını tavsiye ediyoruz. Dua etsin ki diğer maçlarda takım iyi sonuçlar alsın… Yoksa yaptığı tercihler yüzünden bir hayli yıpratılacağı da kesin gibi…

Hazırladığımız pozisyonlarda, bitirici noktalardaki beceri eksikliğimiz, şanssızlığımız kadar Macar kaleci Gulacsi’nin de yaptığı kurtarışlarıyla başarıda büyük pay sahibi olmasını yadsımamak gerekir.

Yine Galler maçına dönelim… Macaristan karşısına 21 Kasım 2023’te oynadığımız ve bize grup birinciliğini getiren kadrodan değişmeyen sadece 2 futbolcu vardı. Samet Akaydın ve İsmail Yüksek… 9 oyuncu ise değişmiş… Bir de savunma bloğundaki 4’lünün ilk kez bir arada oynamasına rağmen bir tek duran toplardaki bir iki hataları dışında pek de sırıtmadığı görüldü. Yenilen penaltı golünde topun Enes Ünal’ın eline çarpması da hata değil tamamen şanssızlıktı. Ayrıca kaleci Mert Günok’un performansı da etkili oldu. Ferdi’nin sakatlığı nedeniyle kadroya çağrılan Rıdvan Yılmaz’ın sakatlanması ise genç futbolcu için büyük talihsizlikti.

Maçın bir başka ilginç yanı da ilk 11’de lejyonerlerin ezici üstünlüğüydü… Süper ligimizi sadece Mert Günok ve İsmail Yüksek temsil edebildi. Kadronun böyle oluşmasında sakat olan Ferdi, Çağlar, Cengiz ve iyileştikten sonra kadroya dahil edilen Abdülkerim gibi 11’de yer alması muhtemel oyuncuların olmaması neden oldu.

Yaptığımız tüm hazırlıklar, katılmak için can attığımız Euro 2024 finallerinde başarılı olmak için… Elbette teknik heyet, geniş kadroya çağrılanlara şans verip, sahada görmek isteyecek. Bunun için sonuçtan çok sürekli izlenenlerin denenmesinden daha doğal bir şey olamaz.

Ama dedik ya biz kaostan nemalanıyoruz. Bakın Süper ligimizin haline, gerisini boş verin.