Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" suçundan Mersin'de yargılandığı dava kapsamında talimatla Ankara'da savunma yaptı. Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesince açılan davada savunmasının talimatla alınmasına hükmedilen Kılıçdaroğlu, avukatıyla Ankara Adliyesine geldi. Kılıçdaroğlu'nun salona girmesinin ardından gerginlik arttı. Arbede nedeniyle bazı vatandaşlar ezilme tehlikesi atlattı.
Hayatı boyunca alnının teriyle kazandığını, çocuklarını helal lokma ile büyüttüğünü belirten Kılıçdaroğlu, "Çok büyük bütçeler yönettim, her zaman ve her adımımda fakir fukaranın parasını ve çıkarını gözettim. Milletimi ve devletimi her zaman sevdim, onlara sadakatten hiç ayrılmadım." ifadelerini kullandı.
Defalarca suikastlara, linçlere ve saldırılara uğradığını canıyla sınandığını, ailesi ve çocuklarıyla tehdit edildiğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Devletimi ve milletimi sevmekten hiçbir zaman vazgeçmedim ve vazgeçmeyeceğim. Hatalarım, pişmanlıklarım ve üzüntülerim yok mu? Tabii ki var. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, vasiyet olarak, 'Kılıçdaroğlu'nu aileme emanet ediyorum' diyen 'milliyetçi ve vatansever' diye bildiklerimiz işbirlikçi çıktı. Onlara inandığım hata ettim. Evet hatalıyım. Bu kadar kötü olabileceklerini tahmin edemedim. Pişmanım, kurulan müesses nizamı ve ülkenin içine girdiği bu tehlikeyi daha iyi anlatamadım. Milletimizi ikna edemedim. Sahte videolar ile sahtekarlık yapanlarla daha çok mücadele edemedim."
Bu devleti ve devletin asıl sahibi milleti, gelişen dünyanın gerisinde bırakanlarla mücadele etmeye kararlı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Herkes bilsin ki bu aziz millete tarih önünde son vazifemi yerine getireceğim. Bu benim namus borcum ve son yürüyüşümdür." dedi.