Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, birkaç ay önce derneğin yeni başkanı oldu. Kılıç, yeni dönemde derneğin hedeflerini Başkent’e anlattı.

Kılıç, ilk hedefleri arasında dolaylı vergiler olduğunu belirterek, “Tüketicilerin temel ihtiyaçlarından alınan dolaylı vergilerin kaldırılması için farkındalık çalışması yapmak, işçi memur sendikalarını ziyaret ederek birlikte iş birliği yaparak az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması için çalışıyoruz” dedi.

Kılıç, tüketici haklarının korunmasına değinerek, “Tüketici haklarının daha etkin korunması, tüketici örgütümüzü daha aktif hali getirmek için şubelerimizde eğiticilerin eğitimi temelinde bilgilendirme çalışmaları yapacağız. Şubelerimizin aktif çalışması ve tüketici örgütlerinin güçlendirilmesi önceliklerimiz arasında olacak. Piyasa gözetim ve denetim yapan kuruluşlarla daha aktif bir araya gelmek için girişimlerimize hız veriyoruz” diye konuştu.

Kılıç, günümüzde birçok sektörde kullanılan yapay zeka konusunda derneğin yapacağı atılımlar olduğunu ifade etti.

Tüketici Hakları Derneği geçtiğimiz aylarda genel kurulunu yaptı ve başkanlığı devraldınız. Bu dönemdeki ilk hedefleriniz neler?

Evet, geçtiğimiz aylarda genel kurulumuzu yaptık ve başkanlığı devraldım. Bu dönemde ilk hedeflerimiz arasında, tüketicilerin temel ihtiyaçlarından alınan haksız dolaylı vergilerin kaldırılması için farkındalık çalışması yapmak, işçi memur sendikalarını ziyaret ederek birlikte iş birliği yaparak az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını sağlamak var.  Yine, tüketici haklarının daha etkin korunması, tüketici örgütümüzü daha aktif hale getirmek için şubelerimizde eğiticilerin eğitimi temelinde bilgilendirme çalışmaları yapacağız.  Şubelerimizin aktif çalışması ve tüketici örgütlerinin güçlendirilmesi önceliklerimiz arasında olacak. Piyasa gözetim ve denetim yapan kuruluşlarla daha aktif bir araya gelmek için girişimlerimize hız veriyoruz. Bir başka hedefimiz ise “Yapay Zeka” konusu. Yapay Zekanın tüketici hakları açısından avantajları ve dezavantajları konusunda bilim kurumları, üniversiteler kamu kurumları ve ilgili meslek örgütleri ile bir araya gelerek çalıştaylar ve projeler geliştirmek olacak. İnsanlığın öncelikli sorunlarından iklim değişikliği ve gıda güvencesi konusunda çalışmalar yapmayı hedefledik. Ayrıca, tüketici hakları konusunda kamuoyunda farkındalık yaratmak ve tüketicilerin haklarını daha iyi savunmak için üye sayımızı ve şube sayımızı artırmak için çalışacağız.

Tüketici Hakları Derneği tüketicinin haklarını korumak için kurulmuş bir kurum, ülkemizdeki tüketici hakları konusunda neler söylersiniz?

Ülkemizde tüketici hakları konusunda önemli gelişmeler oldu. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, tüketicilerin haklarını korumak için önemli adımlar attı. Bu kanun, tüketicilerin haklarını savunmak için tüketici hakem heyetlerinin kurulmasını, tüketici örgütlerinin güçlendirilmesini ve tüketici hakları konusunda kamuoyunda farkındalık yaratılmasını sağlamıştır. Ancak, uygulamada bazı eksiklikler var. Örneğin, dünyanın gelişmiş ülkelerinde tüketici örgütleri desteklenmekte ve kamu otoritesinin yükünü azaltmakta. Ülkemizde de tüketici örgütlerinin güçlendirilmesi ve kamuoyunda tüketici hakları konusunda farkındalık yaratılması gibi konularda daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Tüketici hakları sade bir yasa çerçevesinde değerlendirilmekte. Oysa Ticaret Bakanlığı dışında mal ve hizmet üreten kurum ve kuruluşların görev alanlarına göre de değerlendirmek gerekir.  Örneğin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ulaştırma Bakanlığı gibi bakanlıkların da piyasa gözetimi ve denetimi konularında yetki ve sorumlulukları bulunmakta ve tüketici hak örgütlerinin bu alanlarda da yoğunlaşması gerekmekte.

“HALKIMIZIN ÇOĞU HAKLARINI BİLMİYOR”

Halkımız tüketici olarak haklarını biliyor mu?

Maalesef, halkımızın büyük bir kısmı tüketici haklarını tam olarak bilmiyor. Tüketici hakları konusunda kamuoyunda farkındalık yaratmak için çalışıyoruz. Tüketicilerin haklarını savunmak için, basın açıklamaları yapıyoruz sosyal medya hesaplarımızdan çağrılar yapıyoruz. Basın yoluyla yaşanılan tüketici hak ihlallerine dikkat çekiyoruz. Okullarda mahallelerde dernek ve meslek örgütlerinin düzenlediği konferans, sempozyum gibi etkinliklerde tüketicilere, hakları ile ilgili bilgilendirme yapıyoruz. Derneğimizin Türkiye çapında faaliyet gösteren şubeleri aracılığıyla tüketici bilincini geliştirmek için çalışmalara devam ediyoruz. Tüketicilerden beklentilerimizi anlatarak tüketici hakları derneğimize üye olmalarını istiyoruz. Bu bağlamda hak mücadelesinde tüketici örgütlerinin güçlendirilmesi gerekiyor.

Hak arama konusunda toplum olarak eksikliklerimiz neler?

Toplum olarak, tüketici haklarını savunmak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Tüketicilerin haklarını savunmak için, piyasa gözetim ve denetim faaliyeti yürüten kurumlarımızın, tüketici hakem heyetlerinin daha etkin çalışması, tüketici örgütlerinin güçlendirilmesi ve kamuoyunda tüketici hakları konusunda farkındalık yaratılması gerekiyor. Ayrıca, tüketicilerin haklarını savunmak için, tüketici örgütlerinin daha aktif çalışması ve  kamuoyunda tüketici hakları konusunda farkındalık yaratılması gerekiyor.

Ülkemizdeki tüketici hareketinin daha da güçlenmesi için yapacaklarınızı anlatır mısınız?

Bunun için tüketicilere, üreticilere ve kamuya düşen bazı görevler bulunmakta. Tüketiciler, haklarını bilmek ve bu hakları etkin şekilde kullanmak için bilinçli hareket etmeli. Tüketicilerin bilinçli olması, ürün ve hizmet satın alırken kalite ve güvenlik standartlarına dikkat etmesi,  aldıkları ürünlerin etiket bilgilerini okuması ve tüketici hakları ihlallerine karşı yasal yollara başvurması önemli. Bilinçli tüketiciler satın alma tercihleri ile yerel üreticileri destekler ve sürdürülebilir tüketim alışkanlıkları geliştirerek de tüketici hareketini güçlendirebilir. Tüketicilerin, Tüketici Hakları Derneğine katılarak seslerini duyurması ve kamuoyu oluşturması da çok önemli. Örgütlü tüketici kamuya düşen sorumluluklara dikkat çekerek tüketici haklarını koruyacak yasal düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanması ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesini talep edebilir. Üretimden tüketime kadar olan süreçte, gıda güvenliği ve ürün kalitesini denetlemek, sahte ve taklit ürünlerle mücadele etmek kamu otoritelerinin görevi olduğu bilinciyle kamu otoritesinden daha etkin bir denetim sürdürmelerini ister. Başka bir açıdan bakıldığında ise tüketici örgütlerinin ve kamu otoritesinin tüketicilerin bilinçlenmesini sağlamak amacıyla eğitim ve bilgilendirme kampanyaları düzenlenmelidir. Üreticiler ise, sağlıklı ve güvenli ürünler üretmeli, çevreye duyarlı üretim teknikleri kullanmalı ve tüketicilere karşı şeffaf olmalı. Böylece, tüketici hareketinin daha da güçlenmesi ve sürdürülebilir bir tüketim zincirinin oluşturulması sağlanabilir.

TÜKETİM VERGİLERİ

Tüketicinin en büyük sorunlarından biri olan tüketim vergileriyle ilgili neler söylersiniz?

Tüketicinin en büyük sorunlarından biri olan adaletsiz tüketim vergileridir. Tüketim vergileri özellikle düşük gelirli grupları daha fazla etkileyerek ekonomik adaletsizliklere yol açmaktadır. Tüketim vergilerinin kaldırılması veya en aza indirilmesi, için çalışıyoruz. Adaletsiz bir vergi olan tüketim vergilerinin kaldırılması veya aza indirilmesi tüketicilerin üzerindeki mali yükü hafifletebilir ve ekonomik refahı artırabilir. Temel tüketim ürünlerindeki vergilerin düşürülmesi, tüketicilerin gıda, giyim, temizlik ve sağlık gibi temel ihtiyaçlara ulaşabilmesini sağlar. Vergide adalet, düşük gelirli hanelerin yaşam kalitesini yükseltirken, tüketici harcamalarını artırarak ekonomik büyümeye de katkıda bulunur.

DAHA ADİL BİR VERGİ SİSTEMİ GEREK

Tüketici Hakları Derneği olarak her seçim öncesi “Vergi Barışı” veya değişik adlar altında afların çıkartılmasını istemiyoruz. Anayasamızın 73. maddesine uygun olarak; mâli güçle orantılı olmasını, vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılmasını istiyoruz. Gelire dayalı vergilendirme, yüksek gelir gruplarından daha fazla vergi alınmasını ve düşük gelir gruplarının korunmasını sağlayacağını biliyoruz.  Ayrıca, toplanan vergilerin kamu yararına kullanılmasının büyük önem taşıdığını da kamuoyuna hatırlatıyoruz. Vergi gelirlerinin etkin ve verimli kullanılması israftan kaçınılması, sağlık, eğitim, altyapı ve sosyal güvenlik gibi alanlara yönlendirilmesi, toplumun genel refahını artıracaktır. Kamu hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesi ile vergi adaletinin sağlanması arasında kuvvetli bir ilişki bulunmakta. Vergi adaleti sağlanmasıyla vatandaşların devlete olan güveni artar.  Adil ve etkin bir vergi sistemi ile hem ekonomik hem de sosyal dengelerin korunması ve enflasyonun durdurulması sağlanabilir. Bununla birlikte ülkemizde gelir adaletsizliğinin her geçen gün biraz daha derinleştiğini biliyoruz. Enflasyonla mücadelede asıl sorumluluk, tasarruf yapma imkanı sınırlı olan düşük gelirli bireylerde beklenmemeli, çünkü açlık ve yoksulluk sınırında yaşayanlar, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıkları için tasarruf yapmaları genellikle mümkün değildir. Bu nedenle, tasarruf ve harcamaları kontrol altına alma konusunda daha fazla imkanı olan yüksek gelirli bireyler ve savurganlık yapabilen devlet öncelikli olarak adım atmalıdır. Enflasyonla mücadelede yerli üretimi desteklemek, tüketicilerin yerli ürünlere güvenini artırmada önemli bir adımdır. Tüketicilerin yerli ürünlere yönelmesi, milli ekonomiyi güçlendirir ve dışa bağımlılığı azaltır. Yerli üretimin artması ve tüketici talebinin yerli ürünlere yönelmesi, enflasyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olacaktır. Yerli üreticilerin rekabet gücünü artırması için devletin sağladığı teşvikler ve altyapı destekleri de önemli.

Son olarak eklemek istedikleriniz neler?

Piyasada satılan ürünler,  yasal düzenlemeler sonrası yürürlüğe konulmaktadır. Piyasadaki ürünlerin bu kurallara uygun olup olmadığının denetlenmesi devletin öncelikli görevlerinden birisidir. Tüketicilere düşen görev ise alışverişlerde bilinçli olması, ihtiyaçlarını önceleyerek israftan kaçınması ve kaliteli ürünleri tercih ederek piyasanın düzgün işlemesine katkıda bulunmasıdır. Tüketici bilinci hem bireyin ekonomisini güçlendirir hem de ülke ekonomisine olumlu katkı sağlar. Tüketicilerin haklarını bilmesi ve bu hakları etkin bir şekilde kullanması, haksızlıklara karşı kendilerini korumalarını sağlar. Ayrıca, tüketicilerin bilinçli davranmaları sonucunda yerli ürün satın alarak, yerli üretimi desteklemiş olur ve ülkemizin ekonomik büyümesine katkıda bulunur. Üreticilere düşen görev de üreticilerin bilimsel ve verimli üretim yapmasıdır. Bu, kalkınmamızın anahtarı olacak ve modern tarım teknikleri ve teknolojik yenilikler kullanılarak, sağlıklı güvenli ve daha kaliteli ürünler üretmiş olacak. Bu sayede, hem iç piyasada rekabet gücü artacak hem de ihracat potansiyeli yükselecek.

ARACI HİZMET VERENLER

Fırsatçı değil tüketici haklarına saygılı, adil ve şeffaf hizmet vermeleri ülke ekonomisinin gelişimi için önemli olduğunu düşünüyorum. Tüketicilere doğru bilgi vermek, dürüst davranmak ve ürünlerin arkasında durmak, güvenilir bir piyasa ortamını oluşmasını sağlar.  Satıcılar, meslek etiğine uygun davranmalı.  Etik kurallar çerçevesinde tüketicilere en iyi hizmeti sunmalı.  Piyasa gözetim ve denetim personeli kamu yararı için denetimlerini aralıksız sürdürmeli. Bu denetimler, haksız rekabetin önlenmesi, sahte ve kalitesiz ürünlerin piyasadan çekilmesi için önemli ve gerekli. Tüm bu unsurların bir araya gelmesiyle hem tüketicilerin hem de üreticilerin hakları korunur ve ülkemizin ekonomik kalkınması sağlanır.

Muhabir: Zehra ŞAHİNDOKUYUCU