Değerli okur, aşağıda verdiğim Türkiye geneli yerel seçim sonuçlarını sizler akşam saat 22.00’dan sonra bakacaksınız…

Ben de ilk defa böyle bir çalışma yaptım kendimce…

22 yıllık AK Parti iktidarının, ülke ekonomisini ilk aldığı dönem ekonomisinden daha kötü hale getirdiği bir sürecin ardından, Türkiye’de belediyelerin siyasi partilere dağılımının nasıl olacağını etkileyen bazı faktörler olduğunu kabul edelim.

Bunların başında ekonomide yaşanılan sorunlar geliyor. Bu sorunları derinden yaşayan dar gelirli kesimlerin AK Parti ve MHP ittifakını birçok yerde aslında terk etmesi gerektiği düşünülüyor. Ancak muhalefet partilerinin tamamının sergilediği basiretsizlik ise vatandaşın kafasında ‘Daha iyisi var mı?’ soruları nedeniyle cumhur ittifakının ekmeğine yarıyor.

Öte yandan çalışma hayatında yer alan 32 milyondan fazla kesimin yarısını oluşturan 16 milyon emeklinin yaşadığı ekonomik sıkıntı nedeniyle cumhur ittifakına öfkesi de biliniyor. Ancak, belli bir yaşın üzerinde olan emekli kesiminin ülke siyasetini (siz isterseniz ferasetleri deyin) okuma, değerlendirme biçimine bakınca, tepkiselliklerinde çok da ısrarcı bir kesim olmadıklarını da belirtelim.

Bu nedenle 16 milyon emeklinin büyük kısmı çöpten yiyecek toplayacak seviyede değillerse de; akşam saatlerini bekleyerek pazarlarda kalmış ‘artık’ ürünleri daha ucuza alma psikolojilerini sandığa yansıtmasını da beklemediğimi belirteyim.

Herkesin merakla beklediği İstanbul seçimleri konusunda “İstanbul seçimlerinin aritmetiği” başlıklı yazımdaki tespitlerimde çok büyük bir değişiklik olmadığını belirteyim. Birçok siyaset bilimcinin özellikle Yeniden Refah Partisi'nin ciddi bir atılım yapacağını, hatta AK Parti’nin oylarını böleceği için İstanbul seçimlerinin Ekrem İmamoğlu’na yarayacağı yönündeki görüşlerinin ne kadar etkili olacağını bugün akşam göreceğiz. Ancak o yazımda dile getirdiğim ‘cemaatler’ faktörü halen etkisini koruduğu için, YRP’nin Ak Parti’nin oyunu böleceği fikrini güçlü bir argüman olarak niteleyemediğimi belirteyim.

Tüm bu olumlu olumsuz etkenler kapsamında girilen yerel seçim sonuçlarının da ülke yönetimi açısından çok büyük bir değişiklik getirmeyeceği, AK Parti’nin önünde 4 yıl seçimsiz bir dönemi başlatan bir süreç olacağı fikri de toplumda yaygın şekilde kabullenilmiş görünüyor.

Seçimin sonucunu etkileme adına sadece bir faktör çok önemli… o da seçime katılım oranı. Katılım ne kadar fazla olursa Cumhur İttifakına yönelen oylarda ilginç şekilde gerileme olduğu geçmiş seçimlerde ortaya çıkan bir istatistik olarak görünüyor. O nedenle küslük, kızgınlık, kırgınlık gibi bireysel duygu durumları nedeniyle sandığa gidilmemesi gibi hallerin cumhur ittifakının ağırlığının olduğu bir yerel yönetimleri oluşturacağı görülüyor.

Yine de her şeye rağmen Türkiye’nin geleceğine güzel umutlar getirecek bir seçim olmasını dileyelim…

Partilerin illere dağılımı konusundaki tahminime göre 39/40 ili AK Parti, 19/20’sini CHP, 12 ili MHP, 1 ili İYİ Parti, 8 ili de DEM partisi paylaşacak gibi…

30 büyükşehir belediyesinin Adana’daki çekişme AK Parti ile CHP arasında gidip gelmesine göre 16/17’si AK Parti, 9/10’u CHP, 1 MHP ve 3 DEM partilerinde olacak gibi görünüyor.