Yani Türkiye tarımı ile ilgili her gün yeni bir vehamet ile karşı karşıya kalmamak çok mümkün değil… Son olarak olmayan tarımımızın şuraları, uygulanmayıp sadece yazılı metinlerde kalan kararlardan söz ettik… Bir günde dört mevsimin yaşandığı bir memleket düşünün… 783.562 kilometrekarelik Türkiye söz konusu olan… Öyle ki; eğer yetiştirilmek istenirse dünyaya hükmedecek hububatı, sebzeyi, meyveyi üretecek verimli topraklar… Ancak geldiği noktada Sudan'da ucuza mal oluyor diye arazi kiralayıp tarım yapmaya kalkışan bir Türkiye…
Birilerini alkışlamak isteyenler, tarımda geldiğimiz durumu tersinden anlatmayı ve de göz göre göre boğazımızdan dışa bağımlılığımızı savunmayı sürdürsün…
18 yıldır tarımda sayım yapılmadığını Tarım ve Orman Bakanlığı'na hatırlatıyor CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer… Ve neden yapılmadığını soruyor bakanlık yetkililerine… Ne tesadüftür ki sayım yapılmayan dönem AKP devrine denk geliyor… Biz 'tarım bitti, ithalat kıskacında kaldık, girdi maliyeti, çiftçi borcu, krediler' derken adamlar neyin ne kadar üretildiği kısmında bile rahat… Bu koşullarda daha neye, ne kadar ihtiyaç olduğunu bile tespit edemezken nasıl bir tarımdan söz edilebilir ya da şu saatten sonra Türkiye tarımının kurtulabileceğinden nasıl umutlanılabilir ki?
Haklı olarak ölçülmeyen bir şeyin doğru değerlendirilmeyeceğini ifade ediyor Gürer ve yapılması gerekenler ile ilgili uyarılarını şöyle sıralıyor:
'Mevcut veriler ile tarımsal üretimde düşüş yaşandığı görülmekte ve bunun için önlemler alınması, tarım politikalarında reforma gidilmesi gerektiği çok açık görülmektedir. Üretimin arttırılması, piyasa fiyatlarının dengede tutulması ile üreticinin ve tüketicinin korunması, tarım hasılasının arttırılması hedeflenmelidir. Bunun içinse tarımsal politikanın iyi bir şekilde gözden geçirilmesi, tarım analizinin iyi yapılması ve köklü yapısal değişikliğe gidilmesi gerekmektedir. Tarımsal analizin iyi yapılabilmesi için tarım sayımının yapılması ve ülkemizdeki mevcut verilerin ortaya konulması şarttır. Bu veriler elde edildikten sonra ancak tarım politikaları üzerinde çalışılabilir.
Ne kadar alana, hangi ürünü ekiyoruz, ne kadar üretiyoruz, ne kadar canlı hayvan varlığımız var? Yapılacak tarım analiziyle mevcut durum ortaya konulmadan, eksikler ve yanlışlıklar ortaya çıkarılmadan atılacak adımlar; ya yanlış sonuçlara, ya asıl hedefe ulaşılmamasına ya da israfa neden olacaktır. Bu yüzdendir ki üzerinde durulması gereken ilk konu tarımsal sayımın yapılması ve bunun sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesi olmalıdır…
Yapılan teşviklerle üretim miktarı arasında ters bir orantı varsa; teşviklerin etkinliği, nasıl yapıldığı ve tekrar girdi olarak kullanılıp kullanılmadığının analizinin yapılması ve bu yönde tarım politikası üretilmesi yerinde olacaktır.'
Türkiye tarımında tablo bu… Ancak herkes aynı gemide bir de böyle bir gerçek var ki kimsenin kaçamayacağı!
