Sürenin dolmak üzere olduğunu hatırlatan Yıldırım Kara, “Vergi mükellefleri, bu sürenin sonuna kadar gelir stopaj, muhtasar ve prim hizmet, damga vergisi beyannameleri ile aylık ve üç aylık beyannameleri, Ocak 2023 ile Ekim 2024 arasını kapsayacak şekilde, 31 Ocak 2025’ten itibaren sunmak zorunda. Verilen beyan üzerine 28 Şubat 2025 ve 2 Haziran 2025 arasında vergilerini ödemeleri gerekecek. Burada, Amme Alacakları Tahsili Hakkındaki Kanunun 48’inci maddesi vergi borçları ve kamu alacaklarının, gerekli şartları taşımaları kaydıyla, faizsiz, 24 aya kadar taksitlendireceğini bildiriyor. Bugün bir yandan mücbir sebebin yeniden uzatılması için çabalarken, bir yandan da mevzuatın vergi mükellefleri için sağladığı kolaylıkların uygulanması için çalışmak zorundayız. Çünkü birileri, deprem bölgesini sadece bütçe açığının sebebi, bir tür kaza mahalliymiş gibi algılamak; bu yüzden özellikle mali tedbirleri gevşetmek, yardımları azaltmak, böylece kendi ekonomik başarısızlıklarını bize fatura etmek derdinde. Buna asla izin veremeyiz” diye konuştu.
Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun hükümlerine değinirken, “AATHUK’un 48’inci maddesinin kendisi de uygulaması da sorunlu” diyen Yıldırım Kara, “Daha açık bir dille yazılmış olması, vazıh hükümler içermesi, bu esnada tahsilat genel tebliğinin uygulanmasında taşra teşkilatlarına verilen yetkiyi de düzenlemesi gerekirdi” ifadelerini kullandı.