Efendim geleneksel yaz sıcaklarından hayıflanma yazımı sizlerle paylaşıyorum. Gelenek olması için birkaç yılın geçmesi lazım ama ikinci yıl da bence gelenek olması için oldukça yeterli bir süre. Hiç uzatmadan başlayalım!

Öncelikle güneş kremi lobisine üye olduğumu alenen duyurmuştum. Güneşten rica ediyorum korununuz. Bu Güneş o eski Güneş değil efendim, oldukça zararlı ışınlar Ozon Tabakası'nın delinmesi ile ne yazık ki tenimizde kalıcı hasar bırakıyor. Cilt kanseri başta olmak üzere pek çok cilt hastalığının esas sebebi. Üstelik günde bir kez kullanmak da yeterli değil. Güneş kremlerinin en fazla 2 saatlik kullanım süresi var. Sonrasında yüzünüzdeki kremi yıkamanız ve tekrar tazelemeniz gerekmekte. 

Bir diğer konu su tüketimi. Ancak bunun yanı sıra tuz tüketimi de yazın arttırılmalı. Kışa nazaran oldukça fazla terlediğimiz için vücudumuzdaki tuz oranı düşüyor ve bu başta tansiyonumuz olmak üzere özellikle kan değerlerimizi etkiliyor. O yüzden kışın kullandığınız miktarı yaz aylarında biraz abartmanızı tavsiye ediyorum.

Eğer bir işiniz yoksa saat 11 ile 15 arasında kesinlikle dışarı çıkmayınız. Bu zaman aralığı hem sıcak olması ile hem de Güneş ışınlarını çok dik açılarla almamız yüzünden oldukça tehlikeli. Şapka kullanımı ise hep altını çizdiğimiz bir konu. 

Ağır yemeklerden kaçınınız. Yaz aylarında zaten salata, karpuz, peynir gibi daha hafif gıdalar tüketmeye meyilliyiz. Bu alışkanlık kalp damar sağlığı için oldukça önemli. Tereyağı ve kırmızı etin esas olduğu yemekleri kışın tercih etmeli ve yazın mutfağımıza daha serin ve sebze ağırlıklı gıdaları yerleştirmeliyiz.

Bunun haricinde meyve tüketimi konusu ise bir başka tehlike. Oldukça yüksek şeker oranına sahip meyveleri belirli bir sayının üzerinde tüketmemek sağlığınız açısından oldukça faydalı olacaktır. Fruktoz oldukça kuvvetli bir şeker ve tüm meyvelerde var. Elbette meyve yemek önemli ancak her şeyin fazlasının zarar olduğu gibi meyvenin fazlasını yemek de insan sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.