Hekimlerin intihar haberlerinin gelmesinin baskılı ve zor bir ortamda çalıştıklarının göstergesi olduğunu ifade eden Arpacı, “Çok büyük çaba ve umutla tıp fakültesinde okuyan ve doktor olan üstüne üstlük Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) gibi zor bir sınavı aşan hekimlerin intihar haberleri toplumda da soru işaretlerine neden olmakta ve araştırılması ile çözüm bulunması gereken bir konu haline gelmiştir” dedi. Geçtiğimiz günlerde üç hekimin aynı gün intihar ettiğini hatırlatan Arpacı, “Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) açıklamalarına göre Adana, Adıyaman ve Mersin'de üç hekimimizin intihar ederek yaşamına son verdiği bilgisi paylaşılmıştır. Son olarak da Denizli’de Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’nde pediatri asistanı olarak görev yapan 30 yaşındaki genç bir hekim intihara teşebbüs etmiştir” diye konuştu.
HEKİMLER PSİKOLOJİK VE FİZİKSEL OLARAK YIPRANIYOR
Tıp mesleğinin seçilebilecek en zor mesleklerden birisi olduğunu ifade eden Arpacı, “Eğitim yılları, çalışma koşulları, günler ve geceler boyu tutulan nöbetler, sürekli fiziksel ve psikolojik olarak kötü durumdaki insanlarla karşılaşmak ve hak ettikleri koşullarda yaşayamamaları hekimleri psikolojik ve fiziksel olarak yıpratmakta, muayenelerin ise 3-5 dakikaya sığdırılmaya çalışılması sağlık hizmetinin verilmesini engellemektedir. Yok sayılan sağlık hakkı, iyileşemeyen hastalıklar, bulunamayan ilaçlar, yapılamayan ameliyatlar, mesleki özerkliğe yönelik müdahaleler, hekimlerin/sağlık emekçilerinin tükenmişliği ve son zamanlarda iyice derinleşen ekonomik zorluklar halk sağlığını da tehlikeye atmaktadır” ifadelerini kullandı.
NEFRET VE ŞİDDET DİLİ SAĞLIKTA ŞİDDETİ KÖRÜKLÜYOR
Toplumda artarak devam eden şiddet iklimi, halkın sağlığını bozan, sağlık emekçilerini yok sayan, tüketen, değersizleştiren sağlık politikaları hem sağlık emekçilerini hem de halkı geçinememeye sürükleyen ekonomik buhranla birleşince; sağlığın fiziksel, zihinsel, toplumsal bütün bileşenleri de zarar görerek sağlık alanlarında şiddete de zemin oluşturmaktadır” diyen Arpacı, ülkeyi yönetenlere kadar uzanan nefret ve şiddet dilinin de sağlıkta şiddeti körüklediğini vurguladı.
SORUNLARIN SONUCU İSTİFA, GÖÇ, İNTİHAR
Sağlıkta iktidar eliyle yaratılan kriz hali, sağlık çalışanlarının ve özellikle hekimlerin sistematik olarak değersizleştirilmesi, biriken diğer birçok sorunla birleştiğinde psikolojik bir buhrana yol açtığının altını çizen Arpacı, “Bu buhran durumu, hekim istifasına, göçe ve maalesef intiharlara neden olmaktadır” dedi.
9 AYDA 2 BİN 285 HEKİM GÖÇ ETTİ
TTB verilerine göre, 2012’de yurtdışı başvurusu yapan hekim sayısı 59 iken, sağlık çalışanlarının yurt dışına gidebilmek için aldığı iyi hal belgesinin 2023’ün ilk 9 ayında 2 bin 285’i bulduğunu söyleyen Arpacı, “Hekimlerin yüzde 84’ü daha önce hasta veya hasta yakını tarafından sözlü ya da fiziksel şiddete uğradığını ifade etmekte, yüzde 68’si çalışma şartlarının yoğunluğu nedeniyle hastalarıyla yeterli ve uygun şekilde ilgilenemediğini düşünmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından Beyaz Kod sistemi kurulduğundan bu yana bildirim sayısı 101 bini geçmiştir. Bu bağlamda, hekimler ve sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının ve intihara kadar sürükleyecek olan nedenlerin araştırılması ve alınacak tedbirlerin tespiti amacıyla Anayasamızın 98. ve TBMM İç Tüzüğünün 104 ve 105. maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz” ifadelerini kullandı.