Ankara Büyükşehir Belediyes(ABB), Avrupa Konseyi tarafından ‘Avrupa Yönetişim Mükemmelliği Markası’ olmaya layık görüldü. Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin ilk kez almaya hak kazandığı marka ödülü, 12 İyi Demokratik Yönetişim ilkesi çerçevesinde; şeffaflık, katılım, hesap verebilirlik, hukukun üstünlüğü, etik davranış, değişime açık olma, insan hakları, sürdürülebilirlik, sağlam mali yönetim, yetkinlik, verimlilik, duyarlılık değerlerine sahip olmayı kapsıyor. Ödül töreninde konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Ankara halkının parasını harcıyoruz. Paranın sahibine sormak lazım. Halkın parasını ‘projem var’ diye boşa atamazsınız. Bu kararı alırken katılıma açık olmanız lazım. Belediyeler, vatandaşa hayır demeyen vatandaşlarla iletişim kuran iradelerdir" dedi.
‘Avrupa Yönetişim Mükemmelliği Markası Ödül Töreni’ne; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Avrupa Konseyi İyi Yönetişim Uzmanlık Merkezi Başkan Yardımcısı Niall Sheerin, Avrupa Yerel Demokrasi Derneği Genel Sekreteri Antonella Valmorbida, Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Argüden Yönetişim Akademisi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Yılmaz Argüden ve davetliler katıldı.
Jüri temsilcilerinin konuşmalarıyla başlayan program, ödül töreninin ardından ilçe belediyeleri ve büyükşehir belediyelerinin düzenlediği panel oturumları ile devam etti.
İYİ DEMOKRATİK YÖNETİŞİMİN 12 İLKESİ
Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin; alanında uzman, bağımsız jüri üyeleri tarafından incelenerek ve iyi yönetişim alanında ortaya koyduğu nitelikli performansıyla Avrupa Konseyi tarafından belirlenen 12 İyi Demokratik Yönetişim ilkesi çerçevesindeki markayı bir yıl boyunca kullanmaya ilk kez hak kazandı.
12 ilke arasında; şeffaflık, katılım, hesap verebilirlik, hukukun üstünlüğü, etik davranış, değişime açık olma, insan hakları, sürdürülebilirlik, sağlam mali yönetim, yetkinlik, verimlilik, duyarlılık yer alıyor.
YAVAŞ: HALKIN PARASINI PROJEM VAR DİYE BOŞA ATAMAZSINIZ
İstanbul Altınbaş Üniversitesinde düzenlenen ödül töreninde konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kendisine yöneltilen “İyi yönetişim sizin için ne ifade ediyor?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Seçime girerken şunu söylüyordum herkes projen ne diye soruyordu hesap vermek, şeffaf olmak biz Ankara halkının parasını harcıyoruz. Paranın sahibine sormak lazım. Halkın parasını ‘projem var’ diye boşa atamazsınız. Bu kararı alırken katılıma açık olmanız lazım. STK'ler, üniversiteler, kent konseyleri... yaptığınız işin hesabını vermeniz lazım. İhaleleri canlı yapmaya başladık. Şu ana kadar 4 bin ihalemizi canlı yayınladık ve YouTube'da var sonsuza kadar orada duracak. Kent konseyimizde her kesimden insan var. Artık bir kültür oluşmuş. Biz her görüşün burada temsil edilmesini istiyoruz dedik 5 binin üzerinde katılımcısı var. Kente dair fikri olan herkes orada konuşuyor. Orada konuşulan konular belediye meclisinde görüşülüyor. Veri paylaşım olarak en yüksek veri paylaşan biziz. Yaptığımız bir iş köprülü kavşak gibi bu kavşak şu kadar liraya mal oldu diye yazıyoruz. İhalelere katılım sayısını artırdık insanlar güvenerek ihalelere girmeye başladılar. Yaptığımız harcamaları insanlar kontrol ediyorlar. Biz ilk defa bütçe yaparken 550 kuruma yazı yazdık. Belediyenin yapması gereken sizi ilgilendiren talep ettiklerinizi yazın diyoruz bu şekilde bütçeyi oluşturmaya çalışıyoruz. Belediyenin iletişim numarası 153 olmasına rağmen herkesin elinde telefon olmasından dolayı sosyal medya üzerinden ulaşıyorlar. Anında soruna müdahale ediyoruz. Böyle olunca 6 milyon Ankaralı benim söylediğimi bu belediye yapıyor diye size dönmeye başlıyor. Aç açıkta kimseyi bırakmamak belediyenin asli görevi. Belediyeler neden var belediyeyi siz sadece asfalt ve yol yapıyor diye sayarsanız bunları yapan başka devlet kurumları da var belediyedeki hiçbir personelin vatandaşa olmaz deme hakkı yok. Belediyeler, vatandaşların açsa açlığını anlatabileceği insani ihtiyacını anlatabileceği vatandaşa hayır demeyen vatandaşlarla iletişim kuran iradelerdir. Nerede bu belediye diye haklı olarak soruyorlar. Vatandaş neyi nereye harcadığınızı bilirse vatandaşın size olan güveni artıyor bu da birebir iletişim ile oluyor. Topluma karşı şeffaf olmak... Bu tür davranışlar vatandaşın güvenini sağladığınız zaman gerçek yerel demokrasi ve aranan şeylerin bunlar olduğunu düşünüyorum. Bunları büyük ölçüde yerine getiriyoruz ve yerine getirmeye devam edeceğiz.”
“SORUMLULUKLARIMIZ ARTACAK”
“Marka size ne kazandıracak?” sorusunu ise Yavaş, şu sözlerle cevapladı:
“Bir dahaki yıllarda da aynı şekilde devam etmesi için daha hassas bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. İnsanlar bir karşılığını görünce ben de yapmalıyım bunu diyor. Hiçbir belediye başkanı Türkiye'nin neresinde olursa olsun belediyeyi arar bizim aramızda böyle bir dayanışma vardır. Şuna faydamız olacağını düşünüyorum biz bunu yayınlayacağız ve bunu görecek insanlar ve bu ne diye bakacaklar. Biz de aynı kriterlere sahip olmalıyız diye düşüneceklerini düşünüyorum. Bizim de sorumluluklarımız bir tık artacak hem bizim açımızdan prestij hem de duyulması açısından katkıda bulunacağımızı düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl çok daha fazla katılım olacak böyle bir katkımız olacak. Tüm emeği geçenlere kazananlara saygılarımı sunuyorum.”
NİALL: MARKA AYNI ZAMANDA BİR SİYASAL İLETİŞİM ARACI
Avrupa Konseyi İyi Yönetişim Uzmanlık Merkezi Başkan Yardımcısı Niall Sheerin, “20 ülkede uygulanan ELoGE markasının iyi yönetişimin daha da güçlendirilmesi için fırsat sunmuş oldu. 2023 yılında markayla ilgili olarak 9 ülkede seremoni yapıldı. Markanın yenilenmesi ve güçlenmesi noktasında Türkiye'ye teşekkür ederim. Markanın bize ve vatandaşlara faydası açısından baktığımızda aynı zamanda bir siyasal iletişim aracı. Belediyeler için yönetim aracı... Farklı ve yerel paydaşların iyileştirme amacıyla kullanacağı ölçüm aracı” dedi.
Avrupa Yerel Demokrasi Derneği Genel Sekreteri Antonella Valmorbida ise, “Yerel liderlerin kendilerini geliştirmesi için bir fırsat. Sürekli olarak ölçmek ve değişen koşulları öğrenme noktasında bir fırsat veriyor. Yerel demokrasiyi bütün paydaşların ortak çabası olarak görüyoruz. Hepimiz bugün yerel demokrasi için buradayız. Farklı dezavantajlı grupların katılımcılığını sağlamak açısından önem taşıyor. Demokrasinin katılımcı süreçlerine dâhil olunması açısından önem taşıyor. Markayı alacak belediyelerimize iyi şanslar diliyorum” diye konuştu.
ERHAN: DEMOKRASİ YERELDE BAŞLIYOR
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan da, “Demokrasi aslında yerelden başlıyor. Yerelde meydana gelen her türlü olumsuzluk ve gelişme hayatımızı etkiliyor. Çözüm üreten belediyelerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bir kez daha ülkedeki bütün yerel yönetimlerimiz için önemli olan bu markayı almaya hak kazanan belediyeleri belediye başkanları nezdinde kutluyorum, hayırlı uğurlu olsun” derken Argüden Yönetişim Akademisi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Yılmaz Argüden da şöyle konuştu:
“Demokrasinin beşiği belediyeler ve yerel yönetimler... Çeşitli ölçüm mekanizmaları ve eğitimler geliştirerek bu konuya katkıda bulunmaya gayret ettik. Teşvik etme adına bu tür ödüller ve burslar da veriyoruz. İyi örnekleri teşvik etmek, iyi örnekleri ortaya çıkararak bunları yayma çabası içerisindeyiz. Güven sürdürülebilir kalkınmanın temelidir.”