Covid-19 salgını ile birlikte kalp hastalıklarında artış olduğu gözlemleniyor. Sebebi ise Covid-19 mu, yoksa Covid-19 aşıları mı  bu konuda toplumda genel bir tereddüt var. Ufuk Üniversitesi Dr.Ridvan Ege Hastanesi' Kardiyoloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Berkay Ekici'yle pandemiden sonra artan kalp ve damar hastalıklarını konuştuk.

Son yıllarda gençler arasında kalp krizinde bir artış söz konusu mu?

Son yıllarda gençler arasında kalp krizi sonucu ölümlerin artışı yönünde gözlemler giderek artmaktadır. Bu durumun birkaç sebebi olabilir. Stres ve yoğun yaşam tarzı bu artışların bir sebebi olabilir. Şehirlerde kalabalık yaşam koşulları, özellikle gençler üzerinde büyük bir stres yaratıyor. Yoğun ve stresli yaşamın getirmiş olduğu Fast Food beslenme şekli de bir risk faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Yüksek yağlı, işlenmiş gıdaların tüketimi ve sağlıksız beslenme kalıpları her geçen gün toplumumuzun daha kilolu hale gelmesine sebep olmaktadır. Obezite ve fiziksel aktivitenin azalmasının kalp sağlığını olumsuz yönde etkilediği literatürde de bildirilmektedir. Özellikle gençler arasında sigara ve diğer zararlı maddelerin kullanımınında artmasıda bir başka risk faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kalp hastalıklarında genetik ne kadar etkili?

Ailede erken yaşta kalp krizi öyküsü olan bireylerde risk daha yüksek olup bu durum genetik faktörlerin bu konuda ana risk faktörü olduğunu göstermektedir. Yukarıdaki nedenlere ek olarak, COVID-19 pandemisinin dolaylı etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır.

Ne gibi etkileri oldu Pandeminin?

Pandemi sürecinde hareketliliğin azalması, kilo alımı ve sağlık hizmetlerine erişimdeki aksaklıklar da bu artışa katkıda bulunmuş olabilir.COVID-19 enfeksiyonu, hem akut hem de uzun vadede kalp ve damar sistemi üzerinde etkili olabilir. Akut enfeksiyon sırasında miyokardit (kalp kası iltihabı), pıhtı oluşumu ve damar tıkanıklığı riski artabilir. Uzun vadede ise “Post-COVID sendromu” adı altında kalıcı kalp-damar sorunları görülebilir. COVID’in pıhtı ve kalp damar hastalıkları riski üzerine bilimsel çalışmalar hergeçen gün artmaktadır. Özellikle ağır enfeksiyon geçiren hastalarda derin ven trombozu (bacak toplardamarlarında pıhtı oluşumu), pulmoner emboli (akciğere pıhtı atması) ve miyokard enfarktüsü (kalp krizi) riskinde belirgin bir artış gösterilmiştir. Çalışmalar, bu riskin iltihaplanma, damar iç yüzeyindeki hasar (endotel disfonksiyonu) ve pıhtılaşma faktörlerinin artışı ile ilişkili olduğunu doğrulamaktadır.

Asılarla ilgili de çok fazla söylenti var. Bilimsel bir veri var mı kalp krizi ve pıhtı üzerinde etkisi nedir?

Biontech vb. aşılar ve halkın kaygıları medyada son zamanlarda oldukça çok yer almaktadır. Aşılar ve COVID-19 arasında bir dengenin kurulması gerekiyor. Biontech gibi mRNA aşılarının bazı yan etkileri olabilir (örneğin, genç erkeklerde nadir görülen miyokardit). Ancak bu yan etkilerin riski, COVID-19 enfeksiyonunun kendisinin yaratabileceği komplikasyonlara kıyasla çok daha düşüktür. Aşılar, toplumsal bağışıklığın sağlanmasında kritik bir rol oynar ve ciddi hastalıkları önleme konusunda oldukça etkilidir. Aşıların yan etkileri ile ilgili kaygılar toplumda bu konuda net ve doğru bilgilendirme yapılması, yanlış bilgilerin önüne geçilmesi ile önlenebilir.
 

Erken yasta kalp krizi riskini azaltmak için neler yapılabilir?

Genç yaşta kalp krizi riskini azaltmak için bireylerin sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerine yöneltilmesi çok önemlidir. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, sigara ve alkol kullanımından kaçınma gibi önlemler alınmalıdır. Ayrıca, düzenli sağlık kontrolleri ve kalp sağlığı taramaları risk faktörlerinin erken tespit edilmesine yardımcı olur. 

Muhabir: Nursel Dilek MANAVBAŞI