El emeğiyle atık kumaş ve tel kullanarak yaptıkları bebeklerin yüz, el ve ayak hatlarını dikenli bir bitki türü olan geven (keven) sütünden elde edilen "kitre" ile şekillendiren kursiyerler, hem araştırdıkları kültürel öğelerin somut kompozisyonunu üretiyor hem de sanatın gelecek nesillere aktarılmasına öncülük ediyor.
178 yaşındaki eski konaktaki müzenin kurucusu Sibel Radiye Gül'ün tecrübelerinden istifade eden kursiyerler, edindikleri bilgilerle kitre bebek sanatını sürdürmeyi hedefliyor.
Haftanın farklı günlerinde kent merkezi ile çevre ilçe ve beldelerden katılan kursiyerle süren eğitim, yıl boyunca devam ediyor.
Müzenin kurucusu Gül, 2005'te açtıkları müzede kitre bebeklerle savaşları, gelenekleri ve kültürel yaşam koşullarını anlatmaya çalıştıklarını söyledi.
Kitrenin pamuklu kumaşlara uygulanması halinde uzun yıllar bozulmadan özelliklerini koruyabildiğini anlatan Gül, bu sanatı başkalarına öğretiyor olmanın kendisini mutlu ettiğini dile getirdi.
El sanatına ilgi duyan herkesi müze ve atölyede ağırlamak istediklerini kaydeden Gül, şöyle konuştu:
"Kitre bebek, bugün toplumun çok bilmediği eski bir sanat. Anadolu'nun birçok yerinde bulunan keven bitkisi, geçmişte yağlı olduğu için yakıt ve aydınlatmada kullanılmış. Kitre, kevenin öz sütüyle yapılıyor. Kitre bebeklerle 1980 öncesinde tanışmıştım. Hikaye ve masalları annem bize bebeklerle anlatırdı, benim için farklı bir değeri var. Çocuklar üzerindeki etkilerini bildiğim bebeklerin yüz ifadelerini verebilmek için kitreyle uygulamaya başlamıştım. Çok değerli öğrencilerimiz bulunuyor ve her birinin mesleği var ama bu sanatın farkındalar. İşten çıktıktan sonra ve hafta sonları geliyorlar. Onlara aktarıyorum, onlar da gelecek nesillere aktarmak için çabalıyorlar. Bu beni son derece mutlu ediyor."
Gül, öğrencilerinin ortaya çıkardığı eserlerden oluşan sergiyi gelecek haftalarda açmayı planladıklarını da dile getirdi.
KİTRE BEBEKLERİN ÜRETİMİNDE ATIK MALZEMELER DEĞERLENDİRİLİYOR
Güzellik uzmanı olarak çalışan kursiyer Seda Korkmaz, mesaiden arta kalan vakitlerini kursta değerlendirdiğini belirtti.
Daha önce müzeye gezme amaçlı geldiğini aktaran Korkmaz, "Bebeklerin yüzleri dikkatimi çekince ben de öğrenmek istedim. Böyle şeylerin unutulmaması lazım. Yaptığım bebeklerle sergilere katılmak isterim. İsraf olan bir şey yok, atık malzemelerle içini doldurup sonra dikip kıyafetlerini hazırlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Muhasebeci Rüveyda Arıkan da bir yıldır atölye çalışmalarına katılarak sanatı öğrenmek için çaba harcadığını anlattı.
Burada atık malzemeleri değerlendirerek bebekleri yaptıklarını dile getiren Arıkan, "İşten çıkınca geliyorum. Zamanı iyi değerlendireceğim bir aktivite oluyor. Yöremizi yansıtan bebekler yapmaya çalışıyoruz. İleride farklı bir müze oluşturabilirim diye düşünüyorum." dedi.
Sosyal bilgiler öğretmeni Betül Arıkan da geçen yıl düzenlenen "Kültür Yolu Festivali"nde atölyeyi ziyaretinde sanatla tanışıp kursa katıldığını belirterek, "Daha önce hiç bilgim yoktu. Keven bitkisini biliyorduk ama kitreyi tanımıyorduk. Küçükken annem de bize bebekler yapıyordu ama burada yüz ifadesi kattığımız için insanın minyatür hali gibi tasarlanmış oluyor. Kitrenin ne amaçla kullanıldığını burada öğrendim." diye konuştu.