Ankaragücü’nde eksik ve geç kalan bir değişim yaşandı…

Sezona süper lig takımlarını bile kıskandıran kadrosuyla başlayan ve favori takımlar arasında ilk sırada gösterilen Başkent ekibi için ortaya konulan bu öngörülerin maalesef kâğıt üzerinde kaldığı gerçeği ile karşı karşıyayız.

Zorlu maratona takım içinde yaşanan krizlere rağmen Şanlıurfa galibiyeti ile başlayan ancak arka arkaya gelen Erzurum ve Ümraniye yenilgileri sonucu Teknik Direktör Cihat Arslan’a duyulan güven sarsılmaya hatta yerine Ömer Erdoğan’ın gelmesi için  açılan taraftarlar kampanyası sosyal medyayı sallamaya başlamıştı. Ne yaptığı belli olmayan yönetimde bile bu ismin göreve gelmesini isteyenlerin sayısı artmıştı.

Kulüpteki her krizde olduğu gibi hoca değişiminde bile işin getirisi ve götürüsünü bir türlü öngöremeyen yönetim, ne hikmetse Cihat hocanın takımdaki ömrü konusunda lig lideri İstanbulspor maçı sonucunun beklenmesi kararını aldı. Sadece bu durum bile Başkan İsmail Mert Fırat ve arkadaşlarının bir kulübün yönetimi konusunda ne kadar zayıf olduklarının bir göstergesidir.

Teknik kadroda kan değişikliği için ortalık ayağa kalkmışken, taraftar isyan bayrağını çekmişken, yönetim bölünmüşken Cihat Hoca, alınan iyi sonuca rağmen hemen gönderilmeliydi ki yeni gelecek teknik direktör ve ekibine milli maç nedeniyle verilen 15 günlük arada hem takımı tanıma hem de takviye için 13 Eylül’e kadar süren transfer döneminde kendisine fırsat verilmiş olurdu. Zaten Ömer Erdoğan’ın görev kabul etmemesinin ardında yatan neden de kendisine takıma dokunuş yapma fırsatı ve zamanı tanınmaması oldu.  Eskileri deyimiyle “Sıtkı sıyrılmış” şekilde görevine devam eden Cihat Arslan, İstanbulspor maçının sağladığı bir haftalık opsiyonla kerhen yoluna devam etti ve bir başka İstanbul ekibine ilk galibiyeti hediye edince de anında yolların ayrılmasını sağladı.

İşte bu nedenle diyoruz ki bu değişim için hem geç hem de eksik kalındı.

İşin gerçeği Ankaragücü’nün kurtuluşu için Cihat Hocanın ardından yönetim de gitmesi artık şart oldu.

GENÇLERBİRLİĞİ ENGEL TANIMIYOR

Başkent’in diğer temsilcisi Gençlerbirliği, sessiz sedasız bir şekilde her hafta üstüne koya koya yoluna devam ediyor…

Transfer tahtasını 3,5 yıl sonra açtırıp, oturmuş kadrosunu takviye ederek güçlendiren Hakan Kutlu yönetimindeki Erzurumspor bile koca çınarın evinde ilk galibiyet sevincini yaşamasına engel olamadı.

Kırmızı-siyahlılar, oynadığı 5 maçın 3’ünü deplasmanda oynamasına rağmen 2 galibiyet ve 2 beraberlikle 8 puan toplayarak sıralamada 7’nciliğe yükselme başarısını gösterdi. 3 as oyuncusu Etebo, Buğra Çağıran ve Alperen Babacan’ın sakatlığı nedeniyle kadroda yer almaması handikabını da başarıyla atlattı. Oyun olarak düşük performans göstermesi eleştirse bile bu kadar güçlü ekibin yer aldığı ligde puanın aslanın midesine kadar indiği ortamda Gençler, “Hatice’ye değil neticeye bak” deyimini düstur edinmiş durumda… Yani uyum konusunun tam olarak atlatılmasına kadar Koca çınar doğru yolda.

Bu arada her maçta gösterdiği mükemmel performansla takımın ofans gücünü üstlenen Amilton’a yeni transfer Djitte’nin üretilen pozisyonların skora dönüştürme konusunda ayak uydurması, Gençler açısından son derece olumlu bir gelişme olduğuna değinmeden geçersek, bu futbolcuların hakkını yemiş oluruz.