İlkler hep merak konusu olmuştur…
Özellikle de yeni yıla girerken…
Örneğin doğum olayları…
Herkeste bir merak:
“Kız mı erkek mi?
“Hangi kentte, hangi hastanede dünyaya geldi?’’
Bebek ve ana-babası tüm basının ilgi odağı olurdu…
Doğum olayı, o nedenle de gazetelerin birinci sayfalarının değişmez haberleri arasında yer alırdı.
Milli Piyango çekiliş sonuçları da öyle.
Hemen herkesin merak konusu olurdu.
Amortiyi bile pas geçen talihsizliğini boş verip, hafiye gibi yeni yıl talihlisinin kim olduğunu öğrenmenin gayretkeşliğine kapılırdı çoğu kişi.
Meraklı paslaşmalar bile olurdu dostlar arasında:
“Bu yılın talihlisi kim?’’
“Büyük ikramiye isabet eden bilet hangi ilde satıldı’’
Gazeteler de, yeni yılın milyoneri ile ilk röportajı yapabilmek için amansız bir yarışa girişirdi.
Sonraki yıllarda şanslı kişiler, hiç tanımadıkları, adını bile duymadıkları “Belki bize de bir şeyler düşer’’ hesabındaki bazı uyanıklar türeyince kimliklerinin açıklanmasını istememe yolunu seçtiler.
Şimdilerde durum değişti.
Senelik hayal bile terk edip gitti.
Talih kuşu, başka diyarlarda kanat çırpar oldu.
Geride bir tek “tüh be’’ ler kaldı…
Bir de geç düşen jetonlar.
Yılın ilk bebekleri de fazlaca ilgi çekmiyor artık…
Ne cinsiyeti,
Ne de kilosu
Şimdi ilgi odağında zam haberleri var…
Hal böyle olunca soruların da ardı arkası kesilmiyor;
Yeni yılın ilk zammından hangi ürün nasibini aldı?
Et mi, süt mü?
Benzin mi mazot mu?
Sebze mi meyve mi?
Domates mi, patlıcan mı?
Say sayabildiğin kadar…
Yoksa hepsi mi?
Bununla yetse yine iyi.
Bir de oranları var bunun…
Kimine yüzde 50,
Kimine yüzde 100,
Kimine daha da fazla…
Eskiden durumlar farklıydı…
Şimdi öyle mi?