CHP’li Bankoğlu, maden arama izni verilen bölgenin Küre Dağları’nın eteklerinde yer aldığını ve nadir endemik bitkilere ev sahipliği yaptığını vurguladı. Bu bölgenin aynı zamanda dünyanın en derin ikinci kanyonunu barındırdığına dikkat çeken Bankoğlu, maden arama izninin bu doğal güzellikleri tehlikeye attığını söyledi. Uzman görüşü alınmadan ve ÇED raporu hazırlanılmadan verilen sondaj ruhsatlarının, bölgenin ekolojik dengesine zarar vereceğini ifade etti.
AK Parti hükümetinin rant uğruna tarım alanlarını, ormanları ve sit alanlarını yandaş firmalara açtığını belirterek, bu tür izinlerin doğayı talan etmeye yönelik olduğunu söyleyen Bankoğlu, maden projelerinin bölge halkının tepkisini çektiğini ifade etti. Madenlerin açılması durumunda tarım arazilerinin kullanılamaz hale geleceğini ve yüz binlerce insanın olumsuz etkileneceğini söyleyen Bankoğlu, yerel halkın bu projeyi istemediğini vurguladı. Özellikle tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin büyük zarar göreceğine dikkat çekti.
Bankoğlu, bu projelerin bölgedeki fındık, ceviz ve kestane ağaçlarının yanı sıra su kaynaklarına da zarar vereceğini, arıcılık ve hayvancılık faaliyetlerini sekteye uğratacağını belirtti.
CHP’li vekil, Anayasa’nın devlete ormanları koruma ve geliştirme yükümlülüğü verdiğini hatırlatarak, maden faaliyetlerinin bu ilkeye aykırı olduğunu söyledi. Doğaya verilen zararın geri döndürülemez olduğunu belirten Bankoğlu, temiz çevrenin gelecek nesillere bırakılacak en değerli miras olduğunu dile getirdi. Verilen ruhsatların iptal edilmesi gerektiğini vurgulayan Bankoğlu, doğa talanının durdurulması çağrısında bulundu.