Türkiye’nin en köklü takımlarından olan Fenerbahçe, gerek politik duruşu gerekse başarıları ile sıkça gündeme gelmektedir. Bu vizyonun arkasında aslında yüz yılı aşkın bir duruşun olduğunu belirtmekte fayda var. Gelin birlikte Fenerbahçe ne demekmiş inceleyelim.
Kadıköy’de kurulan kulüp adını karşısında ışık saçan bir fenerden aldı. Fener aslında ışık saçması ile toplumu aydınlatmayı ve bir anlamda karanlığa karşı açılan bir savaşı temsil etmekteydi. Tarihini incelediğimizde sıklıkla karşımıza “Saray’ı rahatsız ettiği” ifadesi çıkar.
Topuz Hikmet’in amblemini çizdiği takımın esinlenildiği şeyler ise oldukça ilginçtir. Türk bayrağından esinlenildiği için tasarım kırmızı ve beyaz renkleriyle yapılmaya başlanıldı. Kırmızı bir daire beyaz ile çerçevelendi. Bu dairenin ortasına ise yürekten bağlılığı temsilen ve takımın renklerini oluşturan sarı lacivert bir şekil eklendi. Sonrasında ise en ortaya uzun ömrü temsil eden yeşil bir meşe palamutu çizildi.
Sarı ve lacivertin seçilmesinin sebebi ise renklerin anlamlarından gelmektedir. Sarı renk Fenerbahçe’ye duyulan gıpta ve kıskançlığı, lacivert ise soyluluğu temsil eder. Ortadaki yeşil palamut ise bir diğer yandan Fenerbahçeli olmanın verdiği kuvvet ve kudret ile ilişkilendirilir.
Oldukça derin bir anlama sahip takımın amblemi aslında Fenerbahçe ruhuna dair yapılabilecek en güzel açıklamadır. Günümüzde de toplumu aydınlatmayı bir vazife bilen Fenerbahçe ilk kurulduğu günden itibaren aynı motivasyonla hareket etmektedir.
Fenerbahçe bugün yine ilerici, çağ ile uyum içerisinde olan küçük burjuvaların takımıdır. Orta – orta üst sınıfın temsili olan kanarya feneri ile toplumu aydınlatmaya dün olduğu gibi bugün de devam etmektedir.
İyi ki varsın Fenerbahçe!