Başkentin 114 yıllık koca çınarında işler gerçekten iyi gitmiyor…
Takımı; bir hafta var, diğer hafta yokları oynuyor… Futbolcuların çoğunda hırs tükenmiş, ‘nemelazımcılık’ maskesi yüzlerinde, umursamazlık had safhada…
Teknik direktörü; ekibin kontrolünü kaybetmiş durumda… Açıklamalarında sorunun farkında gibi gözüküyor, şikayetlerini sıralıyor ama çözüm üretemiyor. O da 2025-2026 sezonu sonunda bitecek sözleşmesine güveniyor!
Yönetimi; takımın üzerinde hakimiyeti yok gibi… Tek işin para bulmak olduğunu sanılıyor… İçlerine kapanmış, iyi niyetli ama ben bu işten nasıl sıyrılırım derdine düşülmüş durumdalar… Kulüp yöneticiliğinin ne demek olduğunun farkında bile değiller…
Taraftarları; o takıma güç veren, en kötü günde bile arkalarında kaya gibi duranlar gitmiş, asıl benliklerini unutmuş, ıslıklayan, aleyhte tezahüratları ile candan bezdiren, istifa nidalarıyla adeta ‘kelle isteyen’ yeniçeri kimliğine bürünmüşler tribünde yer almış…
Bunları yazmak inanınki bize bile çok acı veriyor.
Bir kentin, hele o kent başkentse, onun en önemli değerlerinden biri, ona sahip çıkması gerekenler (Ankara Büyükşehir Belediyesini tenzih ediyorum) tarafından bu kadar yalnızlığa terk edilmişse bu acı inanın ki daha da fazla yürek yakıyor.
FİFA’da çözüm bekleyen dosya sayısı 7’e ulaşmış… Söylenenlere göre yaklaşan ara transferde yasağın kalkması için en az 3 milyon euro gerekiyormuş. Takviye için de birkaç milyona daha ihtiyaç duyulabilir.
Acaba yönetim istifa diye bağıranların beklentisi gerçekleşirse, bu kadar parayı hemen bulabilecek kişiler hemen bulunabilecek mi? Bunlara bir de teknik kadro, futbolcular ve personel giderleri dahil değil.
Taraftarların en çok tepkisini çeken Efkan Bekiroğlu, Tolga Ciğerci gönderilirse gelecek para gerekli giderlerin kaçta kaçını karşılar hesap eden var mı?
Bunlar giderse yerlerine adam alınmayacak mı? Öyle “istifa” diye bağırmakla iş bitmiyor.
Durum hiç de iç açıcı değil… Gerisini düşünmeden hareket etmek, kulübü zora sokar… Fazla geriye gitmeye gerek yok… Bakın “kanki” konumundaki Bursaspor’un haline… Süper lig şampiyonluğundan düştüğü durum ne acı değil mi?
Ankaragücü’nde işler öyle giderse şampiyonluğu bir kenara bırakalım, play-off durumu dahi zora girer.
Yapılacak tek iş var… Taraflar arasında mutlaka bir kosensus sağlanmalı… Her kesim üzerine düşeni yapmak için bırakın elini, kollarını taşın altına sokmalı. Kulübü hep dışa bağımlı olmaktan kurtarmak için çok acil altyapı geliştirilmeli ve yetişenlerin değerlendirilmesi de sağlanmalı. Kurtuluş için tek yol, kendi kendine yeterli hale gelmek.
Bunun başka çıkar yolu yok.