Ankaragücü 6 hafta sonra nihayet çok istediği galibiyete ulaşabildi. Kolay mı oldu elbette hayır…

Bir defa kırılma noktaları haddinden de çok olan bir maçtı. Puantaj olarak rakibinden daha iyi konumda olan konuk takım, ligin açılış maçında da galibiyeti uzatmaların da sonunda bulduğu golle 3 puana ulaşmanın yarattığı psikolojik üstünlüğünü doğrusu iyi kullandı. Başkent’e gelene kadar istikrarsız sonuçlara imza atan lacivert-beyazlılar, maçın önemine uygun bir oyun ortaya koydu. Alınacak bir galibiyet, her iki takım için son derece önemli ve gidişatı belirleyecek nitelikte olacaktı.

Top kontrolünü rakibine bırakan Başkent ekibi, Morutan’ı da kanat beklerine çok da güvenmediği için daha çok defansif ağırlıklı oynatınca, gol ümidi tamamıyla Jamaikalı sprinter Cephas’a ve yaratacağı pozisyonlara kalmıştı. Ama Ankaragücü’nde asıl belirleyici olan orta göbekte artık “Biz olduk” diyen Ali Kaan ve Pedrinho ikilisiydi. Bunu sadece bu maç için söylemiyoruz tabiki… Dikkat edin, Emre Hoca bu sezonun en acı yenilgisi olan Antalya maçındaki Tolga -Efkan ikilisini biraz da kaptanın sakatlığının da etkisiyle bozarak, Ali Kaan ve Pedrinho’yu görevlendirdikten sonra takımda toparlanma başladı. Alanya maçına kadar hep öne geçmesine rağmen rakiplerine yakalanarak beraberliğe razı olan taraftı. Kader bu deplasmandan sonra değişti. Oradan geriden gelerek, su oyunlarının belirleyici olduğu sahada çıkarılan bir puan son derece önemliydi. 6 haftalık bekleyişten sonra alınan bu 3 puan da Alanya’dan gelenle birleşince anlam kazandı.

Dediğimiz gibi ‘gel-git’leri çok olan maç, iki tarafa da göz kırpıyordu. Ama haftalardır ortada görünmeyen, varlığı ile yokluğu bir olan Cephas’ın bazı pozisyonlarda tercih karmaşasına kapılmasına rağmen hemen hemen her etkili pozisyonda kendisini gösterdi. Kaleciyi geçen bir şutunda top Talay ile çizgiden çıkarıldı, yine çok etkili bir şutunda kaleci inanılmaz bir reflekse tehlikeyi korner ile önledi, bu da Mujakic’in golünü sağladı. Sahada yer aldığı 5 maçtır gol orucunda olan Bajic’e “al da at” cinsinden bir asist yaptı…

Aslında biz 6 maç sonra galip geldi diyoruz ama iç sahada bu hasret tam da 9 hafta sürdü. Başkent ekibi en son Samsun karşısında alınan 2-0’lık sonuçtan sonra Eryaman’da gülebildi.

Karşılaşmayı yöneten Antalya bölgesinden Ömer Faruk Turtay, ilk kez süper ligde maç yönetmesine karşın maçın kaderini belirleyecek, Emre Belözoğlu’nun tansiyonunu yükseltecek bariz hatalar yapmadı. Böylelikle Ankaragücü’nün uzun süredir canı da yanmadı. Kasımpaşa’nın sayılmayan iki golü de nizami değildi.

Takımın moral -motivasyonu yükseldi yükselmesine ama bu durum kadronun şiddetle takviye edilmesi gerekliliğini ortadan kaldırmadı. Nitekim Teknik Direktör Emre Belözoğlu da maç sonrası yaptığı açıklamada öncelikle FİFA’nın tam da ara transfer başlangıcında verdiği transfer yasağının kaldırılacağı ve niteliği yüksek oyuncuların alınacağını belirterek taraftarların yüreğine su serpti. Emre Hocanın ifadesiyle bu transferlerde ağırlık merkezini, Fenerbahçe’den alınacak futbolcular oluşturacak.

Unutmadan hatırlatayım, salı günü de Ankaragücü için çok özel olacak. Çünkü Ziraat Türkiye Kupası 5. Tur maçında Kupa Beyinin mesaisi var. Son 16’ya kalanın belirleneceği mücadelenin bir diğer özelliği ise tam 3 maçtır evinde taraftarına hasret kalan Başkent ekibinin en büyük hasretinin giderilecek olmasıdır. Ben inanıyorum ki Eryaman stadı saat 19.00’da tarihi bir gün yaşayacak.