Ukrayna ve Gazze’deki çatışmalarla birlikte bölgemizde artan gerilim ortamında Türkiye’nin nasıl bir yol izleyeceği meselesini ele aldığımız yazılarımızda İktidar partisinin genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ana muhalefet partisi genel başkanı Özel arasındaki buluşmaya da değinmiş, içinde bulunduğumuz koşullarda bu tür bir buluşmanın tek gündem maddesinin bölgemizdeki gelişmeler olabileceğini söylemiştik...

Çünkü bu gelişmeler günden güne ülkemizi de içine çekecek şekilde yoğunlaşmaktadır ve mevcut koşullarda ülkenin bu çatışmaların dışında kalması ancak iktidar ve ana muhalefetin bu konuda anlaşmaları ve ortak hareket etmeleriyle mümkün olabilir...

Ancak öyle anlaşılıyor ki, bu görüşmede CHP’nin tavrı çatışmanın dışında kalmaktan çok ABD ve Batı (dolayısıyla İsrail) ile “pürüzlerin giderilmesi” yani Türkiye’nin ABD ve İsrail’e taviz vermesi yönünde olmuştur. Bu da Türkiye’nin bölgede tartışmasız biçimde ABD ve Batı cephesinde yer alması ve bölgedeki çatışmaların içine itilmesi anlamına gelmektedir.

***

Bunu eski Washington Büyükelçisi ve dışişleri camiasında ABD politikalarının ülkemizdeki en sıkı savunucularından biri olan Namık Tan’ın da toplantıya CHP lideri ile birlikte katılmasından anlıyoruz...

Tan’ın görüşmede bulunma nedeni CHP tarafından “iyi not tutması” ile açıklanmıştır...

Anlaşılan odur ki CHP lideri ikili görüşmenin “kapalı kapılar ardında” olması halinde ABD’li “dostlarımızın” bir  takım kuşkulara kapılabileceği endişesine kapılmış ve görüşmenin bir “ABD” dostu” tarafından belgelenmesinin yararlı olacağını düşünmüştür.

***

Bu yargımızı CHP’nin Kılıçdaroğlu döneminde dışişleri danışmanlığını yapan eski İngiltere Büyükelçisi Ünal Çeviköz’ün yorumu da doğrulamıştır...

ABD ve İngiltere dostluğuyla tanınan ve danışman olarak Kılıçdaroğlu’nun son cumhurbaşkanlığı seçiminde ABD ve İngiltere’ye yaptığı gezi konusunda etkili olan Çeviköz, görüşme sırasında Özel’in ağzından Erdoğan’a verilmek istenen mesaj konusunda şu yorumu yapmıştır:

“Üst düzey görüşmelere büyükelçileri almıyorsun! Ben aldım işte! 1-1. İsrail ile ilişkiler bozuk mu? Yanımda Tel Aviv eski Büyükelçisi var! 2-1. ABD ile ilişkiler? Yanımda Washington eski Büyükelçisi var! 3-1. Üstelik deplasmanda.”

Bu sözlerin anlamı çok açıktır: Tan o toplantıda, Özel’in “tutanak katibi” olarak değil “eski” İsrail ve ABD büyükelçisi sıfatıyla bulunmuştur...

Herhalde bu sözler üzerine daha fazla yorum yapmaya gerek yok!

***

Bilindiği gibi Tan, 18 Eylül 2023’te T24 internet sitesinde gazeteci Cansu Çamlıbel ile yaptığı söyleşide Türkiye’nin Rusya ile kurduğu iyi ilişkileri eleştirerek S-400’lerin alınmasıyla NATO kararlarının ihlal edildiğini savunmuş,  TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Türkiye’yi İsveç’in NATO üyeliğini geciktirmekle suçlamıştı...

Tan, o söyleşide Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ABD bize patriot füzeleri vermedi” sözünün doğru olmadığını da iddia etmiş ve Batı’nın Türkiye’ye karşı aldığı tavrı Erdoğan’ın “denge” politikasına bağlayarak şu görüşü savunmuştu:

“NATO'nun kendi müzakere yöntemleri çerçevesinde kalarak, o mekanizmaları işleterek aynı sonuçları, hatta daha fazlasını alabilirdik. Hem de ‘güvenilmez müttefik' damgası yemezdik.”

***

Hiç kuşkusuz, CHP Genel Başkanı Özel, Tan’ı toplantının “tutanak memuru” yaparak ABD’ye kendisinin NATO’nun müzakere çerçevesinden çıkmayacağı ve “güvenilir müttefik” olarak görev yapacağı mesajını vermiş, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı zaman zaman ABD, NATO ve İsrail’i eleştirerek “çizgi dışına çıkmaması” konusunda dolaylı olarak uyarmıştır!..

Bu durumda bu toplantının ülkenin dış politika alanında yarar getirmeyeceği konusundaki görüşümüzü şu şekilde düzeltiyoruz:

Bu görüşmede Özel’in uyarıları ülkemizin dış politikası açısından yararlı değil “zararlı” olmuştur.

(Bitti)