77 yaşındaki Ahmet Akatın Rize Çamlıhemşin’den Ankara’ya geldiğinde önce fırında ekmek pişiriciliği yapmaya başladı. Çocuklarını da Ankara’da büyüttü. Emekli olduktan sonra 5 yıldır bu işten emeğine katkı sağlamaya çalışıyor. Nisan ayından itibaren memleketi Çamlıhemşin'e gidip çay topladığını anlatıyor.

Ayda 100 kadar sipsi çalgısını sattığını anlatan Akatın, tanesini de 100 liradan tanesini sattığını söylüyor. Sipsinin ana maddesi kamışı ise Gölbaşı’ndan getirdiğini anlatan Akatın, “Kamışın en önemli özelliği, İzmir ve İstanbul’dan getirtirsek, serttir ve kırılmaz. Ancak Gölbaşı’ndaki kamışlar, daha yumuşak olmasından dolayı sesinin de daha ahenkli çıktığını anlatıyor.

Sipsi sanatına meraklılar da var

Bursa’dan gelip, ODTÜ ikinci sınıfta okuyan 20 yaşındaki Eren Satık da Ankara Kalesi’ndeki etkinlikleri izleyen bir öğrenci. Bir yıldır dilsiz kaval çaldığını anlatarak, sipsiyi de merak ettiği için şimdi dikkatini çektiğini söylüyor. Klasik gitar çaldığını da anlatan Eren Satık, ODTÜ’de sahne performans amacıyla Jonkgraf Topluluğu’nda jonklörlük yaptığını anlatıyor arkadaşı Esma ile.

Sipsi ve tulum ustası Ahmet Akatın öğrenci Eren Satık’a sipsiyi nasıl çalacağını da hem gösteriyor, hem de anlatıyor. Sonunda Eren Satık, sipsinin sesini çıkarmayı başarıyor..

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU