Ankaragücü’nde sular durulmuyor…
Yönetim sorunlar karşısında aciz, krizleri yönetemiyor… Gitmek isteyenlere saçma sapan paket transferde ısrar edilerek engel olunuyor… Göndermek istediklerini gönderemiyor, adamlar kulübü babasının çiftliği gibi kullanıyor.
Bitmedi…Taktik antrenmanına çıkıp, yemekten sonra transfer görüşmesine giden futbolcu mu ararsınız yoksa canı istediğinde ortadan kaybolan, çalışmalara katılmayan sonra da bir yöneticinin araya girerek ikna ettiği söylenen ayrıca maaşına da zam yapılarak kadroya alınan futbolcu mu? İşler arap saçına dönmüş, yönetimde futbol patronluğu konusunda kriz olduğu konuşuluyor. Teknik direktör konusu tartışılıyor… Bazıları İstanbulspor maçını beklerken, bir kısmı da taraftarlarla arayı düzeltip puan toplamak için Ömer Erdoğan’ı getirmek için düğmeye basıyor.
Dahası da var… Transfer konusunda da başarılı olamayıp taraftarın güvenini yitiren yönetim takım üzerindeki otoritesini de yitirmiş durumda…Her şeyden önce futbolcular arasında arkadaşlık bağı yok daha doğrusu takım ruhu kaybolmuş…
Her zaman belirttiğimiz gibi 114 yıllık koca çınarın gücünü aldığı taraftarlarla o herkesi kıskandıran bağ da kopma noktasına gelmiş, seyirci sayısı her hafta daha da eksiliyor.
Takım arka arkaya alınan 2 şok yenilgiden sonra lider ile evinde oynadığı hayati önem taşıyan maçta bile kısım taraftarlar, maç bitmeden desteği bırakıp, yönetim, hoca ve futbolculara tepki koyuyor. Sonra da en çok tepkiyi çeken futbolcu olan Efkan Bekiroğlu da attığı galibiyet golünden sonra dayanamayıp tribünlere hareket yapıyor. Ne kadar futbolculara hakarete varan protestolara, edilen küfürlere karşıysak da futbolcunun yaptığı hareketi de doğru bulmuyoruz.
Başkent ekibinin gücünü aldığı ‘12.Adam’la kopma noktasına gelmesi beraberinde büyük sorunlar getirir. Son günlerde sosyal medyada “Çare Ömer Erdoğan” diye yapılan paylaşımlar, tribünlerdeki desteğin azalması, tepkilerin artması tehlikenin iyice büyüdüğü ve yaklaştığını işaret ediyor.
Bunu önlemenin çaresi yok mu? Elbette var.
Yönetim artık ipin ucunu kaçırmış durumda. Acil olarak çözümlenmesi gereken en büyük sorun taraftarlarla kulübün bütünleşmesini sağlamak. Ancak bu durum onları kendilerine getirecek ve çalışma şevklerini artıracak.
Bu etkili ve büyük desteğin sağlanması için başvurulacak tek adres, kulüpten hiçbir zaman kopmayan, asla menfaat peşinde koşmayan, her zamanda elini taşın altına sokmaktan çekinmeyen, aidiyet duygusuyla renklerine yürekten bağlı olan EFSANE kadrodan başkası olamaz.
Başkent’i ve Ankaragücü sevgisini her daim yüreklerinde taşıyan bir Kaptan Adil’i, Hrubesh Mehmet’i, Deli İhsan’ı, Bonhof Nazmi’yi, Maradona Sadık’ı, Cüneyt Memişoğlu’nu, Fuat Akyüz’ü dinlemeyecek, onları kıracak bir taraftar bulabilir misiniz?
Benden söylemesi…