Ankaragücü yeni yılda değişimin ilk meyvesini topladı…
Manisa karşısında alınan beklenmedik iç saha yenilgisi, kulüpte adeta bir deprem etkisi yarattı. Haftalardır, gitti-gidiyor diye beklenen Kenan Koçak’ın gönderilmesiyle birlikte kulübün futbolunu yönetenlerin de baştan aşağıya yenilendiği gibi, takımda direkt oynayan ve kötü gidişin başaktörleri olarak görülen, sorunlu 4 futbolcunun kadro dışı bırakılması, koca çınarın silkinişi için gösterilen çabaların ayak sesleri gibiydi.
Öncelikle, daha tecrübeli ve ülke futboluna yabancı olmayan, biraz da Başkan İsmail Mert Fırat’ın sezon başında yapılan gönül kırmayı telafi etme adına takım yeniden Kemal Özdeş’e teslim edildi. 1. ligde oynamayı kendilerine yediremeyen ve daha maçlar başlamadan sorun üzerine sorun çıkaran Efkan Bekiroğlu ile Tolga Ciğerci’nin biraz da zorunlu olarak takımda kalmaları, gönülsüz anlaşmadan sakat sonuçlar çıkar misali, olay kadro dışı (Tabi ki bir aksi durum yaşanmasa) bırakılmaya kadar vardı.
Çorum deplasmanı ve Keçiören maçları gösterdi ki, sezon başında süper lig için favori gösterilen takımların başında yer alan sarı-lacivertli ekipte büyük bir kadro zafiyeti var. Kadro dışı bırakılmadan önce de az 3-4 nokta transfer ihtiyacı olduğu kanaati oluşan bu takımda şimdi bu rakam 7-8’lere çıktı.
Tabii önde, 7 dosyadan dolayı kapalı olan transfer tahtası sorunu var. Kolay değil bu zamanda 3 milyon euro olduğu söylenen bu borçların ödenmesi derken, bu sayıda transfer yapmak için en az bu rakamın 2 katı kadar para bulup kadro takviyesi yapmak. 13 Ocak’ta başlayacak olan olan ara transfer öncesi kadro dışı bırakılan 4 futbolcudan medet ummak da akıl işi değil… Bugüne kadar ki gelişmeler göz önüne alındığında sadece Efkan ve Bahadır’dan bir miktar para akışı olacak gibi görünüyor.
Keçiören maçı aslında birçok zafiyeti de açıkça gösterdi. İlki takımın en güvenilir isimleri Osman Çelik ve Mahmut Tekdemir ya sakatlıklarını tam olarak atlatamadılar ya da yaştan dolayı bu kadar yüklenmeyi kaldıramıyorlar... Bu durumun da mutlaka göz önünde bulundurulması lazım… Diğer konu da takımın ofans gücü… Keçiören gibi mütevazi bir takımın ofansif futbolcu kalitesi bile kat be kat üstün. Ankaragücü’nde bir tek Renaldo Cephas var elle tutulan. Bir de gelişim gösterip yeni hocasının güvenini kazanırsa Rotariu olabilir. Bajic’e kaptanlık pazubandı da yar olmadı.
Mor-beyazlılar, savunmadaki emniyet supabı olduğu bu maçta bir kez daha ortaya çıkan Steven Caulker’in 33’üncü dakikada sakatlanarak oyunda çıkınca adeta defansif olarak çöktü. Bugüne kadar oynan 18 maçın Malatya hariç 17’sinde, ilk 11’de yer alan İngiliz futbolcu çıkınca özellikle bu durum Cephas’ın işine yaradı. O ana kadar konuk takım, Ankaragücü karşısında oldukça pozitif bir futbol sergiliyor, rakibini oldukça zorluyordu. Hatta 12’de Diouf’un golü faul, 25’teki Dembele’ninki de ofsayt gerekçesiyle VAR tarafından geçerli sayılmadı.
Değişim sonrası Ankaragücü için Çorum deplasmanı ve Keçiörengücü maçları son derece önemliydi. Bu 2 maçta da en etkili oyuncu, 1 asist ve 2 golle, takımının attığı 3 gole de katkı yapan Jamaikalı forvet, kendisine yeterince şans tanımayan eski hocasına sevgilerini göndermeyi de ihmal etmedi!
Başkentte yaşanan güç savaşında galip çıkan Ankaragücü olurken, kazanılan bu puanlar Kemal Özdeş’e de moral moral verdi. Şimdi iş transferde yönetimin performansında.