Sezona Süper Lige yeniden dönme parolasıyla başlayan ve oturmuş tecrübeli kadrosuyla favoriler arasında gösterilen Ankaragücü, daha 3.haftada darbe üzerine darbe aldı.
Tam 3,5 yıl sonra transfer tahtasını açabilen ve maç öncesi 9 transfer birden yapan Erzurum karşısında hiç beklemediği bir yenilgi alan sarı-lacivertliler, bu haftada kendi evinde Ümraniye karşısında kelimenin tam anlamıyla kâbus yaşadı.
Başkent ekibi, haftalardır göndermek istediklerini gönderemeyen, gitmek isteyenleri de zorla tutmaya çalışan ilginç bir transfer stratejisi uygulayarak, futbolcularıyla adeta cebelleşen yönetimi yüzünden krizden bir türlü çıkamadı. Bir de Tolga Ciğerci, Kitsiou ve Yunus Emre Gültekin’den oluşan sakatlar kervanına son anda Mahmut Tekdemir’in de eklenmesi, Cephas’ın kadro dışı kalmasıyla rakiplerinin imrenerek baktığı kadronun, aslında bençten hamle oyuncusu açısından ne kadar yetersiz olduğu da ortaya çıkmış oldu… Alın size bir kriz daha!
Asıl tehlike, koca çınarın gücünü aldığı en büyük kozu olan taraftarlar sayısının giderek azalması... Gelenlerin de daha maç bitmeden, yönetim ve teknik direktörü istifaya davet etmesi ile bazı futbolculara tepki göstermesi hiç de iyi sinyaller vermedi. Cihat Arslan’ın maç sonu açıklamalarında “benli veya bensiz olur bilemem ama Ankaragücü hak ettiği yere mutlaka gelecektir” demesi de dikkatlerden kaçmadı. Yalnız 12.adam, eğer desteğini bazı gizli hesap peşinde koşanlar yüzünden çekiyorsa asıl sorun o zaman içinden çıkılmaz hal alır. Haydi hayırlısı… Hep birlikte bekleyip, göreceğiz.
Aslında Ümraniye karşısında maça baskılı başlayan sarı-lacivertli futbolcular, ne acıdır ki her geçen dakika oyundan düştüler. 35’ten sonra meydanı boş bulan rakip takım, yüklenmeye başladı. 41.dakika da Soukou- Hoti patentli golle skor üstünlüğünü de yakaladı.
İkinci yarıda taraftar desteğiyle toparlanmaya çalışan Ankaragücü, Cihat Arslan’ın oyuna müdahale ederek oyuna ilk kez 11’de başlayan Dadashov’un yanına Bajic’i de koyarak çift santrafora döndü. Özellikle Rodrigues ve Basagog’un geliştirdiği ataklarla da net pozisyonlar buldu. Ancak bir türlü son vuruşlarda başarılı olamadılar. Son bölümde ise 9 dakika içinde, Dadashov ve Rodrigues’in 2 olmak üzere topun ağlarla buluştuğu 3 pozisyonda, gollerin VAR tarafından ofsayt gerekçesiyle iptal edilmesi oldukça ilginçti.
GENÇLERBİRLİĞİ TEK TEK TOPLUYOR
Her geçen gün yeni transferlerin katılmasıyla oyun olarak biraz daha gelişen kırmızı-siyahlılar, geçen hafta ilk puanını almasının ardından zorlu Iğdır mücadelesinde de ilk deplasman puanını hanesine yazdırdı.
1.Lige yeni yükselmesine rağmen güçlü sponsoru sayesinde yaptığı transferlerle iyi bir kadro kuran Alagöz Holding Iğdır FK ile zemin çalışması nedeniyle yeni açılan sahasında karşılaşan Gençlerbirliği, öncelikle savuma güvenliğini ön planda tuttu. Cezası biten yeni santraforu Moussa Djitte ilk kez kadroda yer alırken takıma yararlı olacağı konusunda olumlu sinyaller verdi, Amilton, Buğra Çağıran ve Mikail Okyar ise istikrarlı oyunlarını sürdürdüler. Maç eksikliğini üzerinden atmaya başlayan Etebo ile yaptığı kurtarışlarla kaleci Erhan Erentürk alınan puanda pay sahibi oldular.
80 dakika boyunca rakibiyle başa baş bir mücadele sergileyen Başkent ekibi, son dakikalarda savunmada daha dikkatli davranarak Iğdır’ın artan baskısını etkisiz kıldılar. Sergilenen bu olumlu futbol, koca çınara gönül veren taraftarlarını da gelecek için umutlandırmaya başladı.
Zorlu bir fikstür dezavantajı ile yeni sezona başlangıç yapan Gençlerbirliği, 4 haftalık periyottaki 3.deplasmanında Esenler Erokspor ile karşılaşacak. Bundan sonraki 4 haftalık 2.periyotta da Başkent ekibini, yine Erzurumspor, Pendik (D), Keçiören ve Manisa (D) gibi güçlü rakipler bekliyor.