Sürekli etrafta mal beyanı sözleri dolaşıyor, adaylar birbirlerine "Senin ne kadar malın var, bak şeffaf ol! Asıl sende kaç var? Beyefendi'nin dürüst olması gerektiğini düşünüyorum! Senin evinin bedeli kaça denk geliyor?" şeklinde sürekli göndermeli ifadeler kullanarak aslında herkes birbirine "Bu değirmenin suyu nereden geliyor?" sorusunu yöneltmiş oluyor. Sahi, bu değirmenin suyu nereden geliyor?

Politik ortamı nispeten yumuşak bulduğumu belirtmeliyim. Daha doğrusu sert ancak geçen yılki cenderemizin ardından bu parkurlar artık zorlamıyor diyebiliriz. Genel seçimler öylesine "tekme tokat" ilerledi ki yerel seçimleri halk olarak neredeyse adeta fon müziği Kuğu Gölü Balesi olan bir sakinlikle takip ediyoruz. Ancak alttan alta yine de agresiflik olduğunu sezmek zor değil.

Bu mal beyanları yapılırken yakınlarına da bakılması süreci daha şeffaflaştırabilirdi. Bunu yapmak yerine çoğu aday sıkıştıklarında "Mülk Allah'ındır" gibi kaçamak ifadeler kullanmayı tercih ettiler. Elbette düşünceniz bu şekilde olabilir ancak bir mal beyanında bulunuyorsanız ve karşı tarafı hile ile alttan alta suçluyorsanız daha şeffaf açıklamalarınızın olması oldukça güvenli. Siyasetçiler zaten toplumda yeterince olumsuz bir üne sahip insanlar, bu algı biraz kırılabilir ve seçim kültürüne katkıda bulunulabilirdi.

Yine de oy kullanmanın oldukça önemli olduğunu ve bir vatandaşlık görevi olduğunu düşünüyorum. Herkesin düşüncesini icraatlara ve çalışma azmine bakarak, particilik yapmayarak oya dökmesi gerekir. Özellikle de yerel seçimler için bu bir gerçek. Sonuçta kendi kentlerimizi güzelleştirmeye çalışıyoruz. Umarım hepimiz için güzel şeylerin başlangıcı olur...