Ressam Bülent Aytaç’ın “Kent İzlenimleri” karma resim sergisi İsmail Altınok Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluştu. Ressam Bülent Aytaç, “Çok farklı bir üslup geliştirdim. İşte “Kent İzlenimleri” isimli sergim bu yeni eserlerimden oluşuyor. Konu olarak da, kent ve kalabalıkları yansıttığım bir seri eser oluştu. Sergi ismini bu seriden alıyor. Kentin bilindik köşelerinde, sahnelerinde insanlık hallerini ve kalabalıklarını tasvir ettiğim tablolar bunlar.” diye ifade ediyor.

• Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Bülent Aytaç kimdir?

1974 Ankara doğumluyum. Çocukluğumun bir kısmı Sinop, Boyabat'ta geçti. 12 yaşımdan bu yana Ankara'da yaşıyorum. 1999'da Hacettepe Üniversitesi Resim Bölümü, Prof. Veysel Günay atölyesinden lisans ve 2002'de de Ankara Üniversitesi Kültür Ve Sanat Eğitimi Programcılığı Tezli Yüksek Lisans Programını tamamladım.

Küçük yaşlardan bu yana ilgi duyduğum resim sanatı, hep yaşamımın merkezinde oldu. Sadece resim yapmakla da kalmadım. Çocuk yaşlarda sergilere, müzelere gidip sanat kitapları okuyordum. Yarışmalara katılıyordum. Ödüller de aldım. Henüz ilkokuldayken,  bir sanat ansiklopedisini A'dan Z'ye okuduğumu hatırlıyorum. O yıllardan bu yıllara elimden fırça eksik olmadı. Ancak profesyonel olmak, bir galeride sergi açmak fikri bende ancak 2017'de oluştu. İlk sergim Ankara'da Galeri Akdeniz'de izleyicilerle buluştu. Sonra Canvas Art Gallery'de, pandemi sürecine rağmen çok başarılı geçen bir sergi daha hazırladım. Ardından İstanbul Balaban Galeri'deki sergim oldu. Ve şimdi her yıl sergi açan, projelere katılan profesyonel bir ressamım.

• Resim sanatına sizi hangi anganjmanlar çekmiştir? Siz mi resmin peşinden giderek buluştunuz yoksa resim mi gelip sizi buldu?

Mağara resimlerini bilirsiniz. Görünce izleyeni binlerce yıl geriye götürür. O resimleri çizen atalarımızla ruhsal olarak temas ederiz. İşte ben de böyle bir deneyim yaşadım. Çocukken dedemi ziyaret ediyordum. Babamın çocukken yaptığı resimleri gördüm. Çok tuhaf ve etkileyici bir deneyimdi. Sanatın kalıcı aktarım olanağını o an fark ettim. Pek çok sebep var tabi. Ama resme karşı ilgimin sebeplerinden biri de budur.

“İNSANLIK HALLERİNİ VE KALABALIKLARINI TASVİR ETTİM”

• “Kent İzlenimleri” resim sergisinden bize bahsedebilir misiniz?

Bugüne kadar bir kaç sanatsal dönemim oldu. İfade arayışları içindeydim. Ve aniden, tüm bu süreçlerin karmasından oluşan, ama bir taraftan da diğerlerinden çok farklı bir üslup geliştirdim. İşte “Kent İzlenimleri” isimli sergim bu yeni eserlerimden oluşuyor. Çizgiyi, çizginin dinamiğini, hacmini esas alıyorum. Parlak renk alanlarını tıpkı vitraymış gibi sınırlandırıyorum. Ancak bu tek bir çizgiyle olmuyor. Kararlı ve birbirini destekleyen ardıl çizgilerle bir ritim oluşturuyorum. Konu olarak da, kent ve kalabalıkları yansıttığım bir seri eser oluştu. Sergi ismini bu seriden alıyor. Kentin bilindik köşelerinde, sahnelerinde insanlık hallerini ve kalabalıklarını tasvir ettiğim tablolar bunlar.

“SANAT DÜŞSEL BİR ALAN”

• Sergiye dair izleyicinin yaklaşımı ve tepkileri neler?

Doğal olarak benim önceki işlerimi bilen izleyicilerde bir şaşkınlık oluyor. Ama çok olumlu tepkiler aldım. ‘Ankara’yı hiç bu kadar renkli görmemiştik’ diyorlar.  Bilirsiniz hep "Ankara gri bir kenttir" denir. Zaten sanatta tam burada devreye girer. Hayat tümüyle güzel olsaydı, sanat olmazdı değil mi.. Sanat yaşamı güzelleştiren, yaşamın alternatiflerini sezdiren düşsel bir alandır.

• Türk resim sanatında kendinizi ait hissettiğiniz herhangi bir ekol mevcut mudur yoksa herhangi bir yere ait olmadan sadece kendi dünyanızı yansıtmayı mı yeğliyorsunuz?

Ben bu tür sınıflandırmaları, sanat tarihçilerine, yazarlara ve izleyicilere bırakıyorum. Resim yaparken bu tür kaygılarım hiç olmadı. Baktığımda da kendimi her hangi bir akıma yakın konumlandıramıyorum.

“BÖLGESEL VE KİMLİKLİ ANLAYIŞLAR DEĞER KAZANACAK”

• Sanat ve tasarım ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye'de sanat ortamı küresel sanat ortamıyla beraber hareket ediyor. İletişim çağıyla beraber herkes birbirinden haberdar. Ancak kısa bir süre sonra bölgesel ve kimlikli anlayışların daha çok değer kazanacağına inanıyorum. Zaten bunun belirtilerini dünyada da görüyoruz.

• Kimleri daha yakından izliyor ve takdir ediyorsunuz?

Çok değerli sanatçı hocalarımız var. Ayrıca yetenekli gençlerimiz de kendilerini gösteriyor. Ülkemiz sanat konusunda ciddi bir yerde. Ama aynı zamanda sanatçılar için zor da bir ülke. Çok emek veriliyor. Özveri, fedakârlık gerektiriyor. Tek tek isim vermek diğerlerine haksızlık olur diye düşünüyorum.

• Yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz yeni bir proje veya sergi var mı?

Şu an grup sergileri ve fuar çalışmalarım var. Yeni resimlerimi tanıtmayı ve izleyici ile buluşturmayı amaçlıyorum.

Kaynak: BAŞKENT GAZETESİ- Makbule AKGÜL