Dünyayı saran Kovid-19 salgını Türkiye'de de binlerce ölüme neden oldu, olmaya da devam ediyor… Salgın nedeniyle hayatını kaybedenler arasında çalışmak zorunda kalan ve de işini yaparken kaybettiklerimiz var… Başta sağlık çalışanları olmak üzere… İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi'nin Kovid-19 salgınına ilişkin yayımladığı son rapora göre 128 işçi ve kamu görevlisi görev başında yaşamını yitirdi… Sayının ne olacağı konusunda bir öngörü zor…

Bu durumu fark eden Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) hemen tedbirini aldı… Nasıl mı? Özel bir genelge yayımlayarak Kovid-19'u 'iş kazası' statüsünden çıkarttı! Millet can derdindeyken malum genelge araya sıkıştırıldı…

SGK'nın hukuken böyle bir genelge yetkisinin olup olmadığı önemli bir detay…

Konu CHP'nin gündeminde… Tespitler ise şöyle:

SGK genelgesi ile Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitiren veya geçici olarak iş göremeyecek olan işçilere, geçici iş göremezlik ödeneği veya ailelerine iş kazasından kaynaklanan ölüm geliri ile kamu görevlilerine kanunda belirtilen vazife malullüğü aylığı ödenmeyecek…

SGK tarafından yayımlanan genelgenin 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanuna ve 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na açıkça aykırılığı söz konusu…

6331 Sayılı Yasaya göre iş kazasının tanımı şöyle; İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hale getiren olayı ifade eder.( Madde 3)

Ayrıca 6331 Sayılı yasaya göre işveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü... İşverenin yükümlülüğü 6331 sayılı yasanın 4. Maddesi'nde belirtilmiş… Eğer ki işveren tarafından iş sağlığı ve güvenliği noktasında gerekli tedbirler alınmazsa ve bunun neticesinde iş kazası veya ölümcül hastalık yaşanır ise mevcut durum iş kazası olarak tanımlanmalı… 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre iş kazası işçiler için 5510 sayılı yasanın 13. Maddesi'nde iş kazasının tanımı şöyle;

*Sigortalının işyerinde bulunması esnasında,

* İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

* Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi

nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

*Bu kanunun 4'üncü Maddesi'nin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

*Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, kaza olayının meydana gelmesi halinde bu iş kazası sayılmaktadır. Çalışırken enfekte olan birinin durumuyla madde içeriğinin tamamen uyuşmakta… Bu durumda işyerinde çalıştığı dönem içerisinde Covid-19 virüsüne yakalanan işçinin durumu yasaya göre iş kazası olarak değerlendirilmesi gerekmekte…

5510 Sayılı yasaya göre de; Kamu görevlileri vazife malullüğü devlet memurlarının görevlerini yaptıkları sırada meydana gelmiş olan bir kazadan dolayı malul kalmış ve görevini yapamayacak derecede işgücünü kaybedenler vazife malulü sayılıyor… Ve de bu kapsamda olanlara vazife malullüğü aylığı bağlanır deniyor…

5510 sayılı yasanın 47. maddesi de 'vazife malulü' tanımına yer veriyor… Buna göre de;

Malullük; sigortalıların vazifelerini yaptıkları sırada veya vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu idaresine ait başka işleri yaparken, bu işlerden veya kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken ya da idarelerince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü sırasında veya işyerinde meydana gelen kazadan doğmuş olursa, buna vazife malullüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malûlü denir diye ifade ediliyor…

Yani durum bu kadar yasal olmasına karşın, SGK Kovid-19 mağdurlarının sorumluluğundan kaçışın peşinde… Fırsat bu fırsat diyerek!