Toprak, su ve gıdanın ulusal politikaları ve küresel ilişkileri belirleyen stratejik unsurlar olduğunu aktaran Bakan Yumaklı, “İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin yanı sıra, Kovid-19 gibi krizler ve bölgesel çatışmalar giderek tüm dünyayı etkilemekte ve küresel gıda güvenliğini tehdit etmektedir. Bu bize barış ve güvenlik ile tarımın sürdürülebilirliği arasında yakın bir ilişki olduğunu göstermektedir. Ancak su olmadan tarımın ‘sürdürülebilirliğini’ sağlayamayız. Bu nedenle biz suyu tarım politikalarımızın merkezine koyuyoruz” diye konuştu.
Hedef: “Gıda tedarik güvenliğini garanti altına almak”
Tüm dünya olarak bir geçiş döneminde olunduğunu, bunu da “Yeni Normal” olarak adlandırdıklarını belirten Yumaklı, şöyle konuştu:
“Bu ‘Yeni Normal’e uyum sağlayabilmek amacıyla, etkili arazi kullanımı, su yönetimi ve üretim planlaması için yeni stratejiler oluşturmaktayız. Şimdi neyi, nerede ve ne kadar üreteceğimizi planlayacağız. Bu yıl itibarıyla planlı üretim uygulamalarını hayata geçireceğiz. Su merkezli tarımsal üretim planlamasıyla en uygun yerde stratejik ürünler üreterek tarımsal verimliliği artırmayı hedeflemekteyiz. Tüm bu politikalarla gıda tedarik güvenliğimizi garanti altına almayı ve üreticilerimizin hasat döneminde pazarlama sorunlarıyla karşılaşmasını engellemeyi amaçlıyoruz.”
Türkiye’nin küresel ticaret ağlarına giderek daha fazla entegre olduğuna işaret eden Bakan Yumaklı, sürdürülebilir geleceğin sadece bir olasılık değil, gereklilik olduğunun altını çizdi. Yumaklı, “Türkiye olarak, sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırmanın önemini kabul ediyoruz. Bu yaklaşım yalnızca fayda sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda iklim değişikliğini ele almak ve gıda sistemlerinin uzun vadeli dayanıklılığını sağlamak için küresel çabalarla da uyumlu olacaktır” dedi.
“Gazze'de milyonlarca insanın gıda ve suya erişimi engelleniyor”
Yiyeceğin temel bir insan hakkı olmasına rağmen 800 milyondan fazla insan bu hakka erişemediğine dikkat çeken Bakan Yumaklı, “Bu noktada, yaklaşık 500 bin kişinin gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kalmasına neden olan Gazze'deki katliama dikkatinizi çekmek istiyorum. Gazze'de Filistinlilere uygulanan katliam, milyonlarca insanın kabul edilemez bir şekilde gıda ve suya erişimini engelliyor. Neredeyse bir yıldır devam eden bu zihinsel tutulmanın, insanlık adına sona ermesi gerekiyor. Gazze'de olduğu gibi, yetersiz hasat veya kıtlığa neden olan doğal afetler gibi farklı sebeplerle kronik açlık çeken birçok bölge var. Bu noktada, gıda ticaretinin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Uluslararası ticaretin gıda güvenliği ve beslenme üzerindeki rolü gıda bulunabilirliğini ve gıda güvenliğinin istikrarını doğrudan etkileyecek hassas bir konudur. Ticaret, gıdanın daha bol olduğu bölgelerden ihtiyacı olan bölgelere gıda aktararak bu açığı kapatabilir” ifadelerini kullandı.
Bakan Yumaklı, toplantının ardından toplantıya ev sahipliği yapan Brezilya'nın Tarım ve Balıkçılık Bakanı Carlos Favaro ile ikili görüşme gerçekleştirdi. Yine Brezilya’nın Tarımsal Kalkınma ve Aile Çiftçiliği Bakanı Paulo Teixeira ve Balıkçılık ve Su Ürünleri Bakan Yardımcısı Edipo Cruz ile de bir araya geldi. Ardından zirveye katılan Azerbaycan Tarım Bakanı Majnun Mammadov, Suudi Arabistan Çevre, Su ve Tarım Bakanı Abdulrahman Al Fadley, İspanya Tarım, Balıkçılık ve Gıda Bakanı Luis Planas, Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakan Yardımcısı Xochitl Toores Small, Rusya Tarım Bakan Yardımcısı Sergey Levin ile de görüştü.