Kendi kuşağının parlak temsilcilerinden biri olarak sanatsal açıdan öne çıkan özgün çalışmalar yapmakta olan Ressam Kazım Sözak ile olan hikâyesini konuştuk.

• Eğitiminiz ve kısa bir özgeçmişinizle başlayalım isterseniz. Kazım Sözak kimdir? Bize kendinizi anlatır mısınız?

1976 yılında Ankara’da doğdum. İlk ve orta öğretimimi Ankara’da tamamladım. 2001 yılında Z.K.Ü Safranbolu Meslek Yüksekokulu Restorasyon Bölümü’nden mezun oldum. Hemen ardından Gazi Üniversitesi Resim Bölümü’ne başladım. 2006 yılında mezuniyetimin ardından Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Seramik Eğitimi Yüksek Lisans Programına başladım.  Aynı zamanda kendi atölyemde resim ve restorasyon çalışmalarına devam ettim. Ayrı dönemlerde Hacettepe Üniversitesi öğretim görevliliği Ankara TED Koleji’nde öğretmenlik görevinde bulundum.

Çok sayıda karma sergilere katılımımın yanı sıra ilk kişisel sergimi Şubat 2014 Cezayir Apt. Galatasaray İstanbul’da gerçekleştirdim. III. Geleneksel Peker Sanat Ödülleri Sergileme Ödülüm bulunmaktadır.

“Doğrudan Yansıtmak Yerine, Kişisel Yorumumu Katıyorum”3

“ÇALIŞMALARIMDA MİNİMALİZM YAKLAŞIMINI KULLANIYORUM”

•  Her ressamın bir imzası, üslubu var. Siz kendi tarzınızı nasıl tanımlarsınız?

Gerçek dünyadaki doğayı ve manzaraları doğrudan yansıtmak yerine, kişisel yorumumu ve duygularımı ifade ettiğim bir teknik kullanmayı tercih ediyorum. Böylece çalışmalarımda gerçeklikten uzaklaşma, doğanın somut formlarını ve renklerini soyutlayarak, sadece temel şekil ve renk ilişkileri üzerinden bir anlatım oluşturmayı amaçlıyorum. Genellikle minimalizmeyönelik bir yaklaşımı yansıtmakla beraber derinlik ve mekan algısını da zaman zaman sınırlayarak, doğrudan yüzeyle ve onun soyut düzeniyle ilişkilendiriyorum. Bu şekilde geleneksel perspektifin ötesinde bir düzlemde görselliği deneyimlemeye olanak tanımaya yöneliyorum. Renk kullanım biçimimin de belirli duyguları ve atmosferleri daha yoğun bir şekilde ifade etmeyi seçtiğim bir yöntem olarak görsel etkiyi daha yoğun kıldığı fikrindeyim.

• Bir işin üretim süreci nasıl başlar? Nelerden ilham alırsınız? İşlerinizin üretim sürecini anlatır mısınız? 

Resim yapmanın üretim süreci genellikle bir kaç aşamadan oluşur. Fikir ve ilham kaynağı belirlendikten sonra, genellikle araştırma yapar ve kompozisyonu planlarım. Bu aşamada eskizler yapılabilir ve renk paleti seçilebilir. Ana hatlar ve kompozisyon ve temel düzenlemeleri yaptıktan sonra da ruh halim ve içsel dünyam ile yaratıcılığımı edindiğim kendime özgü resim diliyle birleştirmeye çalışarak ilerlerim.

“Doğrudan Yansıtmak Yerine, Kişisel Yorumumu Katıyorum”2

“RESMİN BİTTİĞİNİ KİŞİSEL BİR SEZGİ İLE BELİRLİYORUM”

• Peki, bir resmin bittiğini nasıl hissediyorsunuz?

Resmi çeşitli açılardan değerlendiririm. Eksik veya hatalı gördüğüm noktaları düzelttikten sonra eserin tamamlandığını hissedebilirim. Bu aşamada içsel bir karar vermem, eserin tamamlandığını hissetmem genellikle kişisel bir sezgiyle belirlenir.

• Sizce resim yapabilmek için yetenekli olmak gerekli mi?

Resim yapmak için doğal bir yetenek elbette avantaj olabilir, ancak yetenek tek başına yeterli değildir. Resim yapmayı öğrenmek ve geliştirmek için pratik yapmak, teknikleri öğrenmek ve kendimizi ifade etme yeteneğinizi artırmak da önemlidir. Yetenekli olmak işin bir parçası olabilir ama azim ve sürekli çalışma bir çok sanatçının başarısının temelidir.

“Doğrudan Yansıtmak Yerine, Kişisel Yorumumu Katıyorum”4

Muhabir: Makbule AKGÜL