Ankara merkezli DG Doğru Geri Kazanım, 2020 yılında kuruldu. Hızla yapılanarak Türkiye genelinde bitkisel atık yağ toplama hizmeti vermeye başladı. İnsan ve çevre sağlığı açısından zararlı bitkisel atık yağları, tehlikeli ve tehlikesiz atıkları Türkiye genelinde maksimum oranda toplayarak, bu konuda gerekli bilgilendirme çalışmalarını yapan şirket, yağların ve diğer atıklardan biyodizel ve Atıktan Türetilmiş Yakıt (ATY) üretimi yaparak ülke ekonomisine katma değer sağlama misyonu çerçevesinde faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye genelinde lisanslı 53 aracıyla aylık bin 600 ton bitkisel atık yağ toplayan DG Doğru Geri Kazanım, bitkisel atık yağ toplamada sektöre liderlik ediyor ve 150 personele istihdam sağlıyor. Şirketin Ankara Kahraman Kazan ve Çubuk’un yanı sıra İstanbul, İzmir, Bursa, Muğla, Adana, Sakarya, Antalya, Trabzon, Kayseri, Elazığ ve Samsun’da bölge müdürlükleri bulunuyor.

“ÖNCE ÇEVRECİ SONRA GİRİŞİMCİYİM”

DG Doğru Geri Kazanım Kurucu CEO’su Nagihan Çakır Yılmaz’ın, bitkisel atık yağı toplama sektöründeki çalışmaları 2024 yılında bir ödülle de taçlandı. Yılmaz, Garanti BBVA, Ekonomist dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) iş birliğiyle bu yıl 17’ncisi düzenlenen “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nda, “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Ödülüne layık görüldü. Aynı zamanda Dönüştüren Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı olan Yılmaz, kendisini ‘önce çevreci sonra girişimci’ olarak tanımlıyor. Ankara Üniversitesi Kimya Mühendisi mezunu olan Yılmaz, bitkisel atık yağın toplanması, biyodizel üretimi ve analiz gibi sektörle ilgili sürecin tüm aşamalarında bulunmuş. TÜBİTAK, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile yapılan çeşitli projelerde ve iletişim süreçlerinde yer alan Yılmaz, 2020 yılında, DG Doğru Geri Kazanım şirketini kurdu.

ÇUBUK’A 100 MİLYONLUK YATIRIM

Nagihan Çakır Yılmaz şimdilerde Ankara’ya büyük bir yatırım yapıyor. Ankara Çubuk’ta 100 Milyon TL yatırımla ‘Atıktan Türetilmiş Yakıt’ (ATY) tesisi kuruyor. Yılmaz, ‘Ülke ekonomimize katkı sağlayacak, doğru ürünü üretecek bir tesis yatırımı oldu. Saatte 10 ton atık işleyebilecek bir tesis. İlk etapta iki vardiya olarak çalıştırmayı ve günlük 160 ton atık işlemeyi planlıyoruz” dedi.

DG Doğru Geri Kazanım Kurucu CEO’su Nagihan Çakır Yılmaz Çubuk’taki yeni tesisi, atıkla ilgili projelerini ve farkındalığı artırmak için çalışmalarını www.baskentgazete.com.tr Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nursel Dilek’e anlattı. 

-Ankara ve ülke ekonomi için çok önemli bir yatırım yapıyorsunuz. Çubuk’taki AYT tesisinin kurulma amacı nedir?

Bu tesisin amacı biz buraya atık yağlarını almaya geliyoruz. Masadan kalktığımızda geride kalan bütün atıkların bir enerjisi var. Büyürken su alıyor, güneş enerjisi alıyor. Su ayak izi denilen bir şey var ekmek, peynir üretilirken ne kadar su harcanmış. Arkasında bir iş gücü var. Sadece bir şeyleri çöpe atmıyoruz. Onun enerjisini de atıyoruz.  AYT tesisiyle birlikte ketçap bulaşmış kağıtlar, hamburger kapları, asitli içecek kutuları, kâğıt peçeteler kontamine yani geri dönüşümü yapılamayacak atıklar. Biz bu kontamine olmuş atıkları Çubuk’taki tesisimizde kömüre alternatif bir yakıt haline getirmeyi planlıyoruz. Türkiye’de yapan firmalar var ancak biz biraz daha profesyonelce yapmak istiyoruz. Türkiye’de çoğu firma endüstriyel atıklar üzerine çalışıyor ancak biz biraz daha sahaya inip dokunulmamış yerlere dokunup oradaki atıkları toplayarak kömüre alternatif bir yakıt haline dönüştürmeyi planlıyoruz.

-ATY’nin kullanım alanı nereler?

Dünyada ve ülkemizde ATY, genellikle çimento fabrikalarında kömür alternatifi olarak kullanılıyor. Üretilen ATY’nin ithal edilen kömüre alternatif olması sebebiyle ekonomik açıdan çok büyük bir değeri var. Atıklardan üretilen bir yakıt. Bunun da ekonomiye katkısı var. Çünkü hammadde olarak atığı kullanıyoruz.

-Bu anlamda ATY çevreye, doğaya ve ülke ekonomimize katkı sağlayacak.

Aynen. Atıklardan üretilen yakıtları konuşuyoruz; bunların arasında bitkisel atık yağlardan üretilen biyodizel var, organik atıklardan üretilen biyogaz var. ATY de atıklardan üretilen bir enerji kaynağı. Ülkemizin enerjinin dışa bağımlılığını azaltacak bir enerji kaynağı. Çünkü ülkemizde çıkan kömürün, kalorifik değeri 2 bin kalori civarında. Açıkçası büyük sanayi tesislerinde, çimento fabrikaları gibi ya da enerji üreten termik santrallerde çok da kullanılabilecek bir kömür türü değil bizim ülkemizden çıkan kömür. Bu santrallerde maalesef ithal ettiğimiz kömürü kullanıyoruz.

-Yılda ne kadar atık yağ topluyorsunuz?

Şu anda yılda yaklaşık 18 bin ton bitkisel atık yağ toplama hacmimiz var. ATY tesisimizin kurulumu ve biyodizel atık tesisi yatırımımızın tamamlanmasıyla 2025 yılında bitkisel atık yağ toplama hacmimizi yıllık 26 bin tona çıkarmak istiyoruz. ATY tarafında 50 bin ton atık işleme hedefimiz var. Bu 26 bin tona paralel olarak bitkisel atık yağ tarafında istihdamı 250’ye çıkarmayı ve ATY sürecinde de yaklaşık 25 kişiyi istihdam etmeyi amaçlıyoruz. Biyodizel tesisinin kurulmasıyla da 45 kişilik bir personel ihtiyacı ortaya çıkacak.

“ANKARA’DA 300 TON ATIK YAĞ ”

-Ankara’da ne kadar atık yağ topluyorsunuz?

İşletmeler genelinde 100 tonun üzerinde yağ topluyoruz. Bizim haricimizde 4 firma daha var. Onlarla birlikte 300 ton civarında bitkisel atık yağ çıkıyordur.

-En fazla hangi bölgelerden çıkıyor? Belediyeler bu konuda neler yapıyor?

En fazla restoranların yoğun olduğu Çankaya, Keçiören’de çok çıkıyor. Belediye çalışması olarak Gölbaşı, Çubuk, Yenimahalle Belediyesi’nin önemli çalışmaları var.

-Farkındalığı artırmak için çocuklardan başlamak gerekmiyor mu? Okullarda atıkla ilgili çalışma yapılıyor mu?

Okullarda yapılıyor; ama bir ay bir seferberlik yapıyor sonra bırakılıyor. Önemli olan sürdürülebilirlik.  İlgili atıklar doğru yerlere atılma noktasından da sıkıntı yaşanıyor. Mesela asitli içecek kutuları dönüştürülemez diyoruz; ama bunu toplum olarak bilmiyoruz. Bunlarla ilgili bilgi verilmesi gerekiyor. Yeni eğitim müfredatına atıklar ve yenilebilir enerji konulmuş; ama o da maalesef seçmeli olarak konulmuş.

-Sıfır atık derken tam olarak neden bahsediyoruz? Toplum sıfır atığın farkında mı?

Sıfır atığın mantığı atık oluşturmamak, ihtiyaçtan fazlasını almamak ya da aldıysanız onu değerlendirmenin yolunu bulmak. Biz öncelikle diyoruz ki eskiye dönelim. Eskiden annelerimiz pazara gidip gerektiği kadar alıyordu eğer fazlaysa komposto, reçel yapıyorlardı; ama atmıyorlardı. Ancak hızlı tüketimle birlikte bu kayboldu. Önce bizim tüketimi azaltmaya ihtiyacımız var. Bunun topluma da yerleşmesini istiyoruz. Sosyal medyalar doğru kullanıldığında iyi mecralar ama baktığımızda sürekli tüketim üzerine olanlar çok sayıda. Bunların biraz değişmesi gerekiyor. Öncelikle tüketimi azaltmak ve ihtiyacımız olanı almak ve onu kullanmak üzerine bir yaşam tarzı belirlememiz gerekiyor.

“ATIK ÇOK KIYMETLİ İÇERİSİNDE HAZİNE VAR”

-Neler yapılabilir bunun için?

Biz farkındalık yaratmak için uğraşıyoruz. Hanelerde sorumluluk belediyelerde. Yani insanlar atıklarını biriktiriyor ama koyacak bir depolama alanı yok. Atık bırakma noktaları yok. 19 yıldır sektördeyim birçok yerde uygulama yaptık. Sürdürülebilirlik çok önemli. Biz İzmit’e gittik atık depolama bidonları koyduk bunlara atıklarınızı biriktirin dedik ve bir ay sonra bidonlar dolmuştur diye gittik ama hiç birikmemişti. Dedik, ‘Neden atmadınız?’ gelmeyeceğinizi düşündük dediler. Bu yüzden sürdürülebilirlik önemli.

Atıkların toplanmasının çevre açısından dav önemi var. Bunların hepsinde bir enerji var eskiden çöplerde patlamalar olurdu. Bunların sistemli bir şekilde ele alınması gerekiyor. Çöpümüzü minimum seviyeye indirmeliyiz. Kaynağında ayrı toplamak her zaman çok kıymetli. Yani evde ayrıştırmak önemli. Plastik atıklarımızı değerlendirsek 8 milyar dolarlık bir ekonomiden bahsediliyor.  Atık çok kıymetli ve bir hazine var içerisinde. Bizde maalesef şöyle de bir durum var. Dönüştürülmüş ürün kullanmak istemeyen de var. Tercihlerimizi dönüştürülmüş ürünlerden kullanırsak geleceğimizi korumuş oluruz. Çünkü tüketim çok fazla kaynaklarımız kısıtlı.

Muhabir: Nursel Dilek MANAVBAŞI