Geçtiğimiz hafta ekonomiyi etkileyen iki önemli gelişme oldu. Bunlardan birisi Rusya-Ukrayna savaşında ABD füzelerinin kullanılmasını içeren dış kaynaklı bir gelişmeydi. Diğeri ise Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun toplantısındaki kararlardı. Bu da iç kaynaklı gelişmeydi. PPK, aralık ayında faiz indirimi olasılığını güçlendiren bir açıklama yayımladı. Açıklama ekonomi çevrelerinde şöyle yorumlandı:
İlk olarak TCMB bu kararı ile Kasım ayında işlenmemiş gıda fiyatlarındaki hızlı artışın devam edeceğini, ancak bunu dışlayan enflasyon eğiliminin iyileşeceğini ima ediyor. Yani ‘kasımda manşet enflasyonda belirgin bir iyileşme görmesem bile bu benim faiz indirimimi engellemez’ diyor. Çünkü ‘çekirdek enflasyon düzelmeye devam edecek diyerek’ piyasaları indirime hazırlıyor.
İkinci olarak Merkez Bankası açıklamasında maliye politikası ile artan uyuma dikkat çekiyor. Bu ifadeye dayanarak önümüzdeki yıl yeniden değerleme oranına bağlı vergi/harç/cezalardaki artışının yüzde 43,93 değil, yüzde 25 civarında yapılması beklenebilir. Ekonomistler, “Eğer merkez bankasının elinde bu yönde somut bir bilgi olmasaydı faiz indirim sinyali vermezdi” sözleri ile düşüncelerini dile getiriyor.
Üçüncü olarak TCMB enflasyona dair daha iyimser olmakla birlikte halen verilere duyarlı olduğunu, Aralık’ta kendi topladığı öncü fiyatlarda enflasyonun ana eğilimi yüksek çıkarsa faiz indirimini biraz öteleyebileceğini de ima ediyor. Ekonomistlere göre MB’nin gönlünden geçen, çok kötü bir veri gelmediği taktirde, Aralık’ta küçük adımla da olsa indirime başlamak yönünde.
Yabancı kreditörler PPK kararını nasıl yorumladı:
JPMorgan TL uzun pozisyonlarının büyüklüğünü yarıya indirme kararı aldı. Bu açıklama bankanın yüksek TL faizine yatırımlarını yarıya indireceği, yarısı için karını realize edeceği anlamına geliyor. JPMorgan analistleri, 21 Kasım'da yayımladıkları notta, TCMB’nin aralık toplantısında faiz indirme ihtimalinin arttığına ve gelişmekte olan piyasalar için artan risklere işaret ederek, döviz tarafında uzun pozisyonları azaltarak daha kısa vadeli tahvillere yönelmeyi, alım yönlü pozisyonları azaltmayı önerdi.
Goldman Sachs ise TCMB’nin yönlendirmesinin daha güvercin olduğunu belirtti. Kurum analistleri TCMB’nin enflasyon beklentilerinin iyileştiği söylemini hatırlatarak “Bankanın enflasyon konusundaki değerlendirmeleri tahminlerimizle paralel. Sözlü yönlendirmedeki değişiklik de şaşırtıcı değil. Ocak ayında 100 baz puanlık ufak bir indirim beklentimizi koruyoruz. Yıl sonu enflasyon tahminimiz TCMB’nin tahmininde olduğu gibi yüzde 44. Bu, Kasım ve Aralık’ta yüzde 1,5 aylık enflasyon demek, bunun gerçekçi olduğunu düşünüyoruz” değerlendirmesi yaptı.
UBS Stratejisti Gyorgy Kovacs, “MB’nin yeni yönlendirmesi faiz indirimlerinin yakında başlayabileceğini gösteriyor. Değerlendirme, enflasyon görünümü konusunda daha yapıcı görünüyor. Aralık ayında faiz indirimi bir olasılık ancak kesin görünmüyor. 4 kritik başlık olan Kasım enflasyon rakamı, yeni asgari ücret, enflasyon beklenti anketi ve 2025 bütçesi takip edilecek. Eğer gelen veriler, enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin ılımlılaştığını gösterirse TCMB politika faizini 250 baz puan indirimle yüzde 47,5’e düşürmeyi değerlendirebilir” ifadelerini paylaştı.
Deutschebank ekonomist Yiğit Önay ve stratejist Christian Wietoska’nın değerlendirme notunda, TCMB’nin son 2 ayda beklenenden yüksek gelen enflasyon rakamı sonrası faiz oranını değiştirmediğini ancak güvercin sinyaller verdiğini, aralıkta indirim için kapının açıldığı belirtildi. Gelecek enflasyon verileri ve para biriminin seyrinin yakından takip edilecek faktörler olacağı ifade edilen notta, “TCMB’nin indirimlere Aralık’ta başlamasının yüksek ihtimal olduğunu düşünüyoruz. Ancak enflasyonda yukarı yönlü sürpriz veya TL’de oluşacak baskı, indirimi daha sonraki aylara öteleyebilir” denildi.
Biden giderayak ‘bombanın pimini çekti’
Küresel piyasaları etkileyen ikinci gelişme ise görevi 5 Ocak’ta tamamen bitecek olan ABD Başkanı Biden’in, Ukrayna’ya, Amerikan silahlarını sınırlı şekilde Rusya topraklarında kullanma izni vermesi, savaşın seyrine ilişkin yeni tartışmalara yol açtı. Biden, silah kullanma kararı sonrasında bir adım daha atarak, Ukrayna’ya antipersonel kara mayınları sevkiyatına onay verdi. İnsan hakları örgütleri, ABD'nin bu mayınları verme kararına tepki gösterdi. Öte yandan Kiev’deki ABD Büyükelçiliği hava saldırısı ihtimali nedeniyle geçici olarak kapatıldı.
Kremlin Sözcüsü Peskov da gelişmeyi, “Gerginlikte yeni bir aşama” olarak niteledi. Biden’in kararı sonrası Ukrayna silahlı kuvvetleri ABD tarafından tedarik edilen füzelerle Rusya toprakları içindeki bir sınır bölgesinde ilk saldırısını gerçekleştirdi. Saldırının ardından euro/dolar paritesi yüzde 0,5 düşerken Avrupa'da gösterge endeks Stoxx 600 endeksinde kayıplar yüzde 1'e ulaştı.