www.baskentgazete.com.tr’ye eserlerini anlatan Ressam Nezafet Özlütürk, “Kadınlar benim için önemli. Kadınları bir sanatsal varlık olarak görüyorum. Sanatın her yerinde kadınlar var. Kendine güvenen, mutlu ayakları yere basan, ne istediğini bilen kadın tasvirleri resimlerinde bolca yer alıyor. Onlardan vazgeçemiyorum” yorumu yapıyor.

Ressamlığa ortaöğretim yıllarında aylık fikir ve sanat dergisi olan “Hisar” dergisinde desenlerinin yayınlanması ile başlayan Özlütürk, aynı yıllarda, yine Hisar dergisinin açmış olduğu desen yarışmasından aldığı ödül, desenlerinin uzun yıllar bu dergide yayınlanmasını sağladı.

Erzurum Atatürk Üniversitesi, Fransız Filolojisi Mezuniyetinden bu yana 20 yıl öğretmenlik yapan sanatçı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) çeşitli kademelerinde çalıştı. Dış İilişkiler Genel Müdürlüğünde görev yaptı. Ardından öğretmenliğe yeniden döndü sonra emekli oldu.

1999 – 2004 yıllarında Bilkent Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Seramik Bölümünde Özel Öğrenci olarak sanat çalışmalarına devam etti. Akademik düzeyde almış olduğu eğitimi birçok Seramik Sergisi olarak sanatına yansıdı. Yurt içinde ve dışında 50’den fazla resim ve seramik sergileri açtı.

Çalışmalarının çok büyük kısmını kadınların oluşturduğu Nezafet Özlütürk bu duygusunu şöyle anlatıyor:

“Kadın resimlerinde genelde bir göz kapalıdır. Ama yüzlerindeki ifadelerde mutluluk, coşku dolular. İnsanlarının gönül gözünün kapalı olduğunu düşünürüm. Gerçekler başka bir şey. Biz hiçbir zaman gerçeği göremiyoruz. İnsanda da doğada da göremiyoruz. Bizim gördüğümüz bizim sadece algılarımızla olan bir şey. Bu nedenle resimlerimdeki kadınların bir gözünün kapalı olarak çiziyorum.”

Redrobin bülbülü de kadınlara estetik katıyor

Sanatçı İngiltere’de bir gezisinde bülbülün sesinin çok daha güzeli olan ‘Redrobin’ cinsini fark ediyor. Ondan sonra resimlerinde bazen bülbülleri de ekliyor kadınların yanını. Redrobin bülbül türünün göğüsleri de kırmızı oluyor. Kendisi bu kuşa olan bağlılığının bir de seramik çalışmasına yansıtıyor. Sanatçı Özlütürk, “Bu kuşları ekleyerek kadınların mutluluğunu yansıtmaya çalışıyorum” diyor.

Dedesi Oltu Milli Şura Hükümeti kurucusu

Sanatçının dedesi Sait Özlütürk, Erzurum’da Kurtuluş Savaşı yıllarında önemli görevler üstleniyor. Bunların başında da Oltu’da Milli Şura Hükümeti kurması geliyor. Bir süre Milli Şura Hükümeti tarafından Oltu’yu yönetiyor. TBMM’nin oluşumu ile 1920 yılı 17 Mayıs tarihinde Milli Şura Hükümeti Türkiye Cumhuriyeti’ne ilhak ediyor.

Bu süreçte soyadı kanunu çıktığında Atatürk ile olan yakınlığı nedeniyle, “hangi soyadını alalım” diye soran Sait beye Atatürk, “Ahıska Türkü olarak ‘Özlü Türklerden değil misiniz” diye soruyor? Dedeler Ahıska’dan geldiği için Atatürk bu hatırlatmayı yaparken, ‘Özlütürk’ soyadını almalarını öneriyor.

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU