Büyük kentlerde yaşamanın artıları saymakla bitmez.
Tabii eksileri de…
Artı yönlere verilecek örneğin başında, hatta ilk sırasında kentin sunduğu ekonomik fırsatlar gelir.
Büyük kentlerin sunduğu ekonomik fırsatlar. İş olanakları, kariyer gelişimi ve finansal kazançlar, büyük kentlerde yaşamak için cazip birer nedendir.
İş olanakları ve ekonomik büyüme açısından zengin kaynaklar sunan büyük kentler, kültürel etkinlikler ve sosyal yaşam olanakları bakımından da öne çıkar.
Söz konusu zenginliklerin yanı sıra bazı olumsuz yanları da vardır büyük kentte yaşamanın.
Örneğin ulaşım sorunu.
Ankara özelinde toplu taşıma sisteminin yetersizliği, trafikte yaşanan kaos bu olumsuzluğa örnek teşkil eder
Bir başka sorun da aile bütçesi ile ilgilidir: Büyük kentlerde yaşam maliyeti genellikle daha yüksektir. Kira, gıda ve ulaşım gibi temel ihtiyaçların karşılanması, özellikle dar ve sabit gelirli kesimler için sorun oluşturur.
Pek çok aile söz konusu sorunların ağırlığı yüzünden çareyi yaşam koşullarının daha elverişli olduğu kentlere göçte aramaktadır.
Ankara özelinde bu durumdaki aileleri göçe zorlayan nedenleri şöyle sıralamak mümkün:
-Konut kiralarının yüksekliği: Ankara'da kiralar aile bütçelerini sarsacak boyutlara ulaşmış durumda.
-İklim koşulları: Ankara'da karasal iklim hakim olduğu için kış mevsimi oldukça sert geçer. Bu da, özellikle kış aylarında ısınma giderlerinin artmasına, dolayısıyla ekonomik zorluklara neden olur.
-İş imkanlarının yetersizliği: Ankara’daki, iş fırsatları İstanbul ve bazı diğer büyük şehirlerle karşılaştırıldığında daha sınırlıdır.
-Sağlık hizmetleri: Ankara, sağlık hizmetleri açısından genellikle iyi bir altyapıya sahip olsa da, bu hizmetlere erişimde bazen zorluklarla karşılaşılabiliyor. Hastane koridorlarında zaman zaman kuyruklar oluşabiliyor. Yoğunluk nedeniyle randevu sistemi yetersiz kalıyor.
Büyük kentlerde yaşamak zordur…
Ankara’da yaşamak da…
Ekonomik koşulların ağırlığı yüzünden Ankara cazibe merkezi olma hüviyetinden giderek uzaklaşmaktadır.
Yaşam koşullarının ağırlığı özellikle dar gelirli kesimleri yeni diyarlara göçe zorlamaktadır.
Çaresizlik, zorunlu kaçışı körüklemektedir.