Gazze'de yaşanan katliamları sanatla kayıt altına almak için hayata geçirilen "İnsanlık İçin Kayıt Altında İnisiyatifi" programı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un katılımıyla Rami Kütüphanesi'nde gerçekleşti. Programa Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un yanı sıra AK Parti Grup Başkanvekili, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu ve sanat ekibinden birçok kişi katıldı. Programa katılanların Gazze'de yaşananlar hakkındaki düşünceleri kayıt alındı.
"FİLİSTİN'DE BİR İNSANLIK, BİR SAVAŞ SUÇU İŞLENİYOR"
Konuşmasına Gazze'de hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek başlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "7 Ekim'den bu yana devam eden İsrail saldırılarında şu ana kadar 20 bine yakın Filistinli şehit edildi. Enkaz altında da binlerce çocuk, kadın ve yaşlı var. Maalesef bütün dünyanın gözü önünde bir insanlık suçu işleniyor, savaş suçu işleniyor. Adeta günlerce soykırım yapılıyor. Tabi bu zulüm sadece 7 Ekim'de başlayan bir zulüm değil. 1897 yılında Siyonizm Kongresi ile ortaya atılan ve Filistin Toprakları üzerinde bir İsrail devletinin kurulmasına yönelik düşüncenin hayata geçirme çalışmalarından itibaren atalarımızın Filistin'de yüzyıllar boyunca o bölgede yaşayan her dinden insanın barış ve huzur içerisinde yaşadığı Filistin maalesef 1917 yılından itibaren işgal edilmeye başlandı. İşgal edile edile insanlar küçücük daracık mekanlara, Gazze'de işte 360 kilometrekarelik bir alana 2 buçuk milyon insan sığdırıldı. Yıllarca da abluka altında orada insanlara maalesef zulmedildi. Bugün itibariyle de katledilmeye devam ediliyor. Maalesef uluslararası sistem 7 Ekim'den bu yana burada bir çare olamadı. Uluslararası kuruluşlar etkisiz kalmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin huzuruna getirilen ateşkes önerileri maalesef bir üyenin; Amerika Birleşik Devletleri'nin vetosuyla karşı karşıya kalıp dünyanın güvenliğini milletlerin güvenliğini sağlamak için görevli olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi güvenliğe hayır diyor, savaşa devam diyor. İşte böyle bir dünya düzenindeyiz maalesef. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun huzuruna getirilen ateşkes önerisinde 120 ülkenin evet oyuyla ateşkes kabul edilsin denmesine rağmen 14 üye hayır diyerek savaşa, katliama ve insanlık suçu işlenmeye devam edilsin dedi. İşte o 14 ülke dünya insanlık tarihine bir kara leke olarak geçecek inşallah" diye konuştu.
"BATININ İKİ YÜZLÜLÜĞÜ BÜTÜN İNSANLIK TARAFINDAN BİR KEZ DAHA GÖRÜLDÜ"
Türkiye olarak Gazze'de yaşananlara ses çıkarmaya devam edeceklerinin altını çizen Bakan Tunç, "Burada 'Kayıt Altında' derken aslında her şey dünyanın gözü önünde, insanlığın gözü önünde hep kayıt altına alındı. İsrail 7 Ekim'den bu yana 15 bine yakın çocuğu katletti. Enkaz altında olanlar da var. 20 bine yakın insan var, 15 bine yakını çocuk, kadın ve mazlumlardan oluşan. Maalesef İsrail hastaneleri bombalıyor. Bir devlet hastane bombalayabilir mi? Okulları bombalıyor. Bir devlet okul bombalar mı? Kuvözdeki bebeklerin tedavi gördüğü hastanenin elektriğini kesiyor, orada kuvözdeki bebekler can çekişirken koca koca devletler, devlet başkanları savaş gemilerini üzerinde uçaklarla beraber İsrail'e gönderiyor. Savaş uçaklarını ve bombaları İsrail'e destek olmak için gönderiyor. Bir devlet mülteci kampı bombalar mı? Hep mülteci haklarından bahsediyoruz. Çocuk haklarından, kadın haklarından bahseden dünya, o hakları, o sözleşmeleri sürekli vurgulayan batılılar, uluslararası kuruluşlar, İsrail-Filistin söz konusu olduğunda neredesiniz? İşte batının iki yüzlülüğü bütün insanlık tarafından bir kez daha görüldü. Bu sorunun çözümü Filistin topraklarında 1967 sınırlarına uygun bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasından geçiyor. Türkiye olarak bunu hep seslendirmeye devam ediyoruz. İnsanlık vicdanı aslında harekete geçiyor. Sayın cumhurbaşkanımız hep bunu ifade ediyor; 'Dünya beşten büyüktür'. Daha adil bir dünya mümkündür diyor, evet mümkündür. Dünya sadece bir ülkenin dudağı ucunda olmamalı. İnsani yardım önergesi bile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde reddediliyorsa biz hangi insanlıktan, hangi uluslararası hukuktan, hangi uluslararası sözleşmeden bahsedebiliriz? İşte tüm uluslararası sözleşmelerin, insan hakları hukukunun, uluslararası hukukun nasıl çöpe atıldığını hep beraber görüyoruz. Türkiye olarak sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde hukuku seslendirmeye, dünyada adaleti seslendirmeye, bağımsız Filistin devletinin kurulması gerektiğini seslendirmeye devam edeceğiz. Bir gün mutlaka insanlık huzurunda, uluslararası ceza mahkemesinde bu katliamın hesabını vereceklerine yürekten inanıyorum. Türkiye olarak da bizim bunun peşini bırakmayacağımızı söylemek istiyorum" dedi.