Doğduğu andan itibaren hatta doğmasına daha yıllar varken kendinden söz ettirmeye başlamış bir kuşak: Z kuşağı... Oldukça büyük beklentilerle uzay çağı çocukları diye adlandırılan neslin ruh halini anlamakta sıklıkla zorlanan eski kuşaklar ile farkları ise yıllar geçtikçe azalmak şöyle dursun katlanarak artmaya devam ediyor. Z kuşağı ile kendinden öncekiler neden anlaşamıyor?

Nispeten sosyal refah devletlerinde yetişen bizden yaşça büyüklerin davranışları ile neoliberal sarmalın ta kendisinin içinde doğmuş ilk kuşak olan Z kuşağı, her şeyden önce bir algılayış farklılığı ile kendisini belli etmektedir. Piyasanın kendisine dönüşen toplumun aslında ilk meyvelerini bu kuşakta topladığımız içindir muhtemelen nasıl hissettiklerini, neden yaptıklarını anlamak çoğu zaman güçleşiyor.

Özellikle yapıcılık konusunda bizden önceki nesillere derdimizi anlatamama gibi bir durum söz konusu. Bahanelere sığınmıyoruz, yanlış anlamayınız. Ancak tonlarca bahanemiz var. Bizim yaşımızda kendi evine çıkıp işini kurmuş kuşaklardan geldiğimiz durum aşikar...

Pazarın içine son derece vahşide fırlatılan gençler kocaman belirsizliklerle yaşamak zorundalar. İstedikleri hayatları alabilmeleri uzak bir hayal bile değil mevcut koşullarda. Depresif, kaygılı bir dolu genç dünyanın en umursamaz insanı maskesini takarak yaşamaya çalışıyor! Ne hoş!

Üretken olmadıkları yönünde sürekli eleştiri duyuyorum. Neyi üreteceğini bilemediği için tembel tembel davranan bir nesil olabilir mi? Üstelik yine söylüyorum, bizlerden önceki nesillerin üretkenlik anlayışı oldukça farkı. Bizden öncekiler emek vererek zengin olunabileceğine inanan insanlar. Evet sizin zamanınızda belki öyleydi ancak Z kuşağı emeği ile zengin olabileceğine, emeğinin kıymetli olduğuna inanmıyor. Duydukları tavsiyeleri ise çoğu zaman çağ dışı avarelik olarak algıyor çünkü kendini ordan oraya atıp eziyet ederek bir yere varamayacağını düşünüyor.

İşte bu yüzden bu neslin ve sonrasının en belirgin ikilemi şuna dönüşüyor: Çalışıp da mı istediklerimi alamasam yoksa çalışmayıp da mı? Çünkü en azından çalışmadıklarında uykularını alabiliyorlar...