İsrail ile Filistin meselesi halen üzücü bir şekilde varlığını korumaya devam ediyor. Gelişmeler ne yazık ki pozitif olmaktan çok uzaklar. Pek çok ülkede düzenlenen protestolarda İsrail’e ateşkes çağrısı yapılması sıklıkla vurgulanıyor. Peki İsrail neden bu çağrılara kulak vermek yerine şiddeti daha da arttırıyor?

Öncelikle yüzyıllar boyunca travmatize olmuş bir halktan bahsediyoruz. Sürekli diasporada yaşamış, her tür vahşete tanık olmuş bir halk... Bugün İsrail hükümetinin sergilediği faşist tavır yüzünden bundan yıllar önce acı çekmiş Yahudiler hakkında kötü konuşmak da aslında bu faşizanlığa dahil olmaktan başka bir şey değil.

Ancak bir diğer yandan dünün mazlumu bugünün zalimine dönüşüyorsa burada da büyük bir çelişki vardır.  İnsanları oldukça zorba politikalarla sıkıştırmaya çalışmak ve yaşamlarını her türlü müdahaleye maruz bırakmak gerçekten bu yüzyıla kesinlikle uygun olmayan bir tavır. Bombalanan hastaneler konusuna girmiyorum bile...

İsrail’in geri adım atmama sebebi gayet açık: Bir kez geri adım atarsa daha çok taviz vermesi gerektiğini biliyor. Eğer bir direniş başarıyla sonuçlanırsa Filistin halkının tekrar direnip bir şeyler daha kazanmasından duyduğu derin bir korku var. Taviz vermesi onu daha büyük tavizler vermeye zorlayacağı için geri adım atmaktan kaçınıyor. Öyle ki dünyanın dört bir yanındaki eylemleri ve hatta Yahudi’lerin de katıldığı ateşkes eylemlerini görmezden geliyor.

Bir diğer yandan süper yüksek zeka seviyesine sahip bazı vatandaşlarımız gözlerine bir markayı kestirip kendilerince protesto yapmaya çalışıyorlar. Öncelikle benim bildiğim kadarıyla İsrail Filistin meselesi 1 aydır olan bir şey değil, 1948’den beri durum aynı. Protestonun mantığına sonuna kadar saygı duymakla birlikte hiçbir şeyin size gidip de birinin kahvesini dökme hakkını vermediğini şiddetle hatırlatmak isterim. Bu vandal hareket şahsen bana yapılsa size ait her şeye karşı inanılmaz olumsuz duygular beslerdim.

Kahve girişlerinde kendi kahvesini ikram ederek tepkisini gösterenlere değil elbette bu dediklerim ancak gidip de kimsenin keyif almaya çalıştığı bir anda böylesine büyük bir rahatsızlık veremezsiniz.