Turizm Folklor Eğitim Merkezi (TÜFEM) Derneği çatısı altında kurulan Gürkan Sürmen Müzik Topluluğu 2012’den bu yana gelenekselleşen konserlerine bir yenisini ekleyecek. 1 Şubat Cumartesi günü saat 19.30’da Yılmaz Güney Sahnesi’nde gerçekleşecek konser ile ilgili açıklamalarda bulunan Koro şefi Sadi Pirkoca, müzik topluluğunun tarihçesini Başkent’e anlattı. Pirkoca, Gürkan Sürmen Müzik Topluluğu Korosunun, 1971’de temelleri atılan TUFEM çatısı altında kurulduğunu söyledi. Pirkoca, şunları söyledi: “Gürkan Sürmen, TRT Ankara Radyosu çok sesli müziklerde bas sanatçısıydı. Hep istediği koro kurma fikrini hayata geçirmek istedi ve bizimle de paylaşmasının ardından birlikte bir müzik korosu kurduk. Uzun yıllar çalıştıktan sonra malesef 2015’te aramızdan ayrıldı. Vefatının ardından koronun yöneticiliği bana verildi ve biz de arkadaşlarımızla onun adını yaşatmak için koroya Gürkan Sürmen Müzik Topluluğu adını verdik.” diye konuştu.
Koronun halk bilimine ve sanata katkı sunma amaçlarını da taşıdığını anlatan Pirkoca, şunları söyledi: “Koronun amacı sadece türkü söylemek değil, türkünün yöresi, kaynağı, geçmişi hakkında izleyicimize bilgiler de sunmaktır. Bizim konserlerimiz genel olarak bir konsept içeriğiyle gerçekleşir. Müzik sanatıyla, halk bilimini birleştirmek gibi amaçlar da taşıyoruz. Konserlerimizde seyirciye derdimizi, mesajımızı iletmek istiyoruz ve bunu da Türkülerimiz yoluyla yapıyoruz. Kısaca biz müzikte doğru bildiğimiz şeyleri doğru aktarmak istiyoruz.”
BOZKIR TEMASI
Bu yılki konserin “Bozkır” başlığındaki konseptine değinen Pirkoca, sözlerini şöyle sürdürdü: “1 Şubat’taki konserimizde de Neşet Ertaş’ın da mensup olduğu Abdallık konusunu ele aldık. Abdallık konusunun aslında toplumca doğru bilinmediğini görerek, bu konunun aslına eğilerek biraz tartışmaya açmak istedik. Çünkü Neşet Ertaş bile kendisine ‘ya çingen derler ya abdal’ diyerek aşağılandığını söylemiştir, oysa ki Abdallık tasavvuf terminolojisine ait bir kavramdır, aslında dervişlik demektir. Dervişlik hepimizin bildiği gibi bu dünyanın hırslarından uzaklaşmış, kendi içine tasavvufa dönmüş hak aşkıyla hemhal olmuş ölümüne kadar da öyle yaşamaktır. Dervişler, toplumun yaralarını sarmaya yönelik çareler getiren insanlardır. Bunların toplumumuzca en çok bilinenleri Pir Sultan Abdal, Kaygusuz Abdal, Abdal Musa. Günümüzde ise Kırşehir'de Abdallar dedikleri bir aile var ve bu aile müzik yapıyor müzik yaptıkları için de Abdal müziği diye tarif ediliyor. Abdal müziğinin bilinen temsilcileri Neşet Ertaş, Hacı Taşan, Muharrem Ertaş, Çekiç Ali. Bu müzik bir noktada Anadolu’nun bölge bölge isimleri değişse de genel olarak icra edilen Türkmen müziğidir. Biz de konserlerimizle bu sanata ve kültüre bir katkı sunmaya çalışıyoruz.”
Koroda nota, solfej, müzik eğitimlerinin de verildiğini belirten Pirkoca, 2012’den bu yana koronun etkinliklerinin ilgiyle izlendiğine dikkat çekerek, “İlk yıllarda yaptığımız klasik konser içerikleri ile yetinmeyip, temalı projelerle yılda 2 konser hazırlıyoruz. Biz Ankara müzik topluluğuyuz. Ankaralılar da bizi konserde yalnız bırakmazlarsa seviniriz.” dedi.