Son 3 deplasmanda galibiyet yüzü görmeyen Gençlerbirliği, Efsane Başkan İlhan Cavcav’ın kulüp için yaptığı yatırımların satışlarının gerçekleştirilmesi sayesinde İstanbul yolculuğuna moral-motivasyon olarak son derece güçlü bir şekilde çıktı…

Nasıl olması ki… Aylardır hiçbir alacağı ödenmeyen futbolcuların, peşinatları, maaşları ve söz verilen prim ödemeleri eksiksiz olarak yapıldı. Buna teknik kadro ve personelin maaşları da zamlı bir şekilde buna dahil edildi. En önemlisi de 106 milyon tutarındaki SGK ve vergi borçlarının ödemesi yapılarak mali kriterlerin tamamlanmasıydı.

Tüm bunlar elbette Başkent ekibinin merhum başkanı İlhan Cavcav’ın ileri görüşü sayesinde yapılabildi… Kulübün parasını çarçur etmeyen anlayışıyla yatırım yapan efsane başkan, ölümünden 7 yıl sonra bile çok sevdiği Gençleri darboğazdan kurtardı.

Buna ek olarak da geçen hafta ezeli rakibiyle yaptığı zorlu mücadeleden galip çıkan kırmızı- siyahlılar, artı bir moral yüklemesi daha kazanmıştı.

Ancak teknik direktör Recep Karatepe’nin cezası nedeniyle takımının başında çıkamayacak olması ve etkili oyuncusu Buğra Çağıran’dan da yoksun olması Başkent ekibi için önemli önemli bir handikaptı.

Ümraniye Stadında esen sert rüzgâr top kayıplarının fazla olmasında büyük rol oynadı. Bu nedenle her iki ekip de istediği oyunu sergilemekte oldukça zorlandı.

33.dakikada ilginç bir pozisyon yaşandı… Ensar’ın kullandığı korner atışında Minchev’in elle müdahalesini penaltı olarak değerlendiren Ömer Tolga Güldibi, tam atışı kullandıracakken VAR hakemi Ümit Öztürk’ten izleme tavsiyesi alınca atışı iptal etti.

41’de sert rüzgârın adeta asist rolünü oynadığı bir pozisyonda ev sahibi ekip golü buldu… Savunmadan çıkan uzun topu kontrol etmeye çalışırken rüzgar nedeniyle sektiren Alperen, Barış’ın kaleci ile karşı karşıya kalmasına neden olunca Ümraniye 1-0 öne geçti.

İkinci yarıda rüzgârı arkasına alan Gençlerbirliği, Amilton’un sağ kanattan üst üstte geliştirdiği ataklarda önce 56’da Metehan’a golü attırarak eşitliği sağladı...Brezilyalı futbolcu 63’de bu kez Nalepa’nın pasıyla topa çaprazdan bekletmeden vurarak skoru 2-1 yaptı.

Bu arada uzun mücadelelerden sonra kurtarıcı olarak alınan Djitte’nin hali gerçekten içler acısı haline değinmeden geçemeyeceğim… Pozisyon değerlendirmeyi bırakın rakip kaleye giden topu önleme rolüne soyunmuştu adeta… Üstelik topu kontrol etmekte dahi zorluk çekiyordu. Tel tel dökülen Senegalli oyuncuya kenar yönetim 68 dakika dayanabildi.

Başkent ekibi öne geçmenin rehavetinin bedelini, kalesine 2.yarıda ilk kez 71’de etkili gelebilen rakibinden beraberlik golünü yaşayarak ödedi.  Çöküş dakikalarında yine kaleci Erhan devreye girerek başarılı kurtarışlara imza attı.

80’den sonra yeniden toparlanan Başkent ekibi, yorulan oyuncuları değiştirerek tekrar üstünlük kurmaya çalıştı. Nitekim 84’de oyuna giren Samed Okur, aynı dakika içinde sağ kanatta kullandığı serbest atışta topu direkt olarak ağlara göndererek takımını bir kez daha 3-2 öne geçirdi.

Son dakikaları son derece çekişmeli geçen mücadelede Ümraniye’nin 90+5’te Glumac ile attığı gol önce ofsayt gerekçesiyle geçersiz sayıldı. Ancak VAR kontrolü sonrasında gol verildi ve mücadele 3-3 berabere sonuçlandı.

Sonuçta özellikle 2.yarıda Amilton’un başı çektiği müthiş bir mücadele sergileyen Gençlerbirliği’nin 2 VAR müdahalesi sonucunda hem penaltısı verilmeyerek hem de son saniyelerde ofsayt kokan golle galibiyeti engellendi.

Gel de Cavcav dönemini arama… Hakemler, kırmızı- siyahlıların hakkını yemede bu kadar cüretkâr davranabilirler miydi? Hiç sanmıyorum…