Önceki yazımızda İsrail’in Gazze’de başlattığı vahşete ve ABD’nin verdiği desteğe tepki olarak, yabancı ödeme sistemi kullanmamak ve ona komisyon ödememe önerisinin daha güçlü protesto olacağını anlatmıştık. Bu kapsamda dünya ve Türkiye’de yaygın kullanılan yabancı ödeme sistemi visa ve mastercard için ülke içerisinde 2018 yılından bu yana her yıl 130 milyon dolar komisyon ödendiğini belirmiştik. Bu şirketlerin Türkiye’ye bugüne kadar tek kuruş vergi ödemediklerinin de notunu düşmüştük.
Emperyalist ülkeler asıl sermaye, finans, yani ödeme sistemlerinden beslendikleri için, bu kapsamda da ödeme sistemleri bataklığının kurutulmasının önemini dile getiriliyor. “Bugün Müslümanlar kendi düşmanını kendi parası ile beslediği bir süreci yaşıyor” ifadesi ile durumun vahametine dikkat çekilirken, “Duyarlı olunmalı. Herkes hangi banka ile çalışıyor ise gidip yerli ödeme sistemi olan TROY logolu banka kartı ve kredi kartı başvurusunda bulunmalı” hatırlatması yapılıyor.
Türkiye’de 2016 yılına kadar yerli ödeme sisteminin bulunmadığı kaydedilirken, bu tarihten itibaren bankalararası kart merkezinin “TROY” isimli yerli kart sistemini devreye soktuğuna işaret ediliyor. Finans uzmanları, “TROY bugün yüzde 50,01’i Merkez Bankası’nın, yüzde 23’ü Halk, Vakıf ve Ziraat gibi kamu bankalarına, yüzde 27’si de Türkiye’de yerleşik konumda olan İş, Garanti gibi bankalara ait. Yani yerli ödeme aracı olan TROY’un yüzde 73’ü kamu kurumları üzerinden devlete ait” tespiti yapıyor.
Gerekçe: “Yurtdışında geçmiyor”
Yerli ödeme sistemi TROY’un bilinirlik düzeyinin devlette çalışanlar da dahil yüzde 5’in altında olduğuna dikkat çekiliyor. Bankacılık kesiminin de yerli kartla ödeme sisteminin stratejik öneminin farkında olmadığına vurgu yapılırken, “Bankalarımız TROY yurtdışında kabul edilmiyor, visa ve mastercard kullanın” şeklinde vatandaşları yönlendirdikleri iddia ediliyor.
Bankacılık kesimine yönelik şu uyarı aslında yeterince dikkat çekiyor: Bankalararası kart merkezinin raporlar kısmına bakıldığında bugün kredi kartlarının ve bankamatik kartların yurtdışında kullanım oranı yüzde 2-3 aralığında. Zaten Türkiye içerisinde yüzde 97 kullanımın olduğu bu yabancı menşeli kartlarla ilgili, vatandaşları ayrıca neden yurt dışında visa ve mastercard gibi yabancı kart kullanımına yönlendirerek yerli kart kullanımından vaz geçiriyorsunuz.”
Brezilya kadar olamadık!
Brezilya’nın kendi ödeme sistemini 5 yıl önce çıkardığı, 5 yılın sonunda 110 milyon adet karta ulaştıkları anlatılırken, Brezilya’nın 5 yıl içinde 40 milyar dolarlık işlem hacmine ulaştığı örneği veriliyor.
Geçen yıl mevzuat düzenlendi
Türkiye’de ise TROY yerli ödeme sisteminin uygulamaya girmesinin üzerinden yaklaşık 7 yıl geçtiği belirtiliyor. Şu anda Türkiye’de 385 milyon adet kartın kullanımda bulunduğu ve sadece 15 milyon adetinin TROY logolu kart olduğuna işaret ediliyor. TROY’un yaygın kullanımı konusunda geçen yıl yönetmelik hazırlandığı, öncelikle TROY logolu kart verilmesi, 3 ay içerisinde bütün bankaların sistemlerini buna uyarlamaları şartının olduğu anlatılırken, “TROY’un bu şekilde yaygınlaştırılması sağlanacaktı” tespiti yapılıyor.
Ancak bankacılık kesiminin ise yabancı ödeme kart sistemleri ile süreli anlaşmalarının olmasını gerekçe göstererek, TROY’un 3 ay içerisinde yaygınlaştırılması konusuna itiraz ettikleri hatırlatılarak, “3 ay bankacılık sektörü için kısa idiyse, şu anda mevzuatın üzerinden 1 yıl geçti ama halen yaygınlaştırmadılar” eleştirisi dile getiriliyor.
Bankaların tamamının TROY logolu bankamatik kartı verebildiği dile getirilirken, kredi kartı olarak ise sadece 11 banka ve bir de katılım bankası olmak üzere toplam 12 bankanın TROY logolu kredi kartını mudilerine verdiği ifade ediliyor.
Milli silah sistemi kadar stratejik
Sivil toplum kuruluşları ve sendikaların, iki yıldan iki yıla göstermelik maaş promosyonları konusunda bankalarla pazarlığa oturduğunu, onun dışında ortalıkta görünmedikleri şeklinde eleştiriler de dile getirilirken, yerli ödeme sisteminin, yerli ve milli silah sistemi kadar önemli bir konu olduğuna vurgu yapılıyor.