TBMM Başkanı Kurtulmuş, Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da, Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS) Senato Salonu’nda düzenlenen İkinci Balkanlar Türk Üniversiteleri Çalıştayı’na katıldı. TBMM Başkanı Kurtulmuş, çalıştayın açılış konuşmasında, Balkan coğrafyasıyla Türkiye'nin arasında tarihi, köklü ve kültürel bağlar bulunduğunu, Türkiye’nin Balkanlardaki her gelişmeyi yakından takip ettiğini belirtti. Kurtulmuş, Balkanlar Türk Üniversiteleri Çalıştayı’nın ilkinin geçen yıl Üsküp’te, bu yıl Saraybosna’da, gelecek sene ise Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenleneceğini bildirerek, bu toplantıların çok önemli etkilerinin olacağını gördüklerini vurguladı.
Dünyanın farklı noktalarındaki olaylar karşısında çifte standartlı bakış açılarının bulunduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, Gazze’de şimdi bir katliam ve soykırım yaşandığını belirterek, "Gazze’deki insanları ‘insan’ kabul etmeyen, çocuklar ve yaşlılar arasında hiyerarşi yapan, ‘O olursa iyi, bu olursa kötü’ diye gören, insanların ölüleri üzerinden bile ayrımcılık yapan iki yüzlü, çifte standartlı sahtekar bir anlayış var. Kafa aynı. Şu çok açıktır. Bu katliamları, bu soykırımları yapanlar ne kadar suçluysa, buna destek verenler de en az onlar kadar suçludur; buna seyirci kalanlar da onlar kadar suçludur. Burada bizim bundan sonraki barış perspektifimiz bakımından mutlaka bir insanlık cephesini açmaya gayret etmemiz lazım. Öyle anlaşılıyor ki zalimlerin muhatap aldıkları kitleler değişiyor, zalimlerin zalimlikleri, yöntemleri değişmiyor. Dün bu zulmü yapanlar yine ellerindeki üstün medya gücünü kullanarak zulümlerini örtüyorlardı, bugün de örtüyorlar. Dün birtakım devletlerin savaş gücünü kullanıyorlardı bugün de aynı şeyi yapıyorlar. Muazzam bir lobicilik ve propaganda faaliyeti gerçekleştiriyorlar. Ama bunun karşısında dün de bugün de sayıları çok olmasa da insanlık adına karşı çıkabilen hakikaten şahsiyetli, onurlu insanlar var. Onların hepsini de saygıyla takdir ediyoruz. Yani herkes burada bir hesap veriyor, herkes burada bir imtihana tabi tutuluyor. Ümit ederim ki bu anlamda bölgesel ve küresel barışın, istikrarın sağlanması bakımından samimi olarak insanların hepsini yaradılışta eş olarak gören bir anlayışla, bir insanlık cephesi açmak ve bunu tahkim etmek mümkün olur" dedi.