Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi sunuldu. Bahsi geçen kanunda yer alan "satım kirayı bozmaz" ilkesinin birçok olumsuzluğu getirdiği, bunun için kanun teklifi sunulduğu ifade edilirken, Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam konuyu değerlendirdi. Akçam, “Tapu el değiştirince kiracı eski kontratla devam etsin deniliyor. Bunun kabul edilmesi ile kiracılı evlere rağbet azalacaktır” dedi.
TEDB Başkanı Hakan Akçam, TBMM’ye sunulan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’ni değerlendirdi. Kanunun şu anki haliyle olumsuzluk yaratan ilkelerinin olduğunu ifade eden Akçam, sunulan teklifin kabul edilmesinin de beraberinde başka sorunları getireceğini söyledi. Akçam kanundaki olumsuzlukların giderilmesi için daha gerçekçi ve bilimsel çözüm önerilerine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
TAPU EL DEĞİŞTİRİNCE KİRACI ESKİ KONTRATLA DEVAM ETSİN İSTENİYOR
TBMM’ye sunulan kanun teklifinde, “6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu'na göre ‘satım kirayı bozmaz’ ilkesi mülkiyet hakkına aykırı olarak yasaya konulmuştur. Bu durum da hem mülkiyet hakkına aykırı bir durum ortaya çıkmış hem de Avrupa Hukukundaki ilkelerden uzaklaşılmış, yeni malikler ile kiracılar arsında bitmek bilmeyen kavgalara ve hukuki çekişmelere yol açılmıştır” ifadelerine yer verildi.
Yürürlükte olan kanunun özellikle kiracılı evlerin satımında hem ev sahibi hem de kiracılar için büyük sorunlar teşkil ettiğine kendisinin de katıldığını ifade eden Akçam, “Mevcut kanunda eksikler olduğunu biz de kabuk ediyoruz. Fakat verilen kanun teklifinin kabul edilmesi beraberinde başka sorunları da getirecektir. Çünkü verilen teklife göre tapu değişikliği ile kiracı kontratının sonlanmasının kalkması teklif edilmiş, yani tapu el değiştirince kiracı eski kontratla devam edilsin deniliyor. Uygulamanın hayata geçmesi ile kiracı ev sahibi ilişkisinin daha zora sokulacağı kanaatindeyiz. Öte yandan kiracısını çıkartmak için gayrimenkulün tapusunu akrabasına devredip kiracıya tahliye davası açmanın da önünü kapatacağı kanaatindeyiz. Fakat getirisi ve götürüsü hesap edilmeli, buna göre daha yenilikçi çözümler üretilmelidir” dedi.
HEM MÜLK SAHİBİ HEM DE KİRACILAR MAĞDUR EDİLMEMELİ
Önemli olanın maliklerin mülkiyet hakkını korumak olduğuna dikkati çeken Akçam, “Kiracıları da mağdur etmeyen bir sistemi oluşturmak ve böylece hukuka ve hakkaniyete uygun bir yol bulmak gerekiyor. Konutu satan alan kişinin de kirada oturduğunu ve satın aldığı eve gerçekten ihtiyacı olduğunu düşünecek olursak verilen teklif yeni konut sahibini zor duruma düşürecektir. Kiracılar kanunlarla korunduğu kadar mülk sahiplerinin de aynı düzeyde korunmaya ihtiyacı var. Bu haliyle yasa neredeyse tamamen taşınmaz maliklerini mağdur eden ve mülkiyet hakkının tam ihlali kapsamında tümüyle kiracıları koruyan bir durumdadır.” diye konuştu.
Yasanın malikler ile kiracılar arasında bir denge kurarak hukuka ve hakkaniyete uygun hale getirilmesi gerektiğini kendilerinin de desteklediğini ifade eden Akçam, “Toplumsal huzurun sağlanması için buna büyük ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Özellikle son yıllarda mülk sahipleri ve kiracılar arasında büyük sorunlar yaşanmakta, yargımızın sırtına büyük bir yük olarak binmektedir. Yasa koyucuların iki tarafın da haklarını gözeterek değişiklik yapmalarını temenni ediyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
