''Günebakan Çocuklar'' resim ve heykel sergisi 7 Haziran 2024 tarihinde, Ankara Büyükşehir Belediyesi Zafer Çarşısı Güzel Sanatlar Galerisi'nde açıldı. Yaratıcılık temelli akademik resim, heykel ve sanat eğitimleri veren Günebakan Çocuk Sanat Atölyesi bünyesinde farklı disiplinlerde eğitim alan, 5-17 yaş arası 99 öğrencinin ilk resim ve heykel sergisi gerçekleşti. Öğrencilerin farklı teknikler kullanarak ortaya koyduğu çalışmalar sergide yer aldı. Sergilenen yapıtlar arasında Heykeltıraş Burhan Alkar, Ressam Nuri Abaç, Aşık Veysel, Doğan Cüceloğlu, Vecihi Hürkuş, Ressam Botero, Ressam Vincent Van Gogh, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Cumhuriyet Müzesi, Kibele, Selçuklu Mimarisi ve Çini Sanatı Mimari Sütun Tasarımları gibi yaklaşık 35-40 tema konusu ile ortaya konan resim, heykel ve atık malzemelerden oluşan çalışmalar büyük beğeni topladı. Günebakan Sanat Atölyesi sanat eğitmenleri Nisa ve Elif Kılınç, sanatın fiziksel sınırları ortadan kaldırabildiği, hayal gücü ve yeteneğin benzersiz eserler ortaya çıkmasını sağladığını ifade etti.

• Günebakan Çocuklar Resim ve Heykel Sergisi’ni nasıl açmaya karar verdiniz? Bu proje nasıl oluştu?

İki kardeş 10 Temmuz 2023 yılında Günebakan Sanat Atölyesi’ni kurduk. İkimizde Gazi Üniversitesi’nden mezunuz. Farklı eğitim kurumlarında Görsel Sanatlar Öğretmeni olarak görev yaptık. Temmuz ayında kendi atölyemizi kurup öğrenci kayıtları almaya başladık. Öğrencilerimizi yaş gruplarına ayırdık. Çünkü büyük yaş grupları ile küçük yaş gruplarını bir araya alırsak birbirinden olumsuz etkilenme durumları çok yüksekti. Bu nedenle 5-8, 9-11, 12-15, 15-18 yaş gruplarına ayırdık. Ve oluşturduğumuz gruptaki kişilere yeteneklerine göre sanat eğitimi verdik. Öğrencilerimize her hafta farklı bir konu vererek hem tekniklerini hem de yaratıcılıklarını geliştirdik. En önemlisi de öğrencilerimizin yorumlama özelliğini geliştirebilmek için dersin ilk 40 dakikasında görselleri inceleyerek onların sanat eleştirisi yapmasını sağlayarak farklı düşünmelerini sağladık. Görselleri inceledikten sonra aklında kalanların kâğıda dökülmesini istedik.

“BİRAZ AZBERİN DIŞINA ÇIKMAK İSTEDİK”

• Sergide kaç konu işlendi?

Yıl boyunca 45 konu işlendi. Aşık Veysel, Doğan Cüceloğlu, Cumhuriyet Müzesi, Selçuklu mimarisi, Çini sanatı, Heykeltıraş Burhan Alkar, Ressam Nuri Abaç, Vecihi Hürkuş, Ressam Botero, Ressam Vincent Van Gogh, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Kibele gibi konuları işledik.

Örneğin bir arkadaşımız Aşık Veysel’i anlatıp öğrencilere saz çaldı. Ayrıca, Doğan Cüceloğlu’nun bütün kitaplarının içeriğinden bahsettik. Aslında yapılan çalışmaların hepsinin alt yapıları doldurularak yapıldı. Sadece tekniği değil özellikle 5-11 yaş arasındaki çocukların alt yapısını doldurup onlardan daha farklı ne yapabileceklerini sağlamak istedik. Çünkü onlar yetişkinlere göre daha kolay algılayabiliyor. Süzgeç diye bir şey yok direk yansıtabiliyorlar düşüncelerini. Bunu çok cesurca yapıyorlar. Aslında biraz ezberin dışına çıkmak istedik. Amacımız kalıpların dışına çıkmak. Sanatın tarihine baktığımızda Vincent van Gogh, Paul Cézanne, Claude Monet gibi ressamların çalışmalarının hepsi birbirinden farklı. Farklı olduğu için biz onu güzel buluyoruz ya da tek kılıyoruz. Biz neden ‘Aynısını yapacaksın’, ‘Taşırmayacaksın’ gibi direktiflerle çocukları yönlendirelim ki? Yani herkes kendi kişiliğini ortaya koyup resim yapsın istiyoruz.

Üç bine yakın resim vardı. Asamadığımız 300 resim daha var. İki üç konuyu elemek zorunda kaldık. 600’e yakın heykel var. Her ayın sonunda mutlaka kil çalışması yaptırdık. Film günleri yaptık. Sanatsal filmler izledik. Çocukların eserlerinden tişört baskısı bile yaptık. Tasarım hayatımızın o kadar içindeki. Çocuklara onu göstermeye çalıştık. Sanat tablodan ya da meydandaki bir heykelden ibaret değil. Bizim tamamen bakış açımızla ilgili bir şey. Bu ilk sergimiz. 99 öğrencimizle sonlandırdık yılı.

“İNSANLARIN İSTEYİNCE YAPAMAYACAĞI BİR ŞEY YOK”

• Günebakan Sanat’ı nasıl oluşturdunuz? Nasıl karar verdiniz açmaya?

İkimiz de resim öğretmenliği okuduk. Hayalimizi gerçekleştirdik diyebiliriz. Daha önceleri bir çok kurumda çalıştık ve artık bir mekânımız olsun istedik. Aslında baktığımızda herkes teknik bazda kalıyor. Mezun olduğumuzdan beri hiç durduğumuzu hatırlamıyoruz. Müze geziyoruz, kitap okuyoruz, yeni fikirler buluyoruz. Aslında küçüklüğümüzde de eğitim alt yapımız zayıftı. Çünkü gerçekten geleneksel bir eğitimden geliyoruz. Dayak atan bizi rencide eden hocalarımız vardı. Tek amacımız çocuklara sevgi ile nasıl bir şeyler öğretebiliriz.

Bir çocuk deftere ‘Bizi o kadar güzel sevdiniz ki bununla öğrenmeme şansımız yok.’ diye yazmış. Aslında tek amacımız buydu. Kelime Müzesini gezerken ‘Biz neden kendi atölyemizi kurmayalım’ dedik ve orada atölye açma fikrimiz oluştu.. Hatta Kelime Müzesini gezerken Yeni Türkü’nün ‘Günebakan’ ezgisini dinliyorduk. Bir gün bir atölyemiz olursa kesinlikle ismi ‘Günebakan’ olmalı dedik. Çünkü her gün güneşe bakıyor ve kendini sürekli yeniliyor. Yönü aydınlığa dönük her zaman. Çocukların da öyle olmalı. Büyük bir cesaretle atölye açma yoluna koyulduk ve cebimizde paramız yoktu. Atölyenin duvarlarını kendimiz boyayıp zımparaladık.  Her şeyi emek vererek yaptık. İnsanların isteyince yapamayacağı bir şey yok. Sadece ders verilebilir basit bir ortam yaratmaya çalıştık. Sonra elimizden geldiğince içini doldurmaya çalıştık.

• Peki bu sergi bir seri mi devam edecek mi?

Evet devam edecek. Günebakan Çocuklar'' Resim ve Heykel Sergilerini her yıl açmayı düşünüyoruz. Kurumumuz açık olduğu sürece bu şekilde devam edecek her yıl. Seneye çok daha ciddi ve kapsamlı projelerimiz olacak.

• Ne gibi projeler?

Artık daha proje bazlı çalışmayı düşünüyoruz. Öğrenciler için daha kapsamlı üç hafta eğilebilecekleri içerikler oluşturacağız. Bir de seramik fırını almayı düşünüyoruz.

“BÜYÜK BİR AKADEMİ KURMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”

• İlerdeki projelerinizden bize bahsedebilir misiniz?

Farklı şehirlerde çocuk sergileri açmak istiyoruz. Farklı farklı şehirlerdeki çocuklara iki hafta eğitimler verip büyük bir çocuk sergisi açmak en büyük hayalimiz. Farklı disiplinlerin yer aldığı büyük bir akademi kurmayı da planlıyoruz. Müze eğitimine girmeyi çok istiyoruz. Müzelerde yaşayarak öğretmek istiyoruz.

• Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bu işi seven çocuklarla ilerlemek lazım. İlk başta çocuğu sevmek lazım. Bizim amacımız bir robot yetiştirmek değil. Çocukların kendilerini fark etmelerini sağlamak istiyoruz bu süreçte. Amaç çocukların daha çok düşünmesini ve okumasını sağlamak. Çocuklar internete çok bağımlı o bağımlılığı ancak kendine çevirerek değiştirebiliriz. Çocuklara kendiyle yalnız kalmayı da öğretmek gerekiyor. Sanat bunun için çok güzel bir araç. 

 

Muhabir: Makbule AKGÜL