Bir dostumun sosyal medya hesabından paylaştığı 'tohum ekme' ile ilgili ama günümüze cuk oturur nitelikte bir hikayeyi aktarmak istedim…

Bir zamanlar Çin'de bir adam o kadar aç ve bitkin düşmüş ki, dayanamayıp bir armut çalmış…

Adamı yakalayıp cezalandırılmak üzere İmparator'un karşısına çıkarmışlar… Hırsız İmparator'u görünce ona şöyle demiş;

'Değerli efendim, çok açtım, dayanamadım çaldım ve yedim. Beni affetmeniz için yalvarıyorum. Eğer affedersiniz size paha biçilemez bir armağanım olacak…'

İmparator dudak bükmüş;

'Senin gibi birinde paha biçilemez ne olabilir ki?'

Hırsız, avucunun içindeki armut çekirdeğini uzamış ve;

'Bu çekirdeği ekerseniz bir gün içinde altın meyveler veren bir ağacın yeşerdiğini göreceksiniz…' demiş.

İmparator kahkaha atarak; 'Ek o zaman, altın meyveleri görünce affederim seni…' diye kafa yapmış hırsız ile…

Yoksul adam;

'Haşmetlim bu tohumu ben ekemem çünkü ben bir hırsızım… Bu tohumu ancak, ömründe hiç

çalmamış, başkalarına hiç haksızlık yapmamış, yalan söylememiş biri ekebilir. Tohum o zaman gücünü gösterir, aksi takdirde onu ekeni zehirler, tarif edilemez acılarla öldürür. Sultanım, bu tohumu ancak siz ekebilirsiniz…' yanıtını vermiş İmparatora.

İmparator irkilmiş, suratını asmış, bir süre düşünmüş, sonra da hırçın bir sesle;

'Ben imparator'um bahçıvan değil, o tohumu başbakana ver eksin de altın meyveleri görelim.' Demiş… Yoksul adam, tohumu Başbakana uzatınca Başbakan panik içersinde İmparator'a dönüp itiraz etmiş.

'Ben ekim biçim işlerinde çok beceriksizim efendim, sihirli tohumu ziyan ederim. Bence bu tohumu Hazinadar başı eksin…' yanıtını vermiş. Hazinadar başı da hemen bir bahane bulmuş ve bu görevi başkasına devretmiş…

Bir bir orada bulunan herkes sudan sebeplerle tohum ekme görevinden sıyırmış…

Sonra İmparator, doğan sessizliğin içerisinde bir süre düşünmüş… Başı önünde Başbakana, Hazinadara ve bütün görevlilere dik dik baktıktan sonra;

'Hadi bakalım bu hırsız bahçıvana tohumun nasıl altın meyve verdiğini hep birlikte gösterip sevindirelim.' Demiş ve cebinden bir altın çıkarıp yoksul adamın tutması için atmış… Sonra da herkesin ceplerinden sessiz sedasız birer altın çıkarıp adama vermesini izlemiş…

Sonra da gülerek; 'Bas git buradan be adam, bugünlük bu ders hepimize yeter.' Demiş… Sevgili İmparator! Kıssadan hisse…