Ankaragücü’nde teknik kadrodaki kan değişikliği etkisini gösterdi…
Sarı-Lacivertliler bu sezon ilk kez kendi sahasında Kayserispor’u 3-0 ile geçerek galip geldi…
Geçen yazımızda Başkent ekibinin; Tolunay Hoca’nın görev aldığı 7 maçın ‘5’inin deplasmanda olduğunu, rakipleri arasında Fenerbahçe ve Galatasaray gibi Süper lig üstü bir kadroya sahip takımlarla birlikte Adana Demirspor gibi güçlü bir ekibin olduğunu, transferde geç kalındığını, bazı futbolcuların hazırlık dönemi bile geçirmediklerini, üstüne bir de sakatlıkların eklendiği çok zorlu bir dönemi atlattığına değinmiştik…
Hatta fikstür açısından kendi kalibresindeki 5-6 takımla yapacağı maçların çıkış için önemli bir avantaj olduğunu ve bu işten de yeni gelecek teknik direktörün karlı çıkacağından da söz etmiş, dolayısıyla da Tolunay Hoca’ya vefasızlık yapıldığını belirtmiştik.
Sakın bundan Başkent ekibinin yeni Teknik Direktörü Emre Belözoğlu’na karşı olduğumuz anlamı çıkarılmasın… Gerek futbolculuk kariyeri gerekse teknik direktörlük dönemindeki önemli başarılarıyla bence Ankaragücü için şu dönem için getirilecek en iyi hoca olduğuna, mesleğine duyduğu büyük aşkı, futbol bilgisi, heyecanı, agresifliği, oyuncular üzerindeki olumlu etkisi ve vizyonu nedeniyle yürekten inanıyorum.
Emre Belözoğlu gerek maç öncesi gerekse sonrası yaptığı açıklamalarda, Ankaragücü camiasının Tolunay Kafkas’a göstermediği vefayı esirgemedi. Emre Hoca, “Tolunay Hocanın bu takıma emeği çok fazla… Biz ancak küçük dokunuşlar yapabildik” demesi, “Yiğidi öldür ama hakkını yeme” ile eşanlamlıdır.
Maça gelince 2 devrede farklı Ankaragücü izledik… İlk yarı futbolcular,” ya hata yaparsak” düşüncesi içinde güven duygusundan yoksundu. Kayserispor rakibinin bu psikolojisinden yararlanıp uzun toplarla gol umutları Mame Thiam’ı buluşturmayı amaçladı. Birkaç pozisyon da buldu. Zaten maç istatistiklerinde de bu apaçık ortadaydı. Kayserispor, rakip ceza sahasında topla buluşmada Ankaragücü’nü 29’a 14 üstünlük sağladı.
Sarı- Lacivertliler, ikinci yarıda farklı bir görüntü çizdiler. Anlaşıldı ki Emre Belözoğlu’nun “ufak-tefek dokunuşlar yaptık” dediklerinden birisini de soyunma odasında gerçekleştirmiş. Buna bir de konuk takımın savunmasının yaptığı hatalar da eklenince Başkent ekibi 3 dakika içinde olayı çözerek, Garry Rodrigues ve Rijad Baliç ile skoru 2-0’a getirdiler. Morutan’ın rakipten sökerek alıp penaltı noktasına doğru yolladığı topu, Uzodimma’nın ruhu bile duymadan Rodrigues’in kafayı çakarak ağlara göndermesi bizim kadar kendisini de şaşırttı. Çünkü Rodrigues, Ankaragücü’ndeki ilk golünü kafayla atmasını maçtan sonra da “bu gol gerçekten benim için de çok ilginçti, normalde kafayla çok gol atmam” şeklinde açıkladı.
Kayseri hocası, takımının yeniden oyuna dönmesi için epey çaba gösterdi ama başta G.Saray maçının kahramanı kaleci Bahadır ve defanstaki arkadaşları, geriye çok yaslanmadan buna izin vermediler.
Son golün, sezon öncesi kampa çağrılmayan ve kendisine kulüp bulması istendiği halde zorunluluktan lisansı çıkarılarak kadroya alınan Macheda’dan gelmesi, doğrusu kulübün transfer politikasının yeniden gözden geçirilmesini gerektiriyor.
Son sözüm de tribünlerdeki boşlukların, Emre Belözoğlu’na bazı taraftarların tepkisinden kaynaklandığı bilinen bir gerçekti. Ama Başkent ekibinin gücünü aldığı sevenlerine, en çok gereksinim duyduğu zamanlarda böylesine davranışı doğrusu yakıştıramadım. Önemli olan bireyler değil camiadır.
GENÇLER DE GERİ DÖNDÜ
Başkent’in Trendyol 1. Ligdeki bir diğer asırlık değeri Gençlerbirliği, Şanlıurfa deplasmanında aldığı galibiyetle sezon başındaki güzel günlerine geri döndü.
Son 3 haftadaki Eyüp maçında adeta hakem tarafından doğranan, sonra da çıkılan Bandırma deplasmanında Wu ve Nzaba’ın arka arkaya basit fauller sonucu kırmızı kart görerek takımlarını 9 kişi bırakması sonucu gelen farklı yenilgi ve sahasında büyük taraftar desteğine rağmen Manisa karşısında beraberliğe razı olmasıyla düşüş yaşayan kırmız- siyahlılar, Şanlıurfa’ya mutlak galibiyet amacıyla gitmişti.
Şutlarda 16/8’a karşın 8/4 üstünlük kuran, Yatabare ile penaltı kaçıran, 2 net pozisyonu olan ve bir şutu da direkten dönen Gençler, gol beklentisinde de 0.91’e karşı 2.02 ile öndeydi. Yine Urfa’nın 1 kornerine karşılık 6 korner kullanan Başkent ekibi, rakip ceza sahasında topla buluşmada da deplasmanda olmasına rağmen 22’ye 25 ile tüm istatistiklerde olduğu gibi üstündü.
Bakmayın skorun 2-1 olmasına Gençlerbirliği, biraz daha dikkatli olabilseydi fark daha fazla olurdu. Bu sonuçla birlikte kırmızı-siyahlılar puanlarını 14’e çıkarıp, milli maç arasına play-off grubu içinde girerek, 23 Ekim’de evinde oynayacağı Altay maçı öncesi büyük moral kazandı.
TSYD ANKARA KUPASI 15 EKİMDE
Bu haftada hem Ankaragücü hem de Gençlerbirliği’nin galip gelerek kötü günleri geride bırakmaları, sürekli rekabet içinde oldukları geleneksel TSYD Ankara Kupasına bir ayrı hava katacak.
Türkiye’nin en eski futbol organizasyonlarında biri olan TSYD Ankara Kupasının 56’ncısı, Eryaman Stadının bakım çalışmaları ve yoğun fikstür nedeniyle milli maç arasına denk gelen 15 Ekim Pazar günü saat 15.00’de oynanacak. Başkent’in Süper Lig ekibi Ankaragücü ile 1.lig temsilcisi Gençlerbirliği arasında oynanacak bu anlamlı kupa maçını kadınlar ve 12 yaşından küçük çocuklar ücretsiz olarak izleyebilecek.