Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri de Türkiye’nin yeşil hidrojen üretimine odaklanan bir ekosistemi daha fazla zaman kaybetmeden oluşturmasına çalıştıklarını belirttiler. Bu kapsamda dünyada geçen yıl tüketilen hidrojenin sadece yüzde 4’ünün yeşil hidrojenden oluştuğuna dikkat çeken yetkililer, 520 GW’a ulaşan global elektroliz kapasitesi ile yeşil hidrojen üretimi büyük bir ivme ile arttığını dile getirdiler. Yetkililer, bu kapsamda 2030 yılında bugünkü üretimin 5 katına ulaşılmasının öngörüldüğüne vurgu yaparken, “Bu güneş enerjisinin en hızlı genişleme aşamalarında yaşadığı büyümenin bile çok üzerindedir” değerlendirmesi yaptılar.
Bu arada yetkililer, Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) öngörülerinde, yenilenebilir elektrikten üretilen düşük emisyonlu yeşil hidrojen üretim maliyetinin 2030 yılına kadar bugünkü değerin yarısına düşeceğinin görüldüğünü de paylaştılar.
Yatırımcı sektörün talepleri…
Öte yandan yeşil hidrojen yatırımcılarının da kamudan beklentileri olduğu ifade ediliyor. Söz konusu beklentiler ise şöyle sıralanıyor:
“2035 yılına kadar en az 5 milyar dolarlık elektrolizör yatırımın hayata geçmesi için mevzuat oluşumuna ilişkin belirsizlikler süratle kaldırılmalı. Yerli elektrolizör üretimine özel finansman ve teşvik sistemi uygulanmalı. Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası’nda açıklanan büyük hedefler için kamu otoritelerinin de yer alacağı ‘Yeşil Hidrojen Kümesi’ kurulmalı.”
Fotoğraf: AA