Öğretmenlik mesleğinden emekli olduktan sonra İtalya’nın sevilen lezzeti olan pizzayı Ankara’ya taşıyan Semiha Aydın ile Başkent olarak konuştuk. Bir kadın girişimci olarak yaşadığı zorluklara rağmen açmış olduğu pizzacıda Anadolu’nun eşsiz lezzetlerini İtalyan pizzasına ekleyen Aydın, “Çok kez yapılan denemeler sonucu Türk damak tadını hamurumuzla birleştirdik. Asla pes etmedim. Evet, çok yoruldum ama başarısızlığı hiç düşünmedim” dedi. İkinci eğitim hayatını Başkent Üniversitesi Pasta ve Ekmekçilik bölümünde derece ile bitiren Semiha Aydın, özellikle kadın girişimcilere yönelik tavsiyelerini de sözlerine ekledi.

·       Sizi tanıyabilir miyiz?

Hacettepe Matematik bölümünden 1997 yılında mezun olduktan sonra 25 yıl öğretmenlik yaptım. EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) ile emekli oldum. Gıda sektörü hep hayalini kurduğum bir sektördü; çünkü insanların güzel bir yemeği ya da güzel bir tatlıyı yerken aldıkları keyfi görmek beni mutlu ediyor. Bu sektöre nasıl geçiş yapacağımı düşündüm. Eğitimin içinden gelmem ve önemini her dönem öğrencilerime anlatmış olmamdan ötürü neden olmasın dedim ve üniversite sınavına tekrar girdim. Başkent Üniversitesi Pasta ve Ekmekçilik bölümünü kazandım. Bir öğretmen olarak alanında uzman hocalarla çalışmak gerçekten çok keyifliydi. Bu süreçte çok engelleyici sözlerle karşılaştım tabii ki... ‘Bu yaştan sonra tekrar mı üniversite okunur. Emeklisin gez dolaş ne işin var o kadar gencin içinde… Bitiremezsin zaten geçici bir heves…’ gibi cümleler duydum. Evet, hiçte öyle olmadı, yüksek onur derecesiyle bölümümü birincilikle bitirdim. Bir markanın şubesini aldım ve tatlı ve kahve üzerine bir cafe açtım. Bir yıl içinde işletim sistemini öğrendim ve bu sefer ben neden franchise vermeyeyim diyerek İtalya seyahatlerimden etkilendiğim, o muhteşem tadı Ankara da oluşturdum.

“GÜZEL BİR TAT İNSANI MUTLU EDER”

·       Yemek yapma kültürünün topraklarımızda önemli bir değere sahip olduğunu biliyoruz. Ama iş hayatında olan kişilerin bu uğraşta zorlandıklarına da şahit oluyoruz. Öğretmenlik süreciniz devam ederken bu tutku sizde nasıl oluştu?

Coğrafyamız o kadar zengin ki bereketli hilal üzerine kurulu bir ülkede yaşıyoruz. Biliyorsunuz göç hattındayız ve farklı kültürlerin tüm bileşenlerini genlerimizde taşıyoruz. Benim her Cuma günü öğretmen arkadaşlarıma sabah sıcak kek ikramlarım olurdu. Okulda aşçılık kulübünü kurmuştum. Güzel bir tat insanı mutlu eder. Mutlu olan insan etrafına mutluluk verir. Kısacası ben yemek tutkumu genlerime borçluyum. Bu geni babamın profesyonel olarak aşçılık yapmasından da taşıyor olabilirim. 

“YETER Kİ PES ETMESİNLER”

·       Bu süreçte bir kadın girişimci olarak yaşadığınız zorluklar ne oldu? Girişimcilik hayali taşıyan diğer kadınlara ne gibi tavsiyeleriniz var?

Tabii ki zorluklarım oldu. Çocuklarım var, evle ilgilenmem gerekiyor. Bu arada yeni şeyler öğrenmek zorundayım. Sabah açılış, akşam kapanış yapıyorum. Her işle ilgilenmek zorundayım. Zor bir süreçti ama eşim ve kızlarım hep yardımcı oldular. Asla pes etmedim. Evet, çok yoruldum ama başarısızlığı hiç düşünmedim. Bir kadının isteyip de yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Yeter ki pes etmesinler.

·       Kavurmalı pizza, şarküteri pizza gibi geleneksel tatları, bu dünyaca ünlü lezzete entegre etme fikri nasıl ortaya çıktı?

Başarı, ekip işidir. Bizim bünyemizdeki çalışma arkadaşlarımız alanında profesyonel kişiler. Çok kez yapılan denemeler sonucu Türk damak tadını hamurumuzla birleştirdik.

“HER SÖYLEMİ DİKKATE ALIRIZ”

·       Müşteri geri bildirimleri sizin açınızdan ne kadar önemli? Aldığınız dönütleri anlatır mısınız?

Bizi ileriye götüren müşteri geri bildirimleridir. Her söylemi dikkate alırız. Şu ana kadar lezzetimiz konusunda hiç ters bir söylem almadık. Özellikle İtalya’da bulunmuş ve pizza yemiş müşterilerimiz evet bizi tekrar İtalya’ya götürdünüz diyerek memnuniyetlerini dile getirdiler.

·       Ülkemizde yeme-içme sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Anadolu’daki potansiyel hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Türk kültüründe, tencere yemeği kültürü vardır. Ailenin masa başındaki bütünlüğü önemlidir. Fakat değişen yaşam koşulları insanları daha çok dışarıda kalmaya ve çalışmaya zorluyor. Yurt dışına çıkmanın artık daha ulaşılabilir olması insanların farklı ülkelerdeki tatları ülkemizde arayışlarını doğuruyor. Bu ve buna benzer birçok nedenden dolayı ülkemizde ve tüm dünyada yeme-içme sektörü her zaman kendini geliştirmeye mecburdur. Anadolu’daki potansiyel çok yüksek çünkü bize özel lezzetlerimiz var.

·       Başarı, sizin için ne demek? Birçok noktada şube açmak ya da seri üretime geçmek başarının kriteri arasında mıdır?

Başarı benim için disiplinle, asla pes etmeden, kendini yenileyerek, vazgeçmeden istemek demek. Gıda sektöründe başarı tek başına elde edilebilecek bir şey değil tabii ki. Bizim başarımızın arkasında güçlü bir ekip yatıyor.

“SÜREKLİ YENİLİKLERİ DENİYORUZ”

·       Geleceğe dönük plan ve projelerinizi anlatır mısınız?

Kadın bir girişimci olarak markamızı dünyaya tanıtmak en büyük hedeflerim arasında; çünkü Türk damak tadı dünyada çok yaygın değil ben de İtalyan pizza hamurunu Anadolu lezzetleri ile birleştirerek insanlığa ulaşmak istiyorum. Yurt dışından yatırımcılarla bu hayalimizi gerçekleştirebileceğimize inanıyorum. Lezzetimize ve kalitemize güveniyoruz ve sürekli yenilikleri deniyoruz.

Muhabir: Tolga ALCA