Özel Haber

Ankara’nın ilk mavi bayrak ödüllü 35 yıllık mekânı: “Göksu Lokantası”

Ankara Göksu Lokantası 35 yıla dayanan köklü geçmişiyle Başkent’in saygın ve simge restoranı. Geçtiğimiz aylarda Ankara’nın en iyi restoranı ödülünü alan lokanta aynı zamanda Ankara’daki siyasetçilerin de uğrak mekânı.

Göksu Lokantsı  Kızılay ve Nenehatun şubeleriyle Osmanlı mutfağından, Dünya mutfağına pek çok zengin çeşidiyle yıllardır Ankaralılara hizmet veriyor. Türkiye'de herhangi bir şubesi bulunmayan mekân kaliteden de ödün vermiyor. Başkentin ilk Mavi Bayrak Temizlik Ödülü’nü alan turizm belgeli lokantasında hijyen üst seviyede bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde aldığı ödülle yeniden gündeme gelen mekanı Göksu restoranların sahibi Gökhan Aksoy’la konuştuk.

ANKARA’NIN SEMBOLÜ OLMAKTAN GURURLUYUZ

-Ankara’da kaç şube var?

Kızılay ve Nenehatun da olmak üzere, Ankara’da 2 şubemiz var.

-İstanbul’da şube açmama nedeniniz nedir?

Göksu olarak Ankara’nın sembolü haline gelmiş olmaktan ve şehrimizi temsil etmenin gururunu taşımaktan büyük onur duyuyoruz. Bizim için kalite, sadece bir standart değil; sıkı bir özen ve kontrol gerektiren, her detayıyla önem verdiğimiz bir değer. Bu yüzden tüm şubelerimiz şu an Ankara’da bulunuyor ve her bir misafirimize en iyi hizmeti sunmak için buradayız.

-Göksu, Ankara’da siyasilerle de özdeşleşen bir restaurant. Şimdiye kadar kimler geldi, kimler geçti. Şu an kimler geliyor isim verebilir misiniz?

Göksu yıllar boyunca Ankara’da pek çok değerli misafiri ağırlayarak şehrin sosyal yaşamında önemli bir yer kazanmıştır. Lokantamız geçmişten bugüne, siyaset, sanat ve iş dünyasından birçok kişinin tercihi olmuştur. Ancak, misafirlerimizin özel hayatlarına ve mahremiyetlerine olan saygımızdan dolayı isim paylaşmamaktayız. Göksu olarak, her misafirimizin kendini evinde gibi hissetmesini sağlamak en büyük önceliğimizdir.

-Ankara’nın en iyi restoranı ödülünü aldınız. Bu sizin için ne anlama geliyor? Ne hissettiniz?

 Ankara’nın en iyi restoranı ödülünü almak, emeğimizin bir yansıması ve bizim için büyük bir onur oldu. Daha önce kazandığımız Mavi Bayrak ödülü ise hijyen ve çevreye duyarlılık konusundaki yüksek standartlarımızı simgeliyor; Annem Gülbeden Hanım’ın bu konudaki hassasiyeti sayesinde bu ödüle layık görüldük. Ayrıca Ateşbâz-ı Velî Ödülü, mutfak kültürümüzü yaşatmamıza duyulan saygıyı ifade eden başka bir önemli ödül olarak bizleri gururlandırdı. Her bir ödül, mutfaktaki lezzet anlayışımızın, hizmet kalitemizin ve misafirlerimize sunduğumuz güvenli ortamın birer sembolü olarak bizi daha da iyisini sunmak için motive ediyor. Göksu olarak, en üst düzey deneyimi yaşatmayı sürdüreceğiz.

-Bugün gıdada tağşiş ve taklit oldukça gündemde. Çoğu isim yapmış lokantalarda tek tırnaklı ya da domuz eti iddiasıyla anılıyor. Siz yıllardır Göksu markasının yerini nasıl koruyorsunuz? Neye dikkat ediyorsunuz? Hijyen, aldığınız ürünlerin kalitesi neye bağlıyorsunuz?

 Elbette, günümüzde gıdada tağşiş ve taklit çokça gündemde; bu nedenle Göksu olarak kalite ve güven konusunda en titiz şekilde hareket ediyoruz. Etlerimizi bizzat kendim Balıkesir’den seçip alıyorum; diğer tüm ürünlerimizi de en yüksek standartlara göre seçerek denetim altına alıyoruz. Göksu’da her aşamanın güvenilir olması için bir gıda mühendisimizle birlikte çalışıyoruz. Hijyen, kalite ve misafirlerimize güvenilir bir deneyim sunma konusundaki hassasiyetimiz, Göksu markasının yıllardır bu sektördeki yerini korumasını sağlayan en önemli etkenler.

-Cumhuriyete özel bir gece düzenlediniz, bunun hakkında ne söylemek istersiniz?

Cumhuriyetimizin 101. yılını Göksu’da böylesine özel bir etkinlikle kutlamak bizim için büyük bir gururdu. Cumhuriyet değerlerimize olan bağlılığımızı, misafirlerimizle bir araya gelerek bu özel günün coşkusunu paylaşarak gösterdik. Etkinliğimizde Cumhuriyet’e yakışır bir atmosfer yaratmak için tüm detayları özenle düşündük ve hazırlıklarımızı misafirlerimizin bu ruhu hissetmeleri üzerine planladık. Misafirlerimizle paylaştığımız bu anlamlı kutlamada emeği geçen tüm ekibimize ve yanımızda olan değerli misafirlerimize gönülden teşekkür ederiz.

-Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Göksu, Ankara’nın simgesi olarak birçok kültürün ve değerli insanın yuvası olmuş bir lokantadır. Bizim için ‘lokanta’ kelimesi, Türkçeye ve kültürümüze duyduğumuz saygının ve bağlılığın bir ifadesidir. Babamdan devraldığım bu sorumluluğu aynı ruh ve özenle geleceğe taşımak, bu mirası yaşatmak en büyük amacım. Şimdi, Göksu’yu sahne sanatlarının ve tiyatronun kalbinin atacağı bir alan haline getirmek üzere yeni bir adım atıyoruz. Bu mekânda sanatla iç içe, kültürümüzle yoğrulmuş bir atmosfer yaratmak için heyecan doluyuz; Göksu’nun bu yeni yolculuğunda Ankara’yla yeniden buluşmayı sabırsızlıkla bekliyoruz. Sanatın ve kültürün kalbini burada hissetmek ve herkesi bu keyfi paylaşmaya davet etmek bizim için büyük bir mutluluk olacak.

FOTOĞRAF: MUHAMMED ALİ YAHŞİ