CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, CHP Ulukışla İlçe Başkanı Hüseyin Toker ve İl Genel Meclis Üyesi Celal Gülercan ile ilçede karpuz üretimi yapan Selami Demir’i ziyaret ederek, ürettiği karpuzu maliyetin altına dahi alıcı bulamayan üreticilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Gürer, karpuzun turfanda döneminde kilosunun 100 lirayı bulduğunu, ancak şimdi tarlada kalan karpuzların alıcı bulamaması nedeniyle yandığını belirtti.
DİLİMLE SATILAN KARPUZ TARLADA KALDI
Karpuzun turfanda olduğu dönemde dilimle satıldığını ancak şimdi ise tarlada kaldığını belirten Gürer , “Karpuz turfanda olarak çıktığı dönemde dilimle satılıyordu. Kilosu 100 lirayı bulmuştu, vatandaş karpuza erişemiyordu. Şimdi karpuzda normal hasat dönemi geldi; bu sefer de karpuz tarlada kaldı. Çünkü şu anda karpuz, tüccar tarafından 1 lira ile 3 lira arasında alınıyor ama gittiği yerde de 10 lira ile 15 lira arasında satılıyor. Çoğu vatandaşın karpuz yiyemediği dönemde olan tarlada kalan karpuza ve üreticiye oluyor.” dedi.
KİLOSUNUN MALİYETİ 5 LİRA
Gürer, üretici Selami Demir’e üretim maliyetinin ne kadar olduğunu sordu. Demir, “Şimdi bu karpuzun kilogram maliyeti 5 lira. Bizim burada 500 dönüm karpuzumuz var, 300 dönüm domatesimiz var, patatesimiz var ve kavunumuz var. Dolayısıyla biz şimdi karpuzda çok büyük zarar ettik. Yani biz bunu 5 liraya ürettik, 1 liradan satıyoruz. Onu da tüccar gelip alırsa... Bizim eski arkadaşlar var, sağ olsunlar, onlar da gelip 1 liradan alıyorlar. Çünkü piyasada satılmıyor. Belki onlar da götürüp 2 liraya, 2,5 liraya satıyorlar. Ama ne hikmetse vatandaş yine bunu 6 liradan 10 liradan, belki de büyük şehirlerde daha pahalıya alıyor" ifadesini kullandı.
“TARIM POLİTİKALARINDAKİ YANLIŞLARIN CEREMESİNİ ÜRETİCİ ÇEKİYOR”
Tarım politikalarındaki plansızlıklara dikkat çeken Gürer, “Şimdi karpuzun girmediği çok ev var. Aslında bir planlama olsa Tarım Kredi Kooperatifi eliyle bu karpuzlar alınsa, hem üretici mağdur edilmez hem de vatandaş ucuza karpuz yiyebilir. Böyle bir planlama yok çünkü. Türkiye'de ürün bol oldu mu değer bulmuyor, ürünü az oldu mu da bu kez fiyatlar artıyor. Türkiye genelinde 4 milyon tona yakın karpuz üretiliyor. Niğde, son yıllarda karpuz üretiminde hızla üretimi yükselen illerden birisi. Karpuz, kavun tarlada kalıyor, üretici emeğinin karşılığını alamıyor. Gübre fiyatı artıyor, ilaç fiyatı artıyor, mazot fiyatı artıyor, nakliye artıyor ve bunlarla birlikte işçiliği de kattığımız zaman üretilen ürünün fiyatı artıyor ama ürün, geçen yılın altındaki fiyatla satılıyor ve böylece milli servet de çöp oluyor. Esasında bu, tarımdaki planlamanın eksikliğini gösteriyor” dedi.
ÜRETEN KAZANAMIYOR, TÜKETİCİ PAHALIYA ÜRÜN ALIYOR
Sabahın erken saatlerinde Niğde’nin Ulukışla ilçesindeki karpuz üreticileriyle bir araya gelen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, karpuzun maliyetinin altında satılmak zorunda kaldığını belirterek, “Türkiye bu yıl 70.000 ton karpuzu ihraç etti ama 30.000 ton da karpuz ithal etti. Hem ithal ediyoruz hem ihraç ediyoruz. Ama doğru bir planlama gerçekleştirip bu karpuzun üretileceği belli, ne kadar karpuz çıkacağı da belli. Bu karpuzdan fazlası varsa yurt dışına satış yolları aranıp satılabilir ya da farklı biçimde değerlendirilir. Özellikle ekonomik anlamda dar gelirli, emekli, gelir düzeyi düşük yurttaşlarımızın karpuza erişemediği bir dönemdeyiz. Onlara bu karpuzun Tarım ve Orman Bakanlığı eliyle dağıtımı da sağlanabilir ama böylesi bir planlamadan mahrum olunca Türkiye ne yazık ki üretici ürettiğinden kazanamıyor, tüketici de pahalı ürün almak durumunda kalıyor. Bu nedenle de yaşanan önemli mağduriyet var.” diye konuştu.
ÜRETİCİ EMEĞİNİN KARŞILIĞINI ALAMIYOR
Karpuz üreticisi Selami Demir, “Biz burada 5 tane arkadaşız, 24 saat bu işin içerisindeyiz. Çocuktan daha hassas bir üretimdir. Dolayısıyla biz yani o kadar zor durumdayız ki anlatamam. Zaten bizim gibi olan bütün arkadaşlar da böyle. Biz sadece şunu istiyoruz: Ya biz bunu üreteceksek en azından zarar etmeyelim. Tamam, halk da yesin ama bir şekilde de bize bir destek olunsun. Şu anda ya bizim sadece aylık elektrik giderimiz 400 bin lira. 24 saat içindeyiz, toplanmadı ve karpuzlar yanmaya başladı. Karpuzlar toplanmadığı için yanıyor. Bir müşteri bulup satamazsak bu güzelim kocaman karpuz yanar gider. Kısa zamanda bunu satamazsınız, bir de ayrı o dertler var vekilim. Biz buradan şu an 9 ton karpuz alıyoruz, dönümünden 9 ton karpuz alıyoruz. Ve bu inanılmaz bir üretim. Verim çok iyi çünkü neden? Çok iyi baktık; bunun taban gübresi var, damlaması var, naylonu, üstten beslemesi var. Aynı zamanda biz bunu organik yetiştiriyoruz. Organik bitkiler pahalı ürünler alıp atıyoruz. Bunda bir kalıntı yok, yani ihraç da edilebilir ama edemiyoruz.”
CUMHURBAŞKANI EKİN DEMİŞTİ
Cumhurbaşkanının “Dağı taşı ekin” dediğini anımsatan üretici Selami Demir, “Her taraf dolu, karşıda gördüğünüz yerler kavun dikili, karşısı domates ekili. Ektik ama altından nasıl çıkacağız bilmiyorum, perişan durumdayız. Biz şunu istiyoruz, biz çiftçiyiz, biz ekeriz ama birilerinin çıkıp bize şunu söylemesi lazım: ‘Ya Selami, sen çiftçisin, üreticilik yapıyorsun, sen buraya 20 dönüm karpuz ekeceksin, başka ekemezsin. Ekersen zarar edersin.’ Birilerinin bizi yönlendirmesi lazım, planlama lazım. Herkes her yere her ürünü ekmesin. Sayın Cumhurbaşkanımız dedi ki: ‘Ekin’ dedi. Dağa taşa nereye bulduysak biz de ektik ama bugün bu durumdayız, yani altından kalkamıyoruz.” şeklinde konuştu.
BORCU OLMAYAN ÇİFTÇİ YOK
Üretici Demir, tüm üretim yapan çiftçilerin borçlu olduğunu belirterek, “Borcu olmayan çiftçi var mı? Yok ki. Herkes borçlu. Adam ne yapsın? Seneye ekemem ki, ekmeyeceğim yani. Ben ekmeyince, arkadaşım ekmeyince, diğeri ekmeyince, kim eker? Bir de bu tarafı var. Ben derim ki: ‘Bir de başka çiftçi mi var ki? Başka ekici mi var ki?’ Dolayısıyla biz de bu sefer mağdur durumdayız yani. Biz hiçbir şekilde para kazanamıyoruz, her şekilde de zarar ediyoruz yani.” dedi.
İKTİDARIN GÖREVİ, ÜRETİCİYİ DESTEKLEMEK
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yaşanan durumun plansızlığın göstergesi olduğunu ifade ederek, “Çiftçi zarar ediyor, tüketici pahalıya ürün alıyor. Devletin görevi, üreticiyi desteklemek ve sorunları çözmektir. Mevcut sistemde, üretim fazlası olan ürünlerin değerlendirilmesi ve tüketiciye ulaşması konusunda yetersizlikler bulunmaktadır. Bu durum, hem üreticiyi hem de tüketiciyi mağdur etmektedir. Planlama ve destek politikalarının gözden geçirilmesi gerekiyor.” dedi.
