CHP'nin 37. Kurultay'ında Genel Başkanlığa yeniden seçilen Kemal Kılıçdaroğlu tarafından okunan ''İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi'nin sunumunda yer alan sözler, heyecan verici:

''Şimdi Türkiye'nin tan vakti!

Gün doğuyor,

Umut yeşeriyor.''

Beyannamenin bitiminde salon alkıştan inlerken, malum virüsün zorunlu kıldığı maskelerin açıkta bıraktığı gözler, geleceğe dair beklentilerin kıvılcımlarını saçıyor gibiydi.

Kurultay, geçen yerel seçimlerde büyük başarı göstererek, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok kentte başkanlık yarışını önde tamamlayan CHP'nin geleceğe daha umutla bakmasına da zemin oluşturdu.

Beyannamenin son paragrafında yer alan sözler de o umudu perçinleyen bir gösterge niteliğinde:

''Cumhuriyetimizi, Mustafa Kemal ve arkadaşları 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' ilkesinden yola çıkarak kurdu. TBMM'nin açılışının 100. yılına tanıklık eden Cumhuriyet Halk Partisi delegeleri olarak, önümüzdeki en önemli görevin Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırmak olduğunun bilincindeyiz. Bunu, Cumhuriyetimizin 100. yılında gerçekleştirme azim ve kararlılığındayız.''

Kurultay, parti yetkili kurullarının seçimiyle sona erdi.

Türkiye birkaç gündür iki konuya kilitlenmiş durumda.

Biri Ayasofya Camii'nin İbadete açılması.

Diğeri CHP Kurultayı…

Ayasofya Camii'nin açılışına ilişkin haber ve görüntüler gazete sayfalarında ve TV bültenlerinde ilk haber olma özelliğini koruyor.

Bu özelliğini uzun süre koruyacağı da bazı gelişmeler nedeniyle anlaşılıyor.

Bakalım, Kurultay sonrası CHP'de neler yaşanacak?

Tabii, bir de hayat pahalılığı gibi,

İşsizlik gibi,

Salgınla savaş gibi çözüm bekleyen sorunlar var…

Önümüzdeki dönemler, önemli gelişmelere gebe.

Umalım da kapımız hep güzel günlere açılsın.